Müzik İstanbul’u hazırlayan Hakan Dedeler: İstanbul’un kendisine ait bir müzik kültürü var

30 Ocak 2025

3 Hisar grubuyla da tanınan tanbur sanatçısı, bestekâr Hakan Dedeler, İstanbul’un müzik kültürüyle ilgili ‘Müzik İstanbul’ adlı kapsamlı bir kitap hazırladı. Dedeler ile kitabı ve müzik çalışmaları üzerine konuştuk.

Hakan Dedeler

SAYIM ÇINAR

996 sayfalık hacimli bir kitap olan ‘Müzik İstanbul’la başlayalım. İstanbul’un müziğine ve burada yaşayan müziklere dair hazırladığın bu kitap, Esenler Belediyesi Prof. Dr. Sadettin Ökten Şehir Düşünce Merkezi Yayınları’ndan çıktı. Kitabın hikâyesini senden dinleyebilir miyiz?
Bir gün güzel bir mekânda oturmuş çayımı yudumluyor ve Osman Cemal Kaygılı üstadın ‘İstanbul’da Semai Kahveleri ve Meydan Şairleri’ isimli kitabını okuyordum. Kafamda bir düşünce belirdi. Dedim ki; İstanbul bir kültür metropolü ve kendisine ait bir müzik kültürü var. İstanbul’da yaşayan müzik kültürleri var. Kültürlerin buluşma noktası, birçok medeniyete ev sahipliği yapan aziz İstanbul, müziğin evrendeki rolü üzerinde önemli bir noktada yer alıyor. Bu anlamda tür ayrımı yapmadan kapsamlı bir kitap çalışmasına imza atmam gerek. Bu düşünce neticesinde ortaya ‘Müzik İstanbul’ kitabı çıktı. Esenler Belediyesi Prof. Dr. Sadettin Ökten Şehir Düşünce Merkezi Yayınları’ndan çıkan kitapta, Süleyman Erguner, Cem Behar, Bilen Işıktaş, Cihat Aşkın, Emre Aracı, Gökhan Akçura gibi alanında yetkin isimlerin yazdığı 35 makale var ve 996 sayfadan oluşuyor. Çok değerli yazarların emeği var, buradan da kendilerine çok teşekkür ediyorum, emeklerine sağlık. ‘Müzik İstanbul’dan alınan bilgilerle birçok kitap ve makale yazılmış, akademi camiasında bayağı ilgi gördü.
Konuyla ilgilenenler, kitabın PDF’sine Esenler Belediyesi’nin internet sitesinden (https://esenler.bel.tr/sehir-dusunce/yayinlar/muzik-istanbul/) ulaşabilir.

Yeni kitap projelerin var mı?
Evet, yeni kitap projeleri üzerinde çalışıyorum. Uzun zamandır üzerinde düşündüğüm ve küçük dokunuşlar yaptığım bir hazırlığım var. Gezdiğim yerleri anlattığım ve müzik yazılarımın olduğu kitapları ilerleyen zamanlarda değerli okuyucularla buluşturmayı planlıyorum.

Müzikte enstrüman olarak tanburu seçmenizin nedenini neydi?
Tanbur sazının tınısı, rezonansı çok büyülü. İnsanı başka boyutlara götüren bir etkisi var, kayıtsız kalamadım. İlk olarak ritim tutarak müziğe yakınlaşmışım. İlkokulda da okul etkinliklerine sesimle katıldığımı hatırlıyorum.

Müzik hayatının önemli bir kısmını kaplıyor. Hatta televizyonlarda, üniversitelerde ve yerel yönetimlerde de müzikle ilgili çalışmalar yapıyorsun. Yaşamında müziğin bu kadar yoğun olmasının avantajları neler?
Müziği çok seviyorum ve her mecrada müzikle ilgili çalışabiliyorum, proje geliştirebiliyorum. Müziği bilen insanlarla çalıştığım zaman güzel projeler ortaya çıkıyor.

