Ne yaz tamamen bitti, ne sonbahar tamamen geldi: Sıcak ama yağışlı
Sağanak yağış Samsun'da sele döndü. Mahsur kalanlar botlarla kurtarıldı, yollar çöktü, evleri ve işyerlerini su bastı. Birçok il de yağıştan olumsuz etkilendi. Prof. Dr. Toros, kısa ve uzun vadede alınabilecek önlemleri anlattı, ağaçlandırmanın önemine vurgu yaptı.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM), 22 il için sarı ve turuncu kodlu uyarıda bulundu. Sarı kodla uyarılan Amasya, Çankırı, Çorum, Eskişehir, Giresun, Kastamonu, Kayseri, Kırşehir, Konya, Nevşehir, Niğde, Rize, Sinop, Sivas, Tokat, Trabzon, Yozgat, Aksaray, Kırıkkale’ydi. Turuncu kodla uyarılanlar ise Ankara, Samsun ve Ordu oldu.
Sağanağın hayatı en fazla zorlaştırdığı illerden biri ise Samsun’du. Gece saatlerinde başlayan şiddetli yağış nedeniyle bazı ev ve iş yerleri su altında kalırken trafikte de aksamalar yaşandı. Bulundukları yerde mahsur kalanlar ise botlarla kurtarıldı. Meteoroloji önlem alınması yönünde uyarılarda bulunsa da hemen her yıl sağanakların arttığı dönemde aynı manzaralarla karşılaşılıyor. Peki sağanak için kent merkezlerinde hangi önlemler alınabilir? İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Hüseyin Toros, bu önlemleri kısa ve uzun vadeli olarak ikiye ayırıyor: “Eğer herhangi bir bölgede sağanak, sel uyarısı varsa orada yaşayanların uyarıda bulunulan saatlere dikkat etmesi gerekiyor. Acil bir durum yoksa riskli bölgelerde bulunmayabilirsiniz, araçlarınızı da kısa vadede koruyabilirsiniz.”
Uzun vadede ise öne çıkan önlemler daha çok kent yönetimiyle ilgili. Prof. Dr. Toros’a göre; şehrin altyapısını gözden geçirmek gerekiyor. Aynı zamanda kaldırımdaki ağaçların etrafının kapatılması da suyun yerin altına ulaşmasını engelliyor. Prof. Dr. Toros “Bu yağış suyunun yalaklara gelmesini engelliyor. Ağaç dibine gelmeyen su sokaklara gidiyor. Cadde ve sokak selleri oluşuyor. Halbuki kaldırımdaki sular ağaç yalaklarına gelecek şekilde planlansa yağmur suyu da oraya geleceği için bir anda sel oluşumunu engelleyecek, yeraltı suyunu da destekleyecektir” diyor.
Bazı ülkelerde suyu biriktirecek depolar inşa edildiğini de söyleyen Prof. Dr. Toros, böyle olduğunda yağmur bittikten sonra depolardan suyun yavaş yavaş salındığını belirtiyor. Yağmur biriktirme depolarının her yerde yapılabileceğini belirten Prof. Dr. Toros, “Her apartman evinin altında yağmur depolama sistemi oluşturduğunda, çatılardan gelen yağış suyu, bir anda caddeye gitmeyeceği için belli bir geciktirme olacağından şehir selleri engellenmiş olur. Bazı ülkelerde apartmanların giriş katları da boş bırakılıyor. Şehri asfalt ve betonla doldurdunuz. Çatıdaki su da bir anda sokağa geldiği için altyapı dayanamaz. Taşkın mecburen oluşacak” diye konuşuyor.