Uzmanı anlattı: Bebek uykusu da ‘yönetilebilir’

Dr. Gökçe Dereci Konakcı "bu işin kitabını da çevirdi": “Aslında sağlıklı bebek uykusu daha anne karnındayken başlar.”

Gündem 28 Aralık 2025

Bebek bakımının en zor yanlarında biri uyku sorunu. Sadece bebeği değil tüm aileyi ve bakanları etkileyen, ziyadesiyle yoran ve geren uykusuzluk zor ama yönetilebilen bir sorun.

Kulak burun boğaz hastalıkları uzmanı Dr. Gökçe Dereci Konakcı 12 yıl önce oğlunu dünyaya getirdiğinde geceleri sık uyanması, gündüz kısa süreler uyuması sorununa çözüm aradı. Araştırdı, ne bulsa okudu. Öğrendiklerini hayata geçirdi. Ancak bir türlü istediği noktaya varamayınca bu kez yurt dışından uyku danışmanlığı aldı.

Yeni öğrendiklerini oğlunda uyguladı ve olumlu sonuçlarını kendisi de şaşkınlıkla izledi. Bildiklerini her gördüğü ‘perişan‘ anneye anlatmaya çalıştı. Derken kapsamlı bir eğitim alarak bu konuda danışmanlık yapmaya karar verdi.

Dijital ortamda IPHI’dan (International Parenting and Health Institute) Holistik (Bütünsel) Hamile ve Bebek Uyku Danışmanlığı eğitimi gördü. Yaklaşık iki yıl süren kapsamlı teorik ve pratik eğitimden sonra sertifikasını aldı. Bu işi çok sevdi. Hekimlikten emekli olarak, hamile ve bebek uyku danışmanlığı yapmaya başladı.

Konakcı yaptığı işin ‘uyku eğitimi‘ değil, ‘uyku optimizasyonu‘ olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Aslında sağlıklı uyku alışkanlıkları daha anne karnındayken başlar.”

Dr. Laura Markham’ın yazdığı ‘Huzurlu Ebeveyn, Mutlu Çocuk‘ adlı kitabın çevirisini de yapan Konakcı ile bebek uykusuzluğunu ve nasıl baş edileceğini konuştuk:

Bebek uykusunun ‘normal’i ne? Daha doğrusu bebeklerin ne kadar saatten az ya da çok uyuması kabul edilebilir?

Bir bebeğin ihtiyacı olan uyku süresi gelişim basamağının neresinde (yani kaç aylık) olduğuna ve kendi genetik özelliklerine bağlı. Yenidoğan bir bebek günün büyük kısmını uykuda geçirir ve bu süre aylar geçtikçe azalır. Aynı aydaki iki bebek de tamı tamına aynı miktarda uykuya ihtiyaç duymasa da her gelişim basamağı için beklenen bir uyku ihtiyaç süresi aralığı var tabi ki.

Kaç aylık olunca artık uyku düzene girmeli?

Bebekler gelişirken, sinir sistemleriyle birlikte uykuları da değişir ve gelişir. Yaklaşık ikinci ay civarında, öncelikle gece uykusu olgunlaşır. Üçüncü-beşinci ay arasında sabah uykusu ve dördüncü-altınca ay arasında öğleden sonra uykuları olgunlaşır. Dolayısıyla altıncı ay civarında aşağı yukarı belli bir uyku programı oluşur diyebiliriz.

Bebekler için yeterli ve düzenli uyku nedir?

Bebeğin, ayına göre normal olarak değerlendirilen uyku süresi aralığında uyuması yeterli uyku uyuduğunu gösterebilir. Tabii teorik olarak. Belli aydaki bir bebeğin uyanık kalabileceği saatleri aşağı yukarı biliyoruz. Dolayısıyla bu uyanıklık sürelerinin sonunda bebeklerin gecikmeden uykuya geçmesinin sağlanması ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli.

Yeterince uyuduğunu nasıl anlayabiliriz?

Uyandığında keyifli, genel olarak sakin ama uyanık ve odaklanmış, duygusal olarak esnek olması, yeterince uyuduğunu gösterir.

Yenidoğanlar sık uyanıyor. Her uyandığında beslemek uykusunu bozuyor mu? Bu konudaki yaklaşım ne?

