10Haber Berlinale günlüğü: ‘En Sevdiğim Kek’ ödüle yakın bir İran filmi
Sİnemacıların Berlinale'nin Almanya'nın aşırı sağ AfD partisinin üyelerini açılış gecesine davet etme kararını protesto etmesinin ardından festivalden açıklama geldi: "Temel demokratik değerleri korumaya ve aşırı sağa karşı durmaya devam edeceğiz."
Dünyanın önde gelen festivallerinden Uluslararası Berlin Film Festivali’ne günler kala festival yönetimi bir krizle karşı karşıya.
Geçen cuma Almanya başta olmak üzere ABD, İngiltere ve Avrupa’nın başka ülkelerinden yapımcılar, yönetmenler ve 200’den fazla sinema emekçisi festivalin aşırı sağcı yükselen partisi Almanya için Alternatif(AfD) üyelerini bu yılki açılış törenine davet etme kararını protesto eden bir mektup yayınlamıştı.
Her ikisi de Berlin Devlet Parlamentosu üyesi olan Kristin Brinker ve Ronald Gläser 15 Şubat’ta Berlinale açılış törenine davet edilmişti. Mektup Berlinale’yi festivale katılan tüm konukların güvenliği ve refahı için bu saldırgan ve duyarsız davetleri yeniden gözden geçirmeye ve iptal etmeye çağırıyordu.
Bunun üzerine Berlinale yönetimi partinin iki üyesini 74. Uluslararası Berlin Film Festivali’ne davet ettiklerini doğruladı, ancak festival olarak “temel demokratik değerleri korumaya ve sağcı aşırıcılığa karşı durmaya” devam edeceklerini vurgulayan bir açıklama yayınladı.
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
“Berlinale temel demokratik değerleri savunuyor ve aşırı sağcılığa karşı duruyor. Ayrıca demokratik olmayan akımlara karşı tüm gösterileri ve diğer girişimleri destekliyor. Aşırı sağcı veya sağcı popülist düşünceyi açıkça reddediyoruz ve Almanya’da anti-semitizmin, Müslüman karşıtı kızgınlık, nefret söylemi ve diğer anti-demokratik tutumların yükselişte olduğunu gözlemlemekten endişe duyuyoruz. Almanya’da haftalardır yüz binlerce insan demokrasimizi ve değerlerimizi savunmak için sokaklara çıkıyor. Bu Almanya’daki çoğunluğun sağcı popülizm ve anti-demokrasi için ne düşündüğüne ve buna karşı çıktığına dair açık sinyal niteliğinde.
AfD’nin bir dizi üyesi ve temsilcisi son derece anti-demokratik olan ve Berlinale’nin değerlerine ve çalışanlarımızın değerlerine aykırı pozisyonlara sahip. Her türlü dışlanma ve ayrımcılığa karşı çıkmaya kararlıyız ve sürekli olarak açık fikirli ve liberal bir demokrasinin değerleri için ayağa kalkıyoruz.
AFD üyelerinin Berlinale’nin açılışına davet edilmesine gelince;
AfD üyeleri son seçimlerde Federal Meclis ve Berlin Temsilciler Meclisi’ne seçildi. Buna göre siyasi kültür komitelerinde ve diğer organlarda da temsil ediliyorlar. Bu bir gerçek ve bunu böyle kabul etmek zorundayız. Hem Federal Hükümet Kültür ve Medya Komiseri hem de Berlin Senatosu Federal Meclis ve Temsilciler Meclisi’ndeki tüm partilerin demokratik olarak seçilmiş üyelerine tahsis edilen Berlinale için davet kontenjanı alır. Bu nedenle AfD temsilcileri Berlinale’ye davet edildi.
Temel değerlerimize aykırı davranan seçilmiş temsilciler Berlinale’de hoş karşılanmaz. Bunu diğer vesilelerle olduğu gibi AfD temsilcilerine de kişisel bir mektupla açık ve kesinlikle ifade edeceğiz.”
Berlinale büyük ölçüde devlet tarafından finanse ediliyor. Almanya hükümeti festivale yılda yaklaşık 14 milyon dolarlık bir bütçe sağlıyor. Lupita Nyong’o’nun jüri başkanı olduğu 74. Uluslararası Berlin Film 15-24 Şubat tarihleri arasında yapılacak. Festivalin büyük