Entelektüelin vedası: Şair, felsefeci ve romancı Afşar Timuçin yaşamını yitirdi
Şair, yazar ve çevirmen Afşar Timuçin cenaze töreninin ardından son yolculuğuna uğurlandı. 84 yaşındaki yazarın oğlu "Kalp sorunu yoktu, ama yaşam bir yerde size öyle yükler yüklüyor ki kalp yetmiyor artık" diyerek babasına veda etti.
Felsefeci, şair, romancı, çevirmen Afşar Timuçin 26 Temmuz Cuma günü 84 yaşında hayatını kaybetmişti. PEN ödüllü şair son yolculuğuna uğurlandı. Bakırköy 5. Kısım Ömer Duruk Camisi’nde kılınan cenaze namazı sonrası Timuçin’in naaşı Zincirlikuyu Mezarlığı’nda defnedildi.
Törene Timuçin’in arkadaşları, sevenleri ve meslektaşları katıldı. Timuçin’in oğlu, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Ali Timuçin babasının Türk edebiyatının ve Türk felsefe dünyasının önemli bir ismi olduğunu, tüm çalışmalarını bu topraklardan beslenerek yazdığını söyledi ve “Onun eserlerinden yeni nesiller de yararlanacak, kendi ufuklarını genişleterek kendi dünyalarını oluşturacaklar” dedi.
Ayrıca Timuçin babasının yaşamına ilişkin bilgiler verdi: “Babam Azerice de bilmez, hayatında Azerbaycan’a da ,Gürcistan’a da gitmedi. Bu toprakların insanıdır. ‘İnternette yazanlara inanmayın, kopyala yapıştır biçimde hayatınızı götürmeyin. Sorgulayarak yaşayın. Sosyal medya değil de somut kitaplara yönelin. Bu bizim umutlarımızı artıracak’ derdi.”
Babasının ölüm nedeninin temelinde sağlık sorunlarının yanı sıra yaşamın yüklediği yükler olduğunu da anlattı Ali Timuçin; “Kalp sorunu yoktu ama yaşam bir yerde size öyle yükler yüklüyor ki kalp yetmiyor artık. Onun da kalbi yaşlılığa bağlı olarak artık yetmedi ve kendisini kaybettik.”
Yazar ve Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Adnan Özyalçıner de cenaze törenine katılan isimlerdendi. İki yazar aynı lisede okumuştu. Özyalçıner arkadaşına şu sözlerle veda etti:
“Dünyaya aydınlığı şiirin getireceğine inanıyordu. Kendisi 1960 kuşağı şairlerindendi. O kuşak ikinci yeni döneminden sonra toplumcu edebiyatı getiren ekiptir. O bakımdan 1960 kuşağı, şiiri insana, doğaya, dünyaya bakışıyla belirlenmiş ve onu değiştirici dönüştürücü bir şiirdir. Afşar da bunu en güzel yapan şairlerden biriydi. O dönemin şairleri hem eylemci hem de edebiyatçıydı. Yani hem hayatı değiştirmek hem şiiri, edebiyatı aydınlık hale getirmek için çalıştılar.”