Yenidoğan dönemi beslenme ve uykunun biraz iç içe geçmiş olduğu bir dönem oluyor genellikle. Bu da çok doğal. Bebekler çok hızlı büyüdüğü ve mide kapasiteleri de çok az olduğu için gece sık uyanarak beslenmeleri beklenir. Önemli olan, aylar geçtikçe bu ihtiyacın azalacağını bilmek ve özellikle gündüzleri beslenmeyi artırarak gece beslenme ihtiyacını azaltmak.

Eğer bebek hep beslenerek (meme ya da biberon) uykuya dalmaya alışmışsa başka türlü uyutma yöntemlerine de yavaş yavaş alışmasını sağlanmalı.

Uzun yıllar ağlayan bebeğin tek başına bırakılarak, kendi kendine uyumayı öğrenmesi istendi. Siz ‘bütünsel uyku’ yaklaşımıyla farklı önerilerde bulunuyorsunuz. Bütünsel uykudan kastınız ne?

Uyku fizyolojik olarak kendiliğinden gerçekleşen bir beden fonksiyonu aslında. Eğitimi verilecek bir beceri değil. Bu yüzden yaptığımız işe ‘uyku eğitimi‘ değil ‘uyku optimizasyonu‘ demeyi tercih ediyoruz. Organizma olarak insan bir bütün. Biz tabii ki anlama ve öğrenme açısından daha pratik olduğu için her şeyi parçalara ayırarak analiz etmeye alışık olduğumuzdan, bu gerçeği bazen gözden kaçırıyoruz.

Organizmayı etkileyen (iç ve dış etkenler) her şeyden uyku da etkilenir. Kendisi de organizmayı etkiler. Dolayısıyla uykuyu etkileyebilecek her şeyi bebek ve aile özelinde detaylı bir şekilde araştırmalı, incelemeli, sorunların nerede olduğunu belirleyerek hedefe yönelik çalışmalıyız.

Yani doğal olarak gerçekleşecek uykunun önündeki engelleri kaldırmaya, uykuyu optimize etmeye çalışırız. Ne yazık ki her bebeğe standart olarak uygulanan, davranışsal yöntemlerin olumsuz etkileri olabiliyor. Ebeveyn-bebek bağını ve güven ilişkisini zedeleyebiliyor. Bazı olgularda işe yarasa da kalıcı sağlıklı uyku alışkanlıkları oluşturma konusunda yetersiz kalabiliyor.

Bebeklerin uykuyla ilgili ‘karakteri’ var mı? Az ya da çok uyumak bebeklerin kişilik özelliği mi?

Tabii ki her bebek tıpatıp aynı olamaz. Uyku ihtiyaçları bir miktar farklılık gösterebilir ama yine de bu ihtiyaçların belli bir aralık içinde olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin bir-iki yaş arasındaki bebeğin günlük uyku ihtiyacı, daha uç değerler gözlenmiş olsa da ortalama 11-14 saat arasında değişir.

Bazı bebekler kolaylıkla uykuya dalar ve daha uzun süreler kesintisiz uyurken, aynı aydaki başka bir bebek daha zor uykuya dalabilir ya da daha sık uyanabilir. Bu durum bebeğin kendine özgü özellikleri ve mizacıyla da ilgili olabilir. Önemli olan bir bebeğin optimal uykusunun önünde zorlaştırıcı engeller varsa bunları saptayıp ortadan kaldırmak.

Tüm bebeklerin uykusu düzenlenebilir mi?

Danışanlarımızın bize başvurma nedeni, bebeğin uykusuyla ilgili ortaya çıkan, bebeği ve tüm aileyi etkileyen ve sorun olarak yaşanan durumlar. Aslında biz insanlar binlerce yıldır doğal ve içgüdüsel olarak yaptıklarımızı, pek çok etkenden dolayı günümüz yaşantısında gerçekleştirmekte zorlanıyoruz.

Bebeğin uykusu ve uyku düzeni de bundan etkileniyor ve bir noktadan sonra sorun haline gelmeye başlıyor. Bu noktada devreye girerek, doğal işleyişe yakınlaşmaya ve bir düzen ortaya koymaya çalışıyoruz. Tabii ki gereken değişiklikleri ve müdahaleleri yaparak bebeklerin uykusunu düzenleyebiliyoruz.

