Vaniköy’de yıkım tamam ancak tartışma bitmedi: Kurum’dan İBB’ye uyarı

Vaniköy'deki kaçak inşaatın yıkımı tamamlandı. Ancak İBB ile Çevre Bakanlığı arasındaki polemik sürüyor. İmamoğlu'nun 31 Mart'taki yarışta yendiği eski 'rakip' yeni Bakan Kurum'dan İBB'ye uyarı geldi.

Gündem 7 Eylül 2024
Bu haber 1 yıl önce yayınlandı

İstanbul Boğazı’nın Anadolu kıyılarındaki Vaniköy, son dönemde sırtlarındaki korunun ortasında kalan, ağaçlar arasında neredeyse görünmez haldeki binalarıyla gündemde. Çünkü bu cennetin içine inşa edilen binalar bir süre cehennemden farksızdı. Bu yaşananlar da Adnan Oktar’ın tutuklanmasıyla ortaya çıkmıştı.

Adnan Oktar burada yaşıyordu ve yeni binalar inşa ederek alanını genişletmişti. Baskın sırasında anlaşılacaktı ki burası adeta bir karargaha dönüştürülmüştü. Yine mahkemede ortaya çıktı ki burada genç kadınlara işkence yapılmış. Bu cehennem binaları bir imar suçunun da ürünü. İki binaya ek binalar yapılmış ve Adnan Oktar’la örgütü burada kendilerine korunaklı ve yeni bir alan yaratmıştı. Bu nasıl oldu da İstanbul’un ortasındayken bakanlığın ve belediyenin dikkatini çekmedi anlaşılamadı ama suç duyurusu yapılınca harekete geçildi.

Tabii bu sadece suç duyurusuyla yaşanmadı. Bir iddia vardı ve asıl sosyal medyayı ayağa kaldıran da buydu: Bu binaları Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonrası Batılı ülkelerin yaptırım uyguladığı Rusya kökenli zenginler listesinde bir numarada yer alan, Chelsea kulübünün eski sahibi ve savaşta birlikte Londra’dan ayrılıp zamanını Moskova-İstanbul-Tel Aviv arasında geçirmeye başlayan Roman Abramoviç satın almıştı.

Sık sık İstanbul’a geldiği bilinen Abramoviç’in Vaniköy’deki bu evleri alıp almadığı bilinmiyor ama buranın el değiştirdiği kesin. Gerçekten de tapu kayıtlarına bakınca bu binaların yakın zamanda el değiştirdiği, yeni sahibinin bir Rus şirketi olduğu görülüyor. Şirketin adı Pure Fueloil, kayıtlarda şirketin sahibi olarak da Boris Borisenko isimli bir Rus görünüyor.

İBB’nin koruya girmesi engellenmişti

Bunlar yaşanırken buradaki yeni inşaat da durduruldu. Çünkü 16 Ağustos’ta İBB suç duyurusu yaptı, inşaatı da mühürledi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı da inceleme başlattı. Ayrıca bakanlık İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına iki ayrı suç duyurusu yaptı. Bakanlık üç gün önce yıkım kararı alındığını duyurdu ve yıkıma da başladı. İBB araçları da aynı şekilde yıkım kararı sonrası korunun kapısına dayandı ancak burada anlaşmazlık yaşandı. Polis ekipleri belediyenin araçlarının koruya girmesini engelledi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu “Garip olan zaten yıkım programı olan yere bugün İBB sokulmuyor” dedi. Daha sonra İBB tarafından yapılan açıklamada CİMER’in ihbarı üzerine 16 Ağustos 2024 tarihinde mevzuatın gerektirdiği tüm işlemlerin yerine getirildiği vurgulanarak “Benzer CİMER ihbarı, 1 Temmuz 2024 tarihinde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına yapıldığı halde; Bakanlık konunun sosyal medyada gündeme geldiği 22 Ağustos tarihine kadar hiçbir adım atmadı. Bakanlık 52 gün boyunca susarken, İBB üzerine düşeni eksiksiz yaptı” dendi. İBB Boğaziçi İmar Şube Müdürü Elçin Karaoğlu da ”Burada alınmış olan bir tek yıkım kararı var, o da İBB Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün aldığı yıkım kararıdır” dedi.

Kaçak yapı hakkında bilgi veren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İstanbul İl Müdürü Ejder Batur alanda toplam yedi parça yapı bulunduğunu, bunlardan ikisinin iskanlı, beşininse iskansız olduğunu bildirdi.

Öte yandan Batur, İmamoğlu’nun “Sosyal medya bakanlığı… Hüzünle izliyorum arkadaşları” sözlerini alıntılayan Batur “Hüzünle izlemeyin, üzülmeyin; Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’mızın çalışmalarını gıptayla takip edin. Bu arada oyuncak dediğiniz İstanbul Boğazı ekibinizin korumakla mükellef olduğu Dünya’nın incisi…” dedi.

