Sinan Ateş’in konum bilgilerini Ülkü Ocakları’na göndermişler… Çünkü pankart asacaklarmış!
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in öldürüldüğü silahlı saldırıyı organize etmekle suçlanarak haklarında iddianame hazırlanan 22 kişi bugün ilk kez hakim karşısına çıkacak. Yargılama Ankara'da Sincan'da başlayacak.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin gençlik örgütü Ülkü Ocakları’nın eski genel başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in Aralık 2022’de Ankara’da sokak ortasında öldürülmesine ilişkin yargılama bugün başlıyor.
Savcılık cinayetle ilgili davayı Ateş’in öldürülmesinden ancak bir buçuk yıl sonra açabildi. Bu süre zarfında Ateş ailesini tehditten soruşturmanın ‘selametiyle’ ilgili kaygılara, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin üstü kapalı mesajlarından CHP lideri Özgür Özel’in bizzat davaya katılacağını söylemesine dek pek çok tartışma yaşandı.
Sinan Ateş’i savcının deyimiyle ‘birlikte hareket ederek öldürmek’le itham edilen 22 kişi ilk kez Ankara’da hakim karşısına çıkacak.
Uzunca bir süredir MHP’li olduğu bilinen isimler tarafından hedef gösterilen Sinan Ateş 30 Aralık 2022’de Ankara’da sokak ortasında öldürüldü. Tetiği çeken Eray Özyağcı ve Doğukan Çep’in isimleri cinayetten hemen sonra gündeme geldi. Yakın zamana kadar Bahçeli’nin danışmanlığını yürüten ve aynı zamanda eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz’la ilgili tartışma da hiç dillerden düşmedi.
İddianame toplam 145 sayfadan oluşuyor. İddianamenin büyük çoğunluğunu şüphelilerin ifadeleri oluşturuyor. Ateş ailesi, Olcay Kılavuz ve Ülkü Ocaklar Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın iddianamede olmamasına tepki gösteriyor.
Polis soruşturmasında yer alan ayrıntılı ifade ve delilleri gizlediği gerekçesiyle tepki gösterilen iddianamede “Soruşturma kapsamında diğer şüpheliler hakkında ayırma kararı verilmiş olup soruşturmaya devam edilmektedir” ifadeleri yer alsa da bu şüphelilerin kim olduğuyla ilgili bilgi yer almıyor.
Sinan Ateş’i öldüren tetiği çeken isim iddianameye göre Eray Özyağcı. Sinan Ateş’in neden öldürüldüğüyle ilgili bir takım ifadeler olsa da gerekçeler Ateş ailesine inandırıcı gelmiyor. Dava dosyası için hazırlanan iddianameye göre Özyağcı ‘Dodo’ takma ismiyle bilinen Doğukan Çep tarafından azmettirildi. Özyağcı dosyada toplu halde, iştirak halinde ve tasarlayarak kasten öldürme suçundan yargılanıyor. 1998 doğumlu olan Özyağcı’nın daha önce de yağma suçundan beş yıl cezaevinde kaldığı biliniyor. Özyağcı, Sinan Ateş’i aralarındaki husumet nedeniyle öldürdüğünü söyledi. Doğukan Çep’i tanıdığını ancak kimseden cinayetin planlanmasında yardım almadığını ileri sürdü. Ancak Ankara’da Özyağcı’yı suikast mahalline götüren Vedat Balkaya kendilerine konum bilgisi geldiğini söylemişti. Özyağcı bu ifadelere de katılmadığını söyledi. Dosyadaki ifadelere göre zanlıların anlatımlarının bir kısmı birbiriyle çelişkiler barındırıyor.
Maltepe’deki Gülsuyu çetesinin üyesi olarak bilinen Doğukan Çep, Sinan Ateş suikastını azmettirmekle tutuklandı. Doğukan Çep’in Maltepe Gülsuyu’nda uyuşturucuya karşı yürüyüşte katledilen Hasan Ferit Gedik’in faili olmaktan da kesinleşmiş 35 yıl 4 ay cezası bulunuyordu.
