Ankara Film Festivali günlüğü: Yarışma başlıyor kadınlar ağırlığını koyuyor

35. Ankara Film Festivali’nde kısa ve belgesel film yarışmalarından sonra bugün de Ulusal Uzun Film Yarışması start alıyor. 10 filmin yer aldığı yarışmada üç yarışma filmi festivalin ana merkezi Büyülü Fener Kızılay Sineması’nda gösterilecek. Bu üç yarışma filminin ortak noktası kadın hikayelerini merkeze alması.

İlk film ‘Gülizar’

İlk film saat 14.00’te seyirciyle buluşacak olan ‘Gülizar’. Toronto, sonra da San Sebastian film festivallerinden gösterildikten sonra Türkiye’de ilk olarak Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde izleyicinin karşısına çıkan ‘Gülizar’ evlenme arefesinde tacize uğrayan bir kadının hikayesini anlatıyor. Kosova’ya evlilik işlemleri için giden Gülizar yolda saldırıya uğruyor. Ve bu saldırının yaşattığı travmadan kolay kolay çıkamıyor. Antalya’da Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü alan Belkıs Bayrak imzalı film erkek şiddetinin coğrafyası olmadığını ve başka ülkelerde de bu şiddetin cezalandırılmadığını gösteriyor.

Bir matematik dehasının kararı

16.30’da gösterilecek Ayçıl Yeltan’ın yönettiği ‘Fidan’da ise hayatın parçaladığı bir aile var karşımızda. Anne ölümcül bir hastalıkla mücadele ediyor, şoför baba bu durumu kaldıramamış, depresyonda. Ortaokula giren Fidan ve kardeşine, babaanne ile kocasını kaybetmiş olmasına rağmen acısını içine gömüp eniştesinin ailesi için var gücüyle çalışan yenge sahip çıkıyor. Yoksullar ama kendi yağlarında kavruluyorlar. Okulda akran zorbalığı, evde ölümle pençeleşen bir anneyle ilgisiz bir baba Fidan’ın üstesinden gelebileceği sorunların çok ötesinde. O da sessiz kalmayı tercih ederek her şeyle mücadele etmeyi yeğlemiş. Lakin matematik dehası denilebilecek bir zekaya sahip Fidan. Matematik öğretmeni sayesinde girdiği LGS’den 500 puan alıyor. Ama annesinin durumu, babasının kendi içine kapanması parçalanan ailede kardeşini tek başına bırakıp bırakmama çelişkisiyle bir türlü kaydını yaptırmıyor.

İşçi sınıfı nereye gider?

Günün son yarışma filmi Erkan Tahhuşoğlu’nun yönettiği saat 19.00’daki ‘Döngü’. Adana Altın Koza Film Festivali’nde gösterilen ve En İyi Senaryo Ödülü kazanan filminin Türkiye’nin görünmeyen sorunlarından olan, sömürüye açık ve güvencesiz çalışan gündelikçilerin üstüne kurulu bir hikayesi var. Orta üst sınıf bir ailenin yanında yıllarca sigortasız çalışan 75 yaşındaki Ayten’in yaşadıkları anlatılıyor filmde. Sınıfsal bir perspektiften anlatılan hikayede orta sınıfın reflekslerine karşı çok şey söyleniyor. Filmde Ayten’in canlandıran Serpil Gül’ün performansına dikkat.

Dün gösterimleri kaçıranlar içinse Ulusal Belgesel Yarışması’ndaki beş film (Oya, ‘Işığın Hasadı’, ‘Kökleri Dışarıda’, ‘Zamanın Kıyısında Sınav’ ve ‘Kilikya’ya Yolculuk’) bugün de gösteriliyor.

Cannes’dan Ankara’ya

Yarışma dışı filmler arasındaysa saat 21.30’da gösterilecek Noémie Merlant imzalı ‘Balkondaki Kadınlar’ öne çıkıyor. Merlant’ın hem yönettiği hem de filmde oynadığı filmde Marsilya’yı mesken tutuyor. Sıcaktan bunalan cıvıl cıvıl üç ev arkadaşı balkondan komşu gözetleyip her şeye karışıyor. Neşeli saatler bol içkili, bol fantezili bir gecenin ilerleyen saatlerinde bol kanlı bir olaylar silsilesiyle sonlanıyor. Cannes’da gösterilen film epey ilgi çekmişti.

Ankara Film Festivali günlüğü: Ne çektin be gençlik!

Ankara Film Festivali günlüğü: Yarışma heyecanı başlıyor

Ankara Film Festivali günlüğü: İnci Demirkol’a saygı MUBI Fest’e ve Açık Radyo’ya selam!

Ankara Film Festivali günlüğü: 35. yıla hüzünlü başlangıç