Yıkım tamamlandı tartışma bitmedi

Batur dün de yıkımın tamamlandığını bildirdi: ”Üsküdar Vaniköy’de Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi’nde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İl Müdürlüğümüzce tespit edilerek durdurulan ruhsatsız, kaçak yapıların yıkım işlemi tamamlanmıştır. Bundan sonraki süreçte yıkıntıların taşınması ve doğal arazi düzenlemesi gerçekleştirilecektir. ‘Dünyanın İncisi’ İstanbul Boğazı’nı hep birlikte koruyalım.”

Yıkım tamam ancak polemik sürüyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum dün tartışmalarla ilgili konuştu. Boğaziçi’ndeki yetkinin İBB’ye ait olduğunu söyleyen Kurum şunları belirtti: “Buraya basit tadilat izni vermişler. ’90 gün sürede bu basit tadilatı yapın.’ demişler. Bu arada gitmişler, gelmişler, o kaçak yapıları, kesilen ağaçları görmemişler. Kamuoyuna yansımış, günlerce kamuoyunda tartışılmış, ‘Buraya kaçak yapı yapılıyor, ağaçlar kesiliyor, çevre katliamı var ve buna ilişkin hiç kimse tedbir almıyor.’ denilmiş. Buna rağmen görmezlikten gelinmiş ki yetki Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nde. Biz de görür görmez hemen ‘Burada bir kaçak yapı inşaatı, ağaçların kesilmesi söz konusu.’ diye Boğaziçi İmar Müdürlüğünü yazılı, sözlü uyarıyoruz. Diyoruz ki ‘Bu plan dışında, basit tadilat gerektiren bir iş değil. İmar planına, Boğaziçi Yasası’na uygun değil. Burada acilen tedbir alın ve bu kaçak binaların yıkımını gerçekleştirin, müsaade etmeyin.’ diyoruz.” diye konuştu.

Yazılı uyarıyı yaklaşık bir ay önce yaptıklarını, “Yıkın, ağaçların kesilmesine müsaade etmeyin” uyarılarına rağmen harekete geçilmediğini, inşaatı da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekiplerinin durdurduğunu ve belediyeye yazı yazılarak, suç duyurusunda bulunulduğunu iddia eden Kurum, buranın yıkılması için bir süre verildiğini ancak yine konuyla ilgilenen olmadığını belirtti.

Bakan Kurum, yaşanan süreçle ilgili şunları söyledi: “Diyoruz ki ‘Biz 3 gün önce bu inşaatı yıkmaya gidiyoruz.’ Bildiriyoruz, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü ekipleri, yıkım ekipleriyle Vaniköy’e gidiyor ve o kaçak yapıların yıkım sürecini başlatıyoruz. Sanki görmezden gelen bunlar değilmiş gibi, sanki bu süreçte onları durduran, engelleyen varmış gibi hemen biz oraya gittik ya apar topar ‘Biz de yıkıma gelmek istiyoruz.’ Ya arkadaş senin elinden tutan mı vardı, niye gitmedin bugüne kadar, niye yıkmadın? Biz sana söylemişiz yık diye. Biz ‘yıkacağız’ dediğimiz yerde onlar da ‘Biz bu işe nasıl dahil oluruz, nasıl algıyı yürütürüz, Bakanlık söyledi ama nasıl biz o işin önüne atlarız, geçeriz?’ anlayışıyla oraya geliyorlar.”

İBB’ye uyarı

Murat Kurum, “Bir soruşturma başlatacak mısınız?” sorusu üzerine “Bunlar suçüstü yakalandılar, çok açık söylüyorum. Bu basit tadilat değil. Boğaz’da bunun onlarca örneği var. İBB’yi uyarıyorum, Boğaz’da kaçak yapı varsa yapılmasına müsaade etmeyin. Varsa yapılan, durdurun ve o kaçakların yıkımını gerçekleştirin” dedi.

“Böyle başka yapılar da mı var?” sorusu yöneltilen Kurum, “Kendileri de biliyor, var mı yok mu? Dolayısıyla varsa kaçak yapı durdursunlar, yıkımını gerçekleştirsinler. Yarın biz yıkıma gittiğimizde bizim peşimizden gelmeyin” dedi.

Kurum bu şekilde tespit ettikleri başka yerler olup olmadığı sorusuna ilişkin şunları söyledi: “Arkadaşlar çalışıyor. Bütün Boğaz’da imara aykırı ne varsa gidip tespitlerimizi yapıyoruz. Bu tespitler çerçevesinde de gereken işlemi yapacağız. Buradan uyarmış olalım. Kendilerini göreve davet ediyoruz. Mevcut görevlileri, Boğaziçi İmar Müdürlüğünün, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yetkisi sınırları içerisinde olan işle alakalı lütfen ‘oyuncak’ diye tabir ettikleri İstanbul Boğazı’na sahip çıksınlar. Onlar çıkmazsa biz Boğaz’ın talan edilmesine müsaade etmeyeceğiz.”

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.