Ruhsatsız silahın cezası artıyor ama ‘Yetmez’
Yunus Emre Geçti'nin 26 suça rağmen serbest kalıp polis memurunun şehit etmesinin ardından infaz düzenlemesine gidileceği konuşuluyor. Hukukçular bunun bir etkisinin olmayacağı görüşünde. Üstelik geçmişte polis katillerini birileri hep kurtarmıştı.
Mafyanın, uyuşturucu baronlarının, cinsel istismar suçlularının denetimli serbestlikle serbest kalması zaman zaman kamuoyunda tartışılırken İstanbul Ümraniye’de polis memuru Şeyda Yılmaz’ı şehit eden Yunus Emre Geçti’nin suç kaydı infaz kanununun yerden yere vurulmasına yol açtı.
Yunus Emre Geçti’nin onlarca suça ve cezaya rağmen sokaklarda dolaşıyor olması infaz sistemine yönelik eleştirileri artırdı. Hal böyle olunca infaz sisteminde yaşanılan sorunlar, ceza infaz kurumlarının doluluk oranları da tartışılmaya başlandı.
Geçen yıllarda cezaevlerinde olması gerekenler çıkan infaz düzenlemeleriyle ya da “birilerinin” yargıya müdahalesiyle defalarca serbest bırakılmıştı. Bunlar arasında siyasilerle ilişkisi olduğu iddia edilen polis katilleri de vardı.
24 Ağustos 2023 tarihinde İstanbul’un Kağıthane ilçesinde uyuşturucu satıcılarının açtığı ateş sonucunda polis memuru Hakan Telli şehit olmuştu. O olayda vücuduna dört kurşun isabet eden polis memuru A.Y.Ç. ağır yaralanmıştı. Kağıthane’de polis Hakan Telli’nin şehit olduğu uyuşturucu çetesiyle ilgili davada 17 kişi günler önce serbest bırakıldı.
Hakan Telli’yi hayattan koparan uyuşturucu tacirlerinin mensup olduğu çete Anucur’du. Anucur’un düşmanları ise Gündoğmuş çetesiydi. Anucur ve Gündoğmuş çeteleri 2022 yılı aralık ayında İstanbul’un Kağıthane ilçesinde sokak ortasında silahlarını ateşlemiş, 25 yaşındaki Kuran kursu hocası Ramazan Aslan hayatını kaybetmişti. Olayın ardından yapılan operasyonda 25 şüpheli yakalanmıştı. Daha sonrasında ev hapsine alınan çete mensupları sokak ortasında çatışmaya, can almaya devam etmişti.
25 yaşındaki Aslan’ın ölümünden bir ay sonra aynı çete mensupları Haliç Köprüsü üzerinde birbirlerine ateş açmış, 20 gün önce cezaevinden çıkan Cumali Aslan hayatını kaybetmişti. Saldırının faili ise ev hapsinde olması gereken Doğukan K.’ydı.
Anucur çetesi gibi onlarca örnek vardı, bunlardan biri de hakkında yakalama kararı bulunan Sedat Peker’in gündeme getirdiği, suç örgütü lideri “Lotu Quli” lakaplı Azerbaycan vatandaşı Nadir Salifov’du. Salifov polis katili olmasına rağmen elini kolunu sallayarak Türkiye’de gezmiş, sınır dışı edilmiş, yeni pasaportla yeniden ülkeye giriş yapmıştı.
Nadir Salifov Ataşehir’de Azerbaycanlı suç örgütü mensubu Elnur Gasımov’u 2022 yılında sokak ortasına kurşuna dizdiren kişiydi. Gasımov’un sokak ortasında infazı Salifov ile Azerbaycanlı Rövşan Canıyev’in yıllar süren güç mücadelesine dayanıyordu.
Rusya’da “Dede Hasan” lakaplı Aslan Usoyan’a suikast düzenleyen Rövşan Canıyev’i öldürmek için devreye girmişti Salifov. Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan ve Ukrayna’da suikastlar düzenleyen Canıyev 2106 yılında Beşiktaş’ta sokak ortasında otomatik silahlarla çapraz ateşe alınarak öldürülmüştü.
Canıyev’in ölüm fermanını imzalayan Nadir Salifov yakalanmış, ancak iddiaya göre Mehmet Ağar’ın, Berat Albayrak’a yakınlığıyla bilinen dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ı devreye sokmasının ardından tutuklanmamıştı.
Salifov sınır dışı edilmesinin ardından Türkiye’ye tekrar gelmişti üstelik sahte pasaportla… Adaletten bir şekilde sürekli kurtarılan Salifov uzun seneler yakınında olan koruması tarafından Antalya’da otelde öldürülmüştü.
Polis katillerinin, mafya lider ve üyelerinin serbest kaldığı günlerde Şeyda Yılmaz’ın şehit edilmesinden sonra infaz düzenlemelerine dair art arda açıklamalar geldi.
Yunus Emre Geçti’nin polis memurunu öldürmesinin ardından başlayan “infaz kanunu” tartışmalarına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı.
Erdoğan sosyal medya hesabından infaz sisteminde değişiklik sinyali verip “İnfaz sistemiyle ilgili zaman zaman medyaya da yansıyan bazı tartışmaları yakından takip ediyoruz. Vicdanları rahatlatacak, toplumda devlete olan güveni güçlendirecek, özellikle de cezasızlık algısının önüne geçecek adımları Meclisimizle iş birliği içinde mutlaka atacağız. Bağımsız, tarafsız, adil ve etkili bir yargı sisteminin kökleşmesi için bundan sonra da çalışmayı sürdüreceğiz” dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da adli kontrol ve denetimli serbestlik uygulamalarına dair açıklama yaptı. Yılmaz Tunç, basit suçlara dahi hapis cezasının önünü açan düzenlemelere gidilmeyi planladıklarını belirtti.
Tunç “Suç ve suçlu ile mücadele önemli. Büyük kararlılıkla mücadele sürüyor. Suç kaydı ile sabıka kaydını karıştırmamak lazım. Adli kontrolü ihlal etmiş. Yargı-kolluk görevini zafiyete fırsat vermeden yapmalı. Suçla etkin mücadele için cezaların alt ve üst sınırları var yeni değerlendirmeler yapılacak. Cezalarda caydırıcılığı sağlamaya yönelik düşündüğümüz önemli çalışmalar olacak. Basit suçlara hapis çalışmamız var. Kasten öldürme, kasten yaralamada denetimli serbestlik kalkabilir. Yeniden değerlendirilmesi söz konusu” dedi.
10Haber’e olası infaz düzenlemesine dair değerlendirmelerde bulunan Ceza Hukukçusu Avukat Kazım Yiğit Akalın “Araştırmalar göstermektedir ki cezaevinde bulunan tutuklu veya hükümlülerin birçoğu daha önce suç işlemiş ve cezaevine girip çıkmış şahıslardan oluşmaktadır” dedi.
İnfaz kanununda yapılacak düzenlemelerle sorunun ortadan kaldırılmasının mümkün olmayacağına dikkat çeken Yiğit Akalın “Buradaki temel sorun ve çözümü mecburi olan konu cezaevine girmiş insanların uzun seneler hapis yatmış olmalarına rağmen tahliye olduktan sonra kısa zaman içinde tekrar suç işlediklerinin anlaşılmasıdır” ifadelerini kullandı.
Akalın devamında şunları söyledi:
“Hapis cezası en basit tabiriyle en basit anlatımla hükümlülerin cezaevinde ıslah olması topluma yeniden kazandırılmasıdır lakin ülkemizde bu göstermektedir ki cezaevleri ıslah kurumunu gerektiği gibi yerine getirmemektedir.
Onlarca yıl hapis yatmış olanların bile çok kısa bir zamanda tekrar suç işlediği görülmektedir. Defalarca söylediğimiz temel sorun ve çözülmesi gereken budur. Bunun basit bir kanun değişiklikleriyle giderilemeyeceği ortadır. Sosyolojik ve psikolojik olarak detaylı çalışmalar yapılması gerekiyor. Bu çalışmalar sonucunda da toplumun bilinçlendirilmesi ve cezaevinde ıslah müessesesinin geliştirilmesi gerektiği açıktır.
Yine kamuoyuna yansıdığı üzere bu kadar infaz indirimi gelmesine rağmen şu anda cezaevlerinde halihazırda 60 binin üzerinde tutuklu ve hükümlü fazlalığı bulunmaktadır. Dolayısıyla bu sorunun infaz indirimleriyle ya da cezaları arttırarak çözülemeyecek aşikar olduğundan düzenlemenin anlattığımız çerçevede yapılması zaruridir.”
İstanbul’un Ümraniye ilçesi Ihlamurkuyu Mahallesi Petrol Yolu Caddesi’nde pazar günü akşam saatlerinde düzenlenen operasyonda 27 yaşındaki polis memuru Şeyda Yılmaz hayatını kaybetti. Yılmaz’ı vurarak öldüren 19 yaşında, 26 farklı suç kaydı bulunan Yunus Emre Geçti’ydi.
Olay saat 22.55 sıralarında gerçekleşti. Yunus Emre Geçti Ümraniye ilçe Emniyet Müdürlüğü Dudullu Polis Merkezi Amirliği tarafından “motosiklet hırsızlığı” suçundan yakalandı ve sonra firar etti. Bu kez firari zanlıyı yakalamak için operasyon başladı. Yunus Emre Geçti Ihlamurkuyu Mahallesi’nde ekipler tarafından yakalandı, ama polis ekiplerine direndi. Yaşanan arbedede polisin silahını alan Yunus Emre Geçti polislere ve çevredeki vatandaşlara ateş açtı.
Geçti’nin açtığı ateş sonucu polis memuru Şeyda Yılmaz ve K.H.S. ile şüphelinin annesi P.G. yaralandı. Yaralılar sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldı.
Şüphelinin açtığı ateşle yaralanan polis memuru Şeyda Yılmaz hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen şehit oldu.
Diğer yaralılar hastaneye kaldırılırken saldırıdan sonra kaçan şüpheli polis tarafından sokak arasında yakalandı.