Sular Altında: İklim krizine karşı duyarsızlığımıza dikkat çeken bir şaheser

Ödüllü illüstratör Mariajo Ilustrajo’nun yazıp resimlediği ‘Sular Altında’ doğal afetler ve iklim krizini konu ediniyor gibi görünse de temelde çok daha önemli bir soruna, toplumsal duyarsızlığa dikkat çekiyor. Ve bunu o kadar özgün bir hikâyeyle, her ayrıntısı mizah dolu çizimlerle yapıyor ki, işin içine hayal gücü girdiğinde en can alıcı konulardan bile nasıl şaheser çıktığının ispatına dönüşüyor ‘Sular Altında’.

Sorunların bir damladan okyanusa dönüşmesinden daha kolay bir şey yok; sana dokunana kadar görmezden gel, bireysel yaşamından öteye bakma, umursama. Tıpkı Ilustrajo’nun yarattığı isimsiz şehrin sakinleri gibi. ‘Sıradan’ bir yaz gününe uyanıyor şehir halkı. Gerçi şehri birazcık su basmış, her yer ıslak ama olsun, bu kadarcık sudan kimseye zarar gelmez! Pek moda olan lastik çizmeleri giymek için fırsat doğduğu bile söylenebilir.

Birilerinin çıkıp her şeyi düzelteceğinden o kadar eminler ki

Sular biraz daha yükseldiğinde de tepkilerin değiştiğini sanmayın. Kimi oksijen tüpüyle kimi can simidiyle bazıları kanolarla devam ediyor hayatına. Timsahları rahatsız eden sadece suyun soğuk olması, zürafalara göre böylesi daha ferah. Keçiler olan biteni tuhaf, aslanlar şaşırtıcı buluyor, daha ufak olanlarsa bir şekilde idare ediyor.

Sular görmezden gelinemeyecek seviyeye ulaştığında bile birilerinin çıkıp her şeyi düzelteceğinden o kadar eminler ki. Kimin, nasıl düzelteceğiyle kimse ilgilenmiyor. Ta ki tüm şehir sular altında kalana dek. Hatta o durumda bile sadece şikâyet ediyorlar.

Her şey ne kadar tanıdık değil mi? Oysa daha en başından olacakları gören, sesini duyurmaya çalışan birileri hep vardır, kulak vermesini bilene. Bu öykününki de minik bir maymun. İlk günden canını dişine takıyor şehir sakinlerini uyarmak için ama sesi kaybolup gidiyor kişisel meşguliyetler, koşturmacalar arasında.
Anlayacağınız, işler bu boyuta hiç varmayabilirdi. Neyse ki harekete geçmek için hiçbir zaman geç değildir.