Kaçak olan Çep, Ankara’da sokak ortasında öldürülen Sinan Ateş cinayetiyle yeniden ortaya çıkmıştı. Ateş cinayetiyle ilgili hazırlanan iddianamede, neredeyse bütün ilişkilerin odak noktasında Doğukan Çep bulunuyor. Çep ise ifadesinde Ateş’i, kendisine Yargıtay’daki dosyasında yardım etmediği için korkutmak istediğini söyledi. Olayın planlı olduğunu da ifadesinde itiraf etti.
Vedat Balkaya uyuşturucu bulundurmak ve kullanmaktan girdiği cezaevinden çıktıktan sonra motokurye olarak çalışmaya başladı. Eray Özyağcı ve Doğukan Çep ile cezaevine girmeden bir yıl önce ortak arkadaş çevresinde tanıştı. Birlikte uyuşturucu kullandıklarını anlatan Balkaya, sahibinin kim olduğunu bilmediği İstanbul’daki bir otoparkta Eray Özyağcı ile buluştuğunu söyledi. Balkaya, Özyağcı’nın kendisine Sinan Ateş’le olan husumeti nedeniyle Ankara’ya gitmeleri gerektiğini söylediğini ileri sürdü. Doğukan Çep’in de görüşmelerde olduğunu kaydeden Balkaya, Özyağcı’nın önceden Ankara’ya gideceğini ve kendisine konum atacağını ifadesinde itiraf etti. Daha sonra Ankara’da buluştukları Özyağcı’ya başka bir konum geldiğini ve oraya gideceklerini söyledi. Vedat Balkaya, Sinan Ateş suikastından sonra da ‘tamam’ işaretiyle bir fotoğraf paylaşmıştı. Balkaya, Özyağcı’nın saldırıdan haberdar olduğunu kayda geçirmişti. Balkaya, Ateş suikastındaki motokurye olarak biliniyor; toplu halde, iştirak halinde, tasarlayarak kasten öldürme suçundan yargılanıyor.
Suat Kurt, cinayetten günler önce olay yerinde keşif yapan şüpheli olarak biliniyor. İstanbul Maltepe’de taksi şoförlüğü yapan Kurt’un Doğukan Çep ile tanışıklığı 6-7 yıl öncesine dayanıyor. Bir dönem tutuklu bulunan Kurt, pandemide izinli olarak cezaevinden ayrıldı. Doğukan Çep ile zaman içinde samimi olduklarını belirten Kurt ifadesinde Çep’in kendisine “Ankara’ya gider misin?” diye sorduğunu anlattı. Kurt, Çep’in kendisine Sinan Ateş’e ait plakaları ve aracın rengini sorduğunu ifade etti. Kurt, aynı zamanda Sinan Ateş’in öldürüldüğü cinayet mahallinde keşif yapan ve Ateş’i takip eden kişi. Kurt, Ateş’in öldürüleceğini bilmediğini, ‘sadece dövüleceğini’ sandığını ileri sürdü.
Cinayetin kilit isimlerinden biri de eski Ülkü Ocakları genel merkez yöneticisi Tolgahan Demirbaş. Eski MİT görevlisi Çağlar Zorlu’dan Ateş’in adresini istediği ve Ateş’i düzenli takip ettiği soruşturmaya girmişti. Demirbaş, suikast sonrası dönemin MHP Milletvekili Olcay Kılavuz’a ait bir evde gözaltına alınmıştı. Kılavuz ise gözaltını engellemeye çalıştığı iddiasıyla gündeme gelmişti.
İddianamede Zekeriya Asarkaya’nın cinayet öncesinde Eray Özyağcı ile Suat Kurt’u evinde ağırlayan kişi olduğu belirtiliyor. Hakan Saraç aracılığıyla ilişki kurduğu ikilinin evine geldiğini anlatan Asarkaya, Vito ve Transporter tarzı, camlarında film olan bir aracın evinin önüne geldiğini, Özyağcı’yı alıp eve çıktığını söyledi. Daha önce 26 yıl cezaevinde yatan Asarkaya, Özyağcı ve Kurt’u evine gelmeden önce hiç tanımadığını olayla ilişkisinin bundan ibaret olduğunu öne sürdü.
