Âşık Veysel AKM’de senfonik konserle anıldı
Halk ozanı Aşık Veysel Şatıroğlu'nun vefatının üstünden 51 yıl geçti. Bu kadim geleneğin önemli temsilcilerinden olan Aşık Veysel, Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan, Yunus Emre ve Aşık Agahi gibi birçok usta ismin eserlerini yorumladı.
Oğlu Veysel’in şiire, saza ve söze merakını fark eden Ahmet Şatıroğlu özel bir bağlama yaptırdı. Ve hikâye öyle başladı. Hayatının çok büyük bölümünü geçirdiği Şarkışla’nın Sivrialan köyünde bestelediği türkülerle insanlığa ışık tutan Aşık Veysel vefatının 51. yılında anılıyor. Şatıroğlu hayata 21 Mart 1973’te veda etti. Geride ‘Uzun İnce Bir Yoldayım’, ‘Dostlar Beni Hatırlasın’, ‘Güzelliğin On Par Etmez’, ‘Atatürk’e Ağıt’, ‘Beni Hor Görme’, ‘Beş Günlük Dünya’ ve ‘Kara Toprak’ gibi başyapıtlar kaldı.
Aşıklık geleneğinin önemli temsilcilerinden biri olan ve soyu Horasan Türkmenlerine dayanan Aşık Veysel, Gülizar ve Ahmet Şatıroğlu çiftinin çocuğu olarak 25 Ekim 1894’te Sivas’ın Şarkışla ilçesinin Sivrialan Köyü’nde dünyaya geldi. Sanatçı hayatının büyük bölümünü zorlu yaşam koşullarında Sivrialan’da geçirdi.
İki kız kardeşi çiçek hastalığına yakalanıp yaşamını yitirmişti; Aşık Veysel de aynı hastalık nedeniyle yedi yaşında sol gözünü kaybetti. Bir gün inek sağan babasının yanına giden halk ozanı ters bir hareketten ürken öküzün boynuzunun sağ gözüne girmesiyle tamamen görme engelli oldu. Geçimini güçlükle sağlayan ailesi Aşık Veysel’in gözlerini tedavi ettiremedi. Halk ozanları ve aşıklık geleneğiyle tanınan Emlek yöresindeki Sivrialan’a sık sık aşıklar gelir, sohbet, muhabbet ve cem yapardı. Henüz çocukken bu toplantılara katılan Şatıroğlu aşıklardan deyişler dinleyip onların paylaştığı bilgilerden edindi.
Aşık Veysel babasının da teşvikiyle ilk saz derslerini köyün saz ustalarından Çamşıhlı Ali ve Molla Hüseyin’den aldı. Gittikçe daha iyi bağlama çalan sanatçı Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan, Yunus Emre ve Aşık Agahi gibi birçok usta ismin eserlerini yorumladı. İlk evliliğini 1919’da Esma Hanım ile yapan Aşık Veysel’in bu evlilikten bir kızı, bir de oğlu oldu. Oğlu henüz 10 günlükken, kızı ise iki yaşında hayatını kaybetti. Usta sanatçı kızı henüz altı aylıkken eşi Esma Hanım tarafından terk edildi.
Aşık Veysel’in annesi Gülizar Hanım 1921’in şubatında, babası ise annesinden sekiz ay sonra yaşamını yitirdi. Unutulmaz halk ozanı üç ay kadar Sivas Zara çevresindeki köylerde kaldı. O günlerde Hafik ilçesinin Karayaprak köyündeki Yalıncak Baba Tekkesi’ne uğrayan Şatıroğlu 1928’de tekkenin temizliğini yapan Gülizar Hanım’la evlendi. Bu evlilikten de Zöhre, Ahmet, Hüseyin, Menekşe, Bahri, Zekine ve Hayriye adlı yedi çocuğu dünyaya geldi.
Sivas’ta öğretmenlik ve Milli Eğitim Müdürlüğü yapan şair ve oyun yazarı Ahmet Kutsi Tecer’in 1931’de organize ettiği “Sivas Halk Şairleri Bayramı”na katılan Aşık Veysel buradaki yarışmada birinci oldu. Aşık Veysel 1933’e kadar usta ozanların şiirlerini seslendirdi, sonra ise kaleme aldığı şiirleri besteleyerek müzikseverlerin beğenisine sundu.
Ömrü yoksulluk ve mücadeleyle geçen Aşık Veysel Cumhuriyet’in 10. yılı için yazdığı destanın yayınlanması ve Sivas Aşıklar Bayramı’ndaki başarısıyla dikkati çekti. ‘Atatürk’tür Türkiye’nin ihyası/Kurtardı vatanı düşmanımızdan’ dizeleriyle başlayan şiiri Atatürk’e okumak amacıyla bir arkadaşıyla üç ay yürüyerek Ankara’ya ulaştı ve Hakimiyeti Milliye gazetesine gitti. Gazeteciler Aşık Veysel’in yazdığı şiiri not etti ve şiir 2-5 Nisan 1934’te Hakimiyeti Milliye gazetesinde üç gün yayınlandı. Ancak Veysel Atatürk’e ulaşamadı.
Geçimini sazıyla sağlayan Aşık Veysel 1933’ten itibaren Cört İbrahim’le Türkiye’yi dolaşmaya başladı. Bu 1940’a kadar devam etti ve Cört İbrahim’in yerini oğlu küçük Veysel aldı. Bir süre sonra İstanbul’a gidip plak da dolduran Veysel radyo konserleri verdi. Usta ozan oğlu Hüseyin’in vefatından sonra diğer oğlu Ahmet’le önce Erzurum’u, ardından Erzincan, Malatya, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Ankara’yı dolaştı.
Ankara’da Ülkü mecmuasını çıkaran Ahmet Kutsi Tecer’le görüşen Veysel’e burada İsmail Hakkı Tonguç ve Ferit Oğuz Bayır tarafından köy enstitülerinde ders vermesi teklif edildi. Aşık Veysel hiç düşünmeden teklifi kabul etti. Şatıroğlu ‘Toprak’ adlı unutulmaz eserini Çifteler Köy Enstitüsü’nde kaleme aldı ve türkü olarak besteledi. Balıkesir, Erzurum, Malatya, Kırklareli ve Adana’da da köy enstitülerinde konserler veren sanatçı böylece binlerce gence bağlama dinletti.
Çiftçiliğin yanında bahçe işleriyle de uğraşan Aşık Veysel köydeki ilk meyve ağaçlarını yetiştirerek köylülere de örnek oldu. 1950’den sonra ünü tüm Türkiye’ye yayılan usta ozan için 13 Mayıs 1952’de jübile yapıldı. Halkın salonu tıklım tıklım doldurduğu jübilede Ahmet Kutsi Tencer, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Eflatun Cem Güney ve Behçet Kemal Çağlar birer konuşma yaptı. Aşık Veysel 1950’de senaryosunu Eyüboğlu’nun yazdığı, Metin Erksan’ın yönettiği ‘Karanlık Dünya’ adlı kendi hikâyesini anlatan filmin son bölümünde rol aldı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi anadile ve milli birliğe hizmetlerinden ötürü 1965’te özel bir kanunla halk ozanına 500 lira aylık bağladı. Aşık Veysel akciğer kanseri nedeniyle 21 Mart 1973’te Sivrialan’da hayatını kaybetti, vasiyeti üzerine köyüne defnedildi. Sanatçının evi Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından müze olarak düzenlendi.
Ozanın eserleri pek çok sanatçı tarafından tekrar yorumlanırken birçok yabancı sanatçının da dikkatini çekti. ABD’li elektrogitar virtüözü Joe Satriani 2008’de çıkardığı albümde “Aşık Veysel” isimli, kendi bestesi olan enstrümantal bir esere yer verdi. Aşık Veysel 2022’de “vefa” kategorisinde Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne layık görüldü. Aralık 2022’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı genelgesi ile vefatının 50. yılı nedeniyle 2023 yılı Türkiye’de Aşık Veysel Yılı olarak kutlandı.