Bebekler için de uyku hijyeni önemli mi?                                                                       

Elbette. Bebeğin uyuduğu odanın ısısı, ışığı, hava kalitesi, gürültü seviyesi, elektromanyetik alan varlığı, yatağının durumu, nevresimlerinin neyle yıkandığı, odanın dekorasyonu ve renk seçimleri gibi pek çok niteliğin uyku üzerinde etkisi olabilir. Uyku nasıl sağlığımızı pek çok yönüyle etkiliyorsa, uykunun kendisi de pek çok faktörden etkilenir.

Uykularını bozan faktörler ne? Bunların ne kadarı patolojik?

Bebeğin sağlık durumuyla ilgili, bedensel ya da psikolojik, akut ya da kronik bir sorunu olabilir. Bunlar tabii ki patolojiktir ve müdahale edilmesi gerekir. Bunun yanında, bebeğin belli bir uyku düzeni olmaması, uyanıklık sürelerine riayet edilmemesi (ya uzun süre uyutulmaması ya da yeterince yorulmadan, uykusu gelmeden uyutulması), sürekli belli bir uyku desteği ile uyutulması (sallama, emzirme vs.), ailenin yaşam tarzı ve uyku alışkanlıkları ‘uyku dostu‘ olmayabiliyor.

Uyku konusunda ebeveynlerin en sık yaptığı hatalar nedir?

İlk aklıma gelen, ‘bebeği uzun süre uykusuz bırakırsak iyice uykusu gelir ve daha uzun ve güzel uyur’ düşüncesi. Bu genellikle ters tepebilecek bir durum. Aşırı yorulan ve böylece strese giren bebeklerin kanında gezen kortizol ve adrenalin gibi stres hormonları, bebeğin kalitesiz bir uyku uyumasına, sık uyanmasına, uykudan erken uyanmasına neden olur.

Uzun süre uyuyan bebeği uyandırmak doğru mu?

“Uyuyan bebek uyandırılmaz” diye söylenir hep. Bu da her zaman geçerli değil. Gündüz uykuları çok uzun olan bebekler, daha dinlendirici olan gece uykusundan çalar. Gece yatışları geç saate kalır. Dolayısıyla belli bir uyku düzenini korumak ve gece uyku süresini kısaltamamak için bebekleri gündüz uykusundan uyandırabiliriz.

Ayrıca bebeğin iç saatini ve sirkadiyen ritmini ayarlamak için sabahları aşağı yukarı belli bir saatte uyanması ve akşamları belli bir saatte yatması çok önemli. Bu yüzden bazen sabahları da bebekleri uyandırmamız gerekebilir.

Anne ve ender de olsa babaların da uykuları bebekle bozuluyor? Anne babalar bu durumu nasıl yönetebilir?

Tabii ki bu zorlu süreçte anneyle babanın birlikte çalışması mümkün ve bence gerekli. Bu yükün paylaşılması, birincil bakıcı görevi üstlenen anneyse, üzerindeki yükü azaltır, daha az stresli olmasını ve dinlenmesini sağlar. Böylece hem bebeğine verdiği bakım daha iyi hem de çift ilişkileri daha sağlıklı ve güçlü olacaktır. Dolayısıyla babaların bu sorumluluğa davet edilmesi ve onların da, yapabilecekleri şeylerle gerçekten büyük bir fark yaratacaklarının bilincinde olması çok önemli.

Ebeveynlere ne önerirsiniz?

İnsanlık olarak bugünkü dünyada gerçekten doğamızın ihtiyaç duyduğu şartlardan oldukça uzak yaşıyoruz. Bunun farkında olmalarının, kendilerine ve birbirlerine yardım etmek için nelere ihtiyaçları olduğunu yeniden keşfetmelerinin, bu konuda araştırma yaparak bilgilenmelerinin, gerektiğinde yardım istemekten çekinmemelerinin önemli olduğunu düşünüyorum.

Bir bebeğin ve ailesinin yaşam kalitesini ve süresini belirleyen en önemli faktörlerden biri uyku. Ne yazık ki, günümüzde bu da pek önemsenmiyor. Aileler, bebeklerinin uykusu konusunda çalışırken, her ailenin ve bebeğin farklı olduğunu ve bu yüzden kişiselleştirilmiş ve bütünsel bir yaklaşım gerektiğini, bebekleriyle kurmaları gereken güvene dayalı bağın mutlaka gözetilmesi ve korunması gerektiğini unutmamalılar.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.