Eray Özyağcı ve Suat Kurt’u Zekeriya Asarkaya’nın evine götüren Hakan Saraç, cezaevinden 2022 yılında Covid-19 tedbirleri kapsamında çıktı. Daha önce yağma suçundan ceza alıp 2006 yılında cezaevine girmişti. Zekeriya Asarkaya’yı da Çankırı Cezaevi’nde aynı koğuşta kalması nedeniyle tanıdığını anlattı. Saraç, Özyağcı’nın Sinan Ateş’i öldüreceğini bilmediğini cinayetle ilgisinin olmadığını iddia etti.
Aşkın Mert Gelenbey, cinayetin organizasyonundaki özel harekat polisi olarak biliniyor. Tetikçi Eray Özyağcı’yı İstanbul’dan Ankara’ya götüren Gelenbey, Özyağcı’yı ikamet ettiği bölgede polis olmadan önce de tanıdığını söyledi. Gelenbey, polis arkadaşı Murat Can Çolak’la birlikte pavyonda eğlenmek amacıyla Ankara’ya gittiklerini ileri sürdü.
Murat Can Çolak ise Aşkın Mert Gelenbay’ın yanındaki Eray Özyağcı’yı daha öncesinde tanımadığını, Doğukan Çep’i ise yine Aşkın Mert Gelenbay’ın yanında gördüğü için tanıdığını söyledi. Çolak, Sinan Ateş’in öldürülmesinde bir ilişkisinin bulunmadığını öne sürdü.
Ufuk Köktürk, Doğukan Çep ile cezaevinde tanışan isimlerden. Köktürk, Çep’e cinayetten bir gün önce 4 bin lira gönderdi. Çep’i gönderilen para Köktürk’ün eşinin hesabı üzerinden Zekeriya Asarkaya’nın hesabı yoluyla ulaştırıldı. Köktürk, cinayette adı geçen isimleri tanımadığını iddia etti.
Mustafa Uzunlar ne Özyağcı’yı ne de Doğukan Çep’i gerçek isimleriyle tanıdığını ileri sürdü. Sadece dosyada ismi geçen Ufuk Köktürk’ü tanıdığını ifade eden Uzunlar, cinayetle ilişkisi bulunmadığını öne sürdü. Dodo takma adıyla bilinen Çep’in kendisinden araç rica ettiğini başta vermek istemediğini ancak daha sonra verdiğini anlattı. Uzunlar, Çep hariç tetikçi Özyağcı ve diğer iki polisin Ankara’ya gittiğini belirtti.
Cinayetin işlenmesine yardımcı olmakla suçlanan Osman Bayraktar, Hakan Saraç’ı cezaevinden tanıdığını ve ‘yapışkan’ yapıda bir insan olduğunu söyledi. Doğukan Çep’i ise ortağı olduğu otoparkına gelip gitmesi nedeniyle tanıdığını, tetikçi Özyağcı’yı da Çep’in yanında gördüğü için tanıdığını belirtti. Cinayetle ilişkisinin olmadığını iddia etti.
Mehmet Yüce, Sinan Ateş’in öldürüldüğü olayda Eray Özyağcı ile Vedat Balkaya’nın kullandığı motosikletin satıcısı olarak iddianamede yer alıyor. Yüce, olayla başka bir ilişkisinin bulunmadığını iddia ediyor.
Çağlar Zorlu, Tolgahan Demirbaş’ın arkadaşı. Sinan Ateş’in ‘kulağının çekileceğini’ bildiğini, Demirbaş’ın da kendisinden yardım istediğini söyledi. Eski MİT çalışanı olan Zorlu, Ateş’in telefon sinyallerini takip edip, Demirbaş’a bilgi vermekle suçlanıyor. İddianamede ise Ateş’in öldürüldüğü gün arkadaşı Aytaç Ataç’ın kendisini arayıp konuşmaların hepsini silmesini söylediğini ifade etti.
Aytaç Ataç iddiasına göre Sinan Ateş cinayetini, olaydan bir saat sonra öğrendi. Tolgahan Demirbaş ile tanışıklığı olan Ataç, Ankara’da bir kafe işletmecisi. Olayda ölen ya da yaralanan kimseyi tanımadığını ileri süren Ataç, Tolgahan Demirbaş’ın MİT çalışanı Çağlar Zorlu’ya “Bir adres bulmamız lazım yardımcı olabilir misin?” dediğini Zorlu’nun da yardımcı olabileceğini söylediğini anlattı.
