Bunu da gördük: WhatsApp’tan uyuşturucu reçetesi siparişi
Kocaeli’ndeki dokuz saatlik rehine krizi arkasında birçok soru işareti bıraktı. İçeride doğum günü kutlandı, saldırganın örgüt bağlantısı bulunamadı. Emekli Emniyet Müdürü Feramuz Erdin, saldırganın profilini ve operasyonu 10Haber’e değerlendirdi.
ABD kökenli temizlik ve hijyen ürünleri üreticisi P&G’nin Kocaeli Gebze’deki fabrikası dün 9 saat süren, soru işaretleriyle dolu bir rehine krizine tanıklık etti. Üzerinde bomba düzeneği ve elindeki iki silahla P&G kampüsünün ana binasına giren İ.Y. üçü kadın yedi işçiyi rehin aldı. Saat 15.00 sıralarında başlayan kriz 24.00 sıralarında düzenlenen operasyonda rehinelerin kurtarılmasıyla son buldu. Saldırgan İ.Y. eylemi İsrail’in Gazze’ye saldırılarını protesto etmek için yaptı. Duvara boyayla “Gazze için ya musalla ya ölüm” yazdığı fotoğrafı paylaştı.
Rehine krizi sıralarında saatler ilerledikçe ilginç olaylar yaşandı. Rehin alınan bir işçinin doğum günü için önceden hazırlık yapan iş arkadaşları saldırgandan kutlama için izin istedi. Saldırganın izin vermesi üzerine pasta kesildi, mumlar üflendi, arkadaşları doğum günü olan işçiye sarılarak kutladı. Bu anlar bir işçinin sosyal medya hesabından da canlı yayınlandı.
İlerleyen saatlerde 10 gün öncesine kadar sık sık bu fabrikada taşeron işçi olarak çalışan İ.Y.’nin sosyal medya hesabından “Bu saatten sonra sevdiklerimin yapacağı tek şey benim için Filistin’e dua ettikleri gibi dua etmektir” mesajı paylaştığı, daha sonra ise silahının da göründüğü şarkılı videolar yayınladığı ortaya çıktı.
Saldırgan saat 22.00 sıralarında rehinelerin tutulduğu odada canlı yayın başlattı. Zaten rehin alınanların aileleriyle iletişim kurmalarına da izin vermişti. Yetkililer saldırganın bir örgüt bağlantısı tespit edilemediğini söyledi. Rehinelerin ailesi yetkililerin ve valiliğin 9 saat boyunca basın açıklaması yapmamasına tepki gösterdi. Kocaeli Valisi Seddar Yavuz ise “Özellikle böylesi olaylarda rehinelerin can güvenliğinin sağlanması onlara zarar gelmemesi için titiz bir çalışma yürüttük. Bu nedenle de basın açıklaması tarzından özellikle de uzak durduk” dedi.
Ayrıca son dönemde adı sık sık Gazze boykotlarıyla anılan P&G’nin kampüsüne bir saldırganın elini kolunu sallayarak girmesi şirkete yönelik eleştirileri beraberinde getirdi. Aileler şirketin gerekli önlemleri alması gerektiğini söyledi.
Tüm bu soru işaretlerini, merak edilenleri, rehine operasyonunu, tercih edilen iletişim yöntemini ve saldırganın profilini Emekli Emniyet Müdürü ve kriz anları konusunda uzman Feramuz Erdin’e sorduk. Erdin kriz yönetimine ilişkin şirketlere ve kurumlara eğitim de veriyor.
Rehine operasyonlarında önceliğin içeridekilerin sağlığı olduğunu belirten Erdin, “Operasyonun kaç saat sürdüğü önemli değil. Orada öncelik rehinelerin sağlıklı olarak kurtarılması. Başarılı bir operasyon” dedi.
Yetkililerin dokuz saat boyunca herhangi bir açıklama yapmamasıyla ilgili ise “Bu tip konularda iletişimin kesilmesi doğru bir stratejidir. Orada psikolojik bir taktik uyguluyorlar. Esas konu dışarıda neler yapıldığını saldırganın öğrenmemesi, zaten yayın yasağı da getirildi. ‘Özel harekat polisleri geldi, helikopter geldi, operasyona hazırlanılıyor’ denildiği zaman içerideki kişi daha da gerilir ve istenmeyen hareketler yapabilir. Bu anlamda iletişimin kesilmesi çok doğru” diye konuştu.
Herkesi şaşırtan ve rehine krizini daha da ilginç hale getiren doğum günü kutlamasını da değerlendiren Erdin, “Bu adam bir terörist olsa bunlara izin vermez, çok daha farklı olur sonuç. Kendi başına bir eylem planlamış. Duygusal ve heyecanlı birisi. O yüzden bu tip şeylere izin vermesi doğal. Rehineler de bu tip durumlarda Stockholm Sendormu’na (Baskı ve şiddet altında bulunan mağdurun saldırgana yönelik sempati ve empati geliştirmesidir) girerler ve eylemciyle iş birliği yapabilirler. O çerçevede de kutlama yapılmış olabilir. Tuvalette yakalanması da plansız olduğunu gösteriyor zaten” dedi.
Şirketin de bu tip saldırılarla ilgili hazırlıklı olması gerektiğini söyleyen emekli emniyet müdürü, “Boykot meselesinin ardından böyle yerlerin hedef alınabileceğine dair uyarmıştım ben. Burada çok ciddi bir güvenlik zafiyeti yaratılmış. O firmaların personellerine karşı yükümlülükleri var. Mazeretini bilmiyorum ama bu şirketlerin güvenlik yöneticileri var, bunların düşünülmüş olması gerekir” uyarısında bulundu.
Gazze’de süren savaş ve Türkiye’deki boykot eylemlerinin heyecanlı ve duygusal yönü ağır kişileri ‘yalnız kurt’ haline getirebileceğini belirten Erdin, “Bu ‘yalnız kurt’ dediğimiz insanlar, bazı kişiler tarafından provokasyon maksatlı kullanılabilir. Ruh halleri kullanılmaya müsaittir” dedi. Erdin, ‘yalnız kurt’ dediği suçlu profilini “Yalnız kurt’ herhangi bir terör yapılanmasına üye olmaksızın kanlı veya sansasyonel bir eylemi bireysel olarak planlayıp gerçekleştiren kişilere verilen addır. Bu kişiler sosyopat olabileceği gibi, ‘kullanışlı aptal’ veya doğrudan provokatör de olabilir” şeklinde tanımladı.
Saldırganın dışarıyla iletişiminin normalde bir sinyal kesici yardımıyla kesilmesi gerektiğini de söyleyen Erdin, “Tabii ki operasyonun özgün koşulları var. İçeride müzakere için bir sabit telefon olmayabilir. Bu yüzden kesilmemiş olabilir ama doğrusu iletişimin kesilmesidir” dedi.