Değerli müzik insanı Prof. Dr. Cihat Aşkın’la çalışma fırsatı buldun. Beraber farklı ülkeleri ziyaret etme şansınız da oldu. Nasıl bir süreçti?
Cihat Hoca çok değerli bir insandır ve benim hayatımda yeri farklıdır. Kendisiyle 7 sene Müzik Akademisi projesinde beraber çalışma fırsatı buldum, tecrübelerinden istifade ettim. Beraber konserler de verdik. Orta Asya ve Avrupa’da farklı ülkelere gitme şansımız oldu. Oralarda Müzik Akademisi modelini anlattık ve konserler verdik.

Güzel bir müzik grubunuz var; 3 Hisar. Yaptığınız müzikler, hazırladığınız albümler çok beğeniliyor. Bir yandan konserlere de devam ediyorsunuz. Bu yoğun tempoya nasıl yetişebiliyorsunuz?
3 Hisar üyeleriyle çok uyumlu bir müzikal anlayışımız var. Bundan kaynaklı olarak konser ve albüm çalışmalarımız çok keyifli geçiyor. Beraber geçirdiğimiz zamanlar kıymetli. Yaptığımız çalışmalar beni yormuyor, aksine dinlendiriyor.

MÜZİK İCRA ETTİĞİM DÖNEMDE KÜTÜPHANEYE İLGİ ARTTI

İstanbul Üniversitesi’nde ‘Müzikli Kütüphane’ projesini hayata geçirdin. Proje nasıl doğdu ve kütüphanede neler yapıyorsun?
Aslında çok uzun zaman önce İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin kütüphanesinde gerçekleştirdiğim bir projeydi. Sağ olsunlar sayın Prof. Dr. Aydın Gülan ve o dönemin Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı sayın Doç. Dr. Pervin Bezirci’nin kıymetli davetleriyle projeyi gerçekleştirmiştim. Haftada bir gün akustik olarak tanbur çalıp türküler, şarkılar söylemiştim. Müzik icra ettiğim zamanlarda özellikle insanlar kitap okumak için geliyorlardı ve kütüphaneye dışarıdan insanların ilgisi artmıştı.

OĞUR SAZI İLE TANBURUN MUHABBETİNİN OLDUĞU İLK ALBÜM ‘MAHİ’

Albümlerin arasında ‘Mahi’ daha farklı, daha dikkat çekici. Bu albümü özel kılan şeyler neler?
Sanatsal disiplinlerin bütüncül şekilde bir arada yer aldığı bir albüm oldu ‘Mahi’. Hem görsel açıdan hem de müzik açısından birçok sanatçının emeği var. Mehmet Güreli albümümün kapak resmini çizdi. Kaligrafi sanatçısı Erhan Olcay da albümün ismini kaligrafi sanatıyla yazdı. Müzikal açıdan da Oğur sazı ile tanburun muhabbetinin olduğu ilk çalışma diyebilirim. Albümü gitar ve Oğur sazı yapımcısı ve icracısı değerli Erdal Yapıcı’yla kaydettik.

Hayatında önemli yeri olan, sana dokunan, seni etkileyen müzik insanlarını sorsam, kimleri sayarsın?
Tanburi Cemil Bey, Necdet Yaşar, Rachmaninoff, Münir Nurettin Selçuk, Âşık Veysel, Muharrem Ertaş, Neşet Ertaş, Chopin, Cihat Aşkın, Erkan Oğur, liste uzar gider…

Bir süredir sinema filmlerinde müziklerinin yer aldığını görüyoruz. Sinemayla aran nasıl?
Sinemayla aram çok iyi. Film müzikleri de çok ilgimi çeker. Zaman zaman müziklerim filmlerde yer alıyor. Sinema sevdiğim bir disiplin olduğu için müziklerimin filmlerde yer alması beni sevindiriyor tabii.

Müzik İstanbul
Hazırlayan: Hakan Dedeler
Esenler Belediyesi Prof. Dr. Sadettin Ökten Şehir Düşünce Merkezi Yayınları, 2022
müzik kültürü, 996 sayfa.

  • 1

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.