Serdar Öktem MHP’li avukat olarak biliniyor. Olayla ilgisinin bulunmadığını söyleyen Öktem, kadın cinayetine karşı çıkan ÖDP’li öğretmen Bahadır Grammeşin’i öldürenlerin de avukatlığını yapmasıyla kamuoyunda tanınıyor. Öktem, Tolgahan Demirbaş’la Emre Yüksel’i tanıdığını, diğer şahısları tanımadığını ileri sürdü. Öktem’in emniyet mensuplarıyla yakın ilişkileri olduğu iddia edilmişti.
Taksi şoförü Caner Günay, Sinan Ateş’in öldüğünü gözaltına alındığında öğrendiğini söyledi. Günay da Doğukan Çep’i ‘Cuma’ ismiyle tanıyor. Tetikçi Eray Özyağcı’yı ise ‘Şahin’ ismiyle Doğukan Çep’in yanında görmesi nedeniyle tanıyor. Günay’ın Çep ve Özyağcı ile ilişkisi ikilinin gönderdiği İBAN’lara para göndermesinden ibaret olduğu öne sürülüyor. İkiliyle olan diyaloğunun müşterilikten ibaret olduğunu iddia eden Günay, cinayetle ilişkisinin olmadığını ileri sürdü. Günay, cinayetin işlenmesine yardım etmekle suçlanıyor.
İddianamede adı geçen taksi şoförü Umut Ersoy da Sinan Ateş’i tanımadığını, Doğukan Çep’i ise ‘Cuma’ ismiyle tanıdığını ifade etti.
Eray Özyağcı’yı da Doğukan Çep’in yanında görmesi sebebiyle tanıdığını ancak samimiyeti olmadığını ileri sürdü. Ersoy, Çep ve Özyağcı’nın hakkında arama kararları olduğunu bilmediğini öne sürdü. Günay ile Çep ve Özyağcı arasında para transferleri gerçekleşti. Ersoy bu alışverişin ticari kaynaklı olduğunu söyledi. İddianamede bahsi geçen meblağ ise bin lira. Ersoy da cinayete yardım etmekle iddianamede yer alıyor.
Emre Yüksel Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı olarak biliniyor. Cinayette ilişki kurduğu kişi ise Tolgahan Demirbaş. Yüksel, ifadesinde Demirbaş ile yaptıkları seyahatleri anlatırken, suikastla ilgili ifade vermedi. Ancak iddianamede planlı ve kasten öldürmeye yardım etmekle itham ediliyor.
Alper Atay olayla ilişkisinin bulunmadığını ancak cinayete iştirak etme suçlamasıyla yargılanan Suat Kurt’u ismen tanıdığını, Doğukan Çep ve Eray Özyağcı’yı tanıdığını söyledi. Doğukan Çep’i ‘başına iş açmaması’ için yanından kovduğunu ileri sürdü. İddianamede Atay ile ilgili en somut iddialardan biri cinayet sonrasında Umut Ersoy’u arayıp “Polisler geliyor Suat Kurt oradan” ayrılsın demesi oldu. Cinayete yardım etmekle suçlanan Atay ise bu iddiayı reddetti.
Erdem Karadeniz kasten öldürmeye teşebbüs suçundan 17 ay cezaevinde kaldı. Dört yıldır firariydi. Doğukan Çep’i yaklaşık 5 yıldır tanıyor. Eray Özyağcı’yı ise tanımadığını söylerken, cinayetle ilişkisi olmadığını ileri sürdü. Karadeniz, olayla ilgili karakolda ifade vermedi. Fiilen sahibi olduğu öne sürülen otelde şüpheliler konakladığı için dosyada yer alıyor ve cinayete yardım etmekle suçlanıyor.
Mustafa Ensar Aykal Ankara Emniyet Müdürlüğü Cinayet Bürosu’nda 5 yıl görev yaptı. 2023’te Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde göreve başladı. Ateş’in öldürülmesi sonrasında amir olarak soruşturmayı yürüten kişi. Tolgahan Demirbaş’ın isteği üzerine Sinan Ateş’in cep telefon numarasını sorgulayıp, ev adresini Demirbaş’a ilettiği ileri sürülüyor. Aykal bu iddiayı reddetse de bazı telefon numaralarını sorgulayıp Demirbaş’a verip vermediğini hatırlamadığını da ifade etti.