Ayağımın Tozuyla Aşk: Farklı coğrafyaları gezdiren roman

MELİH YILDIZ

Kitapların insan ömrünü uzattığına inanırım. Kitaplar sayesinde binlerce yıl önceye gidip o dönemin insanları ile sohbet eder, yüzlerce yıl önce yaşanmış bir olayın içinde de bulabiliriz kendimizi. Böylece kitaplar sayesinde yüzlerce yıl yaşayabilir, kısıtlı olan ömrümüzü uzatabiliriz. Tabii ki bu uzun ömrümüzde de hiçbir zaman tanıyamayacağımız kadar insanı tanırız.
Bir diğer özelliği de gidip göremeyeceğimiz yerleri gösterir kitaplar bizlere. Kıtaları, okyanusları, dağları aştırırlar… Bu sayede farklı kültürleri ve coğrafyaları tanırız. Sanki daha önce hiç tatmadığımız yemekleri tadar gibi olur, cenaze ve düğün törenlerine katılır, rengârenk halk danslarını izler, bizi alıp götürdükleri coğrafyalara özgü kıyafetleri giyeriz.
Yeni okuyup bitirdiğim, Burçak Gönül’ün kaleme aldığı, Remzi Kitabevi’nden çıkan ‘Ayağımın Tozuyla Aşk’ adlı roman da böyle bir kitap. Okurunu farklı coğrafyalara götürüp; o coğrafyaların insanlarıyla ve kültürleriyle tanıştırıyor. Kitabın yan hikâyesini ise Asuman’ın iki kişi arasında kaldığı aşk macerası oluşturuyor.

Romanın ana kahramanı olan Asuman genç yaşında annesini kaybeder. Babası da kısa bir süre sonra annesinin en yakın arkadaşıyla evlenir. Bu durumu kabullenemez Asuman. Ve babasının evinden ayrılıp, kendi evine taşınana kadar, ilk önce anneannesi Peride’nin evine yerleşir… Üniversite öğrencisi olduktan sonra, annesinin acısını unutabilmek için, merak ettiği yerleri gezip sosyal medyasından o yerler hakkında görseller ve bilgiler paylaşır takipçileriyle. Günden güne de takipçi sayısı hızla artar, paylaşımları beğeniyle takip edilir. Okulunu bitirdikten sonra da bir medya şirketinde staja başlar. Bu stajla birlikte Asuman’ın hayatı da değişir. Böylece romanın ana konusuna da geçilmiş olur.

Hobisi mesleği oluyor

Asuman’ın sosyal medyadaki paylaşımları staj yaptığı şirketin patronunun ilgisini çeker. Patron genç stajyere program teklifinde bulunur. Asuman, hiç beklemediği bu teklif karşısında şaşırsa da, heyecan içinde teklifi kabul ederek hemen çalışmalarına başlar. Dünyanın merak uyandıran ülkelerini gezecek; o ülkelerin yaşam biçimlerini, yemeklerini, tarihi mekânlarını… Yani o ülkenin merak uyandıran her şeyini izleyenlerine ulaştıracaktır. Tabii ki ona kameraman arkadaşı Egemen de eşlik edecektir. Her ne kadar çok yorucu gibi görünse de işi, artık mesleği hobisidir Asuman’ın…

Okur kitabın sayfalarını çevirdikçe, “Asuman iyi ki de bu programı yapmayı kabul etmiş…” diyor adeta. Çünkü yazar bizleri Asuman aracılığıyla; Sri Lanka’ya, Japonya’ya, Hindistan’a, Kolombiya’ya, Ruanda’ya, Melbourne’a, Zanzibar’a, Güney Afrika’ya, İtalya’ya götürüyor. Sanki bu ülkelerin sokaklarında dolaşıyormuş hissine kapılıp, farklı sosyokültürel yapıya sahip insanlarla tanışıp; oranın tarihi mekânlarını ilgiyle geziyor, bazı yemeklerini iştahla yerken bazılarını da ağzımıza süremiyoruz.

Büyük bir emekle yazılan bir roman

Tabii ki kitabın sayfalarını çevirdikçe bazı ülke insanlarının yaşam biçimleri çok ilginç geliyor bizlere bazen de okuduklarımız karşısında, “Bu insanlar bu yaşam şartları altında nasıl hayatta kalabiliyorlar…” diye düşünmeden edemiyoruz. Hiç duymadığımız dinler hakkında bilgiler ediniyor, tarihe yön vermiş olayların hikâyelerini geçtiği bölgelerde öğreniyoruz.

‘Ayağımın Tozuyla Aşk’, belli ki derin bir araştırmanın sonucunda, farklı bölgelere gidilerek, büyük bir emekle yazılan bir roman. Böylece de okurlarına farklı kapıları aralayıp, gitmek istedikleri ülkeler hakkında önemli bir kültürel birikim sunuyor. Bu açıdan da, içinde bulunduğumuz bu yaz aylarında, tatil plânı yapmak isteyen ama bir türlü nereye gideceğine karar vermeyenler için de kitabı sayesinde rehber oluyor Gönül. Tabii ki farklı ülke mutfaklarına meraklı olanları da unutmayıp, kitabın içerisinde anlattığı yemeklerin tariflerini de kitabının sonuna eklemeyi unutmuyor.