İtalya’da gündem kimyasal hadım: Meclis onayı verdi, komite kuruluyor
Ticani Tarikatı şeyhi olduğunu iddia eden Ahmet Şahin Uçar’ın müritlerine cinsel istismarda bulunduğuna dair konuşma kayıtları ortaya çıktı.
Bursa’da Ticani Tarikatı şeyhi olduğunu iddia eden Ahmet Şahin Uçar’ın müritlerine cinsel istismarda bulunması soruşturmasında yeni ayrıntılar ortaya çıktı.
Halk TV yazarı İsmail Saymaz bugünkü yazısında Ahmet Şahin Uçar ile bir kadın müridinin konuşmalarını yayımladı.
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki soruşturma dosyasından edindiği bilgileri aktaran Saymaz tanık olarak ifadesi alınan A. tarikata ait ‘Arifane Baciyun’ adlı WhatsApp grubunda 32 kadın olduğunu anlattı.
Yazıda tanığın “Kadınlar birçoğu misafirhanede tacize uğradıklarını söyledi. Hepsi korkuyordu. Ben eşlerinden korktukları için olayı anlatmadıklarını düşünüyorum” dediği aktarıldı.
İsmail Saymaz gözaltına alınan Ahmet Şahin Uçar’ın “şeyh değil mürşidim” dediğini, “Kimseye sevişmek istediğimi söylemedim. Misafirhanemiz bulunmamaktadır. Sohbetlerimde cinsel içerikli konuşmam olmadı. Müştekilerin birlikte hareket ederek, komplo kurduklarını düşünüyorum” diye ifade verdiğini belirtti.
Yazının devamında G. adlı kadın tarafından kaydedilen ve savcılığa sunulan Ahmet Şahin Uçar’ın konuşmalarına da yer verildi.
İşte o konuşmalar:
Uçar: Zahire takılı kalmayacaksın, batılına bakacaksın dediğim yerde sen zahirde de benimle bu şekilde yaşamak ister miydin, istemez miydin. Bu sorunun cevabını duymak istiyorum.
G: Bu mesafe olmasaydı…
Uçar: Yapma imkanım varsa bir yapışırım senin dudaklarına, doya doya sen beni öpersin, ben seni tamam mı.
G: Hocam sen ne diyorsun sen ya!
Uçar: Ya işte bak, hala akıl üzeresin.
G: Hayır ya…
Uçar: Benimle bunu bir yaşarsan var ya dibine kadar yaşarsın.
Bana o kadar aşık olacaksın ki, benle sevgili, karı koca gibi olacaksın, duyguda, manada, biliyorsun değil mi? Bunları yaşamaya cesaretin var mı?
G: Hocam…
Uçar: Bunlar çocuk oyuncağı değil, ciddi meseleler. Bunlara göğüs gereceksen, bu yükü taşıyabileceksen, bu lezzeti yaşamak istiyorsan, o zaman bu alanda yürürsün. Ama bu yola girdiğin zaman arkana bakmaman gerekir. Geri döndüğün zaman allak bullak olursun.
G: Hocam, acı veriyor bu bana, çok büyük acı veriyor.
Uçar: Acı ve zevk verir. Evvela sen müthiş bir şehvete sahip bir kadınsın.
G: Hayret bir şey ya…
Uçar: Seninle sevişmiş olsak müthiş sevişirsin sen var ya…
G: Hocam, lütfen ya!
G: Hocam, biz bayanlara ayrı bir sohbet yapsanız…
Uçar: Umumun olduğu yerde sohbet olmaz. Neden? Bu alanı anlayacak olan var, anlamayacak olan var. Bak, sen daha düne kadar bu alanı bilmiyordum. Şu anki konuşmalarımızı bir ay önce işitsen dudağın uçuklardı, değil mi? Bütün bayanlara bu sohbet yapılmaz. İstidadı olan kendini gösterir, birebirde soru sorar, ben de cevap veririm. İlim artışı devam eder. Sen de bu alana girersen bu bilgileri benden alarak yoluna devam edersin. Herkese bilgilerin tamamı verilemez, olmaz. Herkesin mertebesi farklı. Anladın mı?
G: Galiba…
Uçar: İyi düşün, taşın. Ben sana zaman tanıyorum. Bu konuları iç aleminde özümse. Dersen ki “Bu alana gireceğim,” tekrar konuşacağız. Girdikten sonra alanın gereğinin dışında bir anlayışa girersen, söz söylersen uyarırım seni sert bir şekilde. “Hayır, öyle bakmayacaksın, böyle bakacaksın.” Hamur gibi bana bırakacaksan kendini, istediğim gibi sana şekil vermem gerekiyor. İstediğim gibi şekil verirken “Hocam oramı elleme, buramı elleme” demeyeceksin bana. Her yerini ellerim senin.
G: Allahım yarabbim…
Uçar: (Gülüyor) İtiraz etmeyeceksin ondan sonra. “Orama dokundurmam, buraya dokundurmam” demeyeceksin. Nereye istersem oraya dokunurum.
G: Eşiniz herkesle ilgilenmenizi nasıl karşılıyor?
Uçar: Burası sır alanı, kimle ne konuştuğumu ne ettiğimi bilmez ki.
G: Hissetmez mi?
Uçar: Hisseder. Nihayetinde eşim. Tabii ki, insan kocasını kıskanmaz mı? Kıskançlığı tabii ki var. Ama böyle bir alanım olduğundan, mecbur yani, istemese de kabullenmek zorunda. Kimle ne konuştuğumu bilmez. Böyle bir şeye şahit etmem zaten. Nihayetinde kadındır. Kadınları bilirsiniz işte. Hepsi kıskançlık gözüyle bakar.