Bugün 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı. Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıkışıyla başlattığı Milli Mücadele ve bağımsızlık ruhunu kitaplarla kutluyoruz.
“1919 senesi Mayıs’ının 19’uncu günü Samsun’a çıktım.”
Mustafa Kemal Atatürk 19 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuru ile Samsun’a çıkışıyla başlayan bağımsızlık ve milli mücadele dönemini yıllar sonra Nutuk’ta bu cümleyle başlayarak anlatacaktı. Mustafa Kemal’in İstanbul’a geldiği 13 Kasım 1918 ile Samsun’a hareket ettiği 16 Mayıs 1919 arasında geçen 184 gün Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kritik zaman dilimi aslında.
Bu mücadele ve başlattığı Kurtuluş Savaşı tarih kitaplarına, anılara ve romanlara sayısız kez konu oldu. Mustafa Kemal Atatürk’ün gençliğe armağanı 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı bu kitaplardan bazılarını hatırlayarak kutluyoruz.
Atatürk’ün Samsun’a çıktığı tarih olan 19 Mayıs 1919’dan Cumhuriyet sonrası inkılap dönemine kadarki (1927) zaman diliminde olan olayları anlattığı Nutuk elbette o dönemi anlamak için okunabilecek en temel kaynak. Mustafa Kemal’in 1919’dan 1927’ye dek kendisinin ve silah arkadaşlarının yaşadıklarını, aldıkları kararları ve milli mücadele ruhunu anlamak için Nutuk bir değil, birkaç kere okunacak kitaplar arasında.
Cumhuriyet’in 100 yıldönümü için 10Haber yazarı İsmet Berkan geçen yıl ‘Cumhuriyet’e 100 Gün’ başlıklı bir yazı dizisi hazırladı. 10Haber için bir gazetecilik projesi olarak başlayan ‘Cumhuriyet’e 100 Gün’ün ilk amacı 29 Ekim 1923’e varacak o son 100 günü günbegün haber şeklinde aktarmaktı. Geçen yıl bu amaca uygun olarak 100 gün süren bir yazı dizisi yayımlandı. Bu yazı dizisi şimdi ‘Cumhuriyet’e 100 Gün’ adıyla bir kitaba dönüştü. The Kitap tarafından yayımlanan 400 sayfalık kitap “Ankara’da büyük krizi Mustafa Kemal çözdü, İsmet Paşa’ya Lozan’ı imzalama izni verdi” başlıklı birinci günle başlayıp 29 Ekim’e kadar geliyor. Cumhuriyet’e doğru 100 günü adım adım takip eden kitap Atatürk’ün ‘Nutuk’u başta olmak üzere İsmet İnönü, Kazım Karabekir, Rauf Orbay ve Ali Fuat Cebesoy’un yayımlanmış anılarını karşılaştırıyor, Cumhuriyet’in ilanına kadarki o zorlu mücadelenin izini hatıratları karşılaştırarak sürüyor.
Berkan imzalı bir diğer kitap siyasi hayat hikayesi özelliği taşıyan ‘Nutuk’un gençlerin daha kolay okuması için hazırlanmış versiyonu. Berkan ‘Gençler İçin Nutuk’u hazırlarken Arapça ve Farsça kökenli eski kelimelerle yazılmış versiyonunun bugün anlaşılmasının zor olduğunu hatırlatıyor ve bu nedenle temel amacının bugün de anlaşılmasını ve okuma kolaylığı sağlamak olduğunu söylüyor.
Pek bilinmeyen, konuşulmayan ve adı konmamış bir suskunlukla geçiştirilen İstanbul’un işgali hakkındaki tüm detaylar Kültür AŞ Yayınları’ndan çıkan ‘100. Yılında İstanbul’un İşgal Günleri’ kitabıyla gün yüzüne çıkıyor. Dünya tarihinin kavşak noktasında yer almış, imparatorluklara başkentlik yapmış köklü bir geleneğe sahip İstanbul’un işgal altındaki buhran dönemine yakından bakmak isteyenlere buyursunlar yeni bir sayfa.
1918 ila 1923 yılları arası İstanbul’un İtilaf Devletleri tarafından işgal altında tutulduğu günlerin geniş kapsamlı olarak incelendiği kitapta tüm tarihsel süreç belgeler ve dönemin fotoğraflarıyla okuyucuya aktarılıyor. Prof. Dr. Nur Bilge Criss, Doç. Dr. Abdurrahman Bozkurt, Prof. Dr. Ertan Eğribel, Dr. Devrim Vardar, Hamza Yardımcıoğlu, Mehmet Yüce, Turan Akıncı’nın yazılarından oluşan kitabın yayın yönetmenliğini Ahmet Bozkurt, editörlüğünü Bülent Ulus üstleniyor.
Cumhuriyet’in kuruluşunun en yakın şahitlerinden biri Türk edebiyatının en önemli kalemlerinden Halide Edip Adıvar Milli Mücadele’ye bizzat katıldı, Anadolu’ya gitti, idama mahkum edildi, cephede görev aldı, sürgüne gitti… Cumhuriyet’i kutlarken anılacak en önemli eserlerden biri de Handan’da aşkı ve kadın özgürlüğünü sayıklamalarla dile getirdiği, bir toplumun, bir ulusun yeniden varoluş mücadelesini anlattığı ‘Ateşten Gömlek.’
Kemal Tahir’in 1965 yılında yayınlanan ‘Yorgun Savaşçı’ romanı 1919 ve 1920 yıllarında İstanbul’daki örgütlenmeleri ve Anadolu direnişini anlattığı kurgusuyla Cumhuriyet’in kuruluşuna giden sürecin romanı olarak tanımlanır. Tüm bu süreç yüzbaşı Cemil’in hikâyesi üzerinden anlatılır. Kemal Tahir ‘Yorgun Savaşçı’ romanıyla 1967-1968 Yunus Nadi Roman Armağanı’na layık görülmüştü.
Milli Mücadele Dönemi romanları arasında ilk sıralarda yer alan Yaban Birinci Dünya Savaşı’ndan Sakarya Meydan Muharebesi’nin sonuna kadar geçen süreci anlatıyor. Milli Mücadele sırasında Orta Anadolu’da bir köydeyiz. Köyün, köylülerin, ülkenin durumu romanın atmosferini oluşturuyor. Bu köyün bir de aydını var, Ahmet Celal. Aydın – köylü çatışmasını merkeze alan eserde Ahmet Celal “Kendisini kurtarıcı olarak gören, halkı eğitmeyi (ya da adam etmeyi) görev edinmiş, kafasında yarattığı gerçekle yaşanan gerçeğin çatışması sonucu “yaban”laşan tipik aydın” olarak tanımlanıyor. Bir yandan bu çatışmayı izlerken bir yandan kurtuluş mücadelesine farklı bir perspektiften bakışa davet ediliyoruz.
Nazım Hikmet’ten Kurtuluş Savaşı’nın tüm kahramanlarına ses veren bir eser. Destanın kahramanı halktır, köylülerdir. Her türlü imkansızlığa rağmen bağımsız mücadelesinden vazgeçmezler, sonucunda zafere de ulaşırlar. Nazım Hikmet ‘Kuvayi Milliye’yi 1939’da yazmaya başlar, 1941’de bitirir. Bu ölümsüz destan tiyatro sahnesinde de izleyicilerin karşısına çıktı.
Mithat Cemal Kuntay imparatorluk dağılırken değişen hayatların yeni yapılar karşısındaki direnç ve zaaflarını en üst düzey bürokratlardan başlayarak toplumun her kesiminden örneklerle kuşatıcı bir şekilde, büyük bir ustalıkla anlatıyor. Adnan karakteri üzerinden İstanbul’daki üç döneme konuk oluyoruz. II. Abdülhamit’in istibdat döneminde (1878-1908) başlayan roman Ankara Hükümeti’nin kurulduğu yıllara kadar uzanıyor. Bahsi geçen üç İstanbul ise 20 yaşında tanıştığımız Adnan’ın 50 yaşına kadarki yaşamını ve şu dönemleri kapsıyor: Abdülhamit dönemi İstanbulu, İttihat ve Terakki dönemi İstanbulu ve Milli Mücadele’yle önemini kaybeden İstanbul.
Tarihçi ve yazar Turgut Özakman’ın gözünden 19 Mayıs. Uzun yıllar boyunca “Ah bir gelse,” “Ah Atatürk olsaydı” denen Atatürk bir mucize gerçekleşip dönseydi neler olurdu acaba?
İngilizlerin şikâyeti üzerine Doğu Karadeniz’deki Müslüman çetelerin Rum halkı rahatsız ettiği iddialarını incelemek ve gerekli önlemleri almak göreviyle 9. Ordu Müfettişliği’ne atanan Mustafa Kemal Paşa karargâhındaki 23 kişiyle birlikte Bandırma vapuruyla İstanbul’dan hareket etti. Paşa’ya verilen görev talimatında Mondros Mütarekesi gereğince ordunun elindeki fazla silahları toplamak ve Doğu Anadolu’da kurulduğu söylenen şûra yönetimlerini dağıtmak vardı.
Paşa’nın Rotası Millî Mücadele yıllarının en hareketli dönemlerini gün gün görsel bir dille aktarıyor. Mustafa Kemal Paşa’nın İstanbul’dan Samsun’a yola çıktığı 16 Mayıs 1919 günü başlıyor ve 23 Ekim 1922 tarihinde sona eriyor. Harita üzerinde işaretler ve dönem fotoğraflarıyla da Mustafa Kemal Paşa’nın üç buçuk yıl boyunca izlediği rotayı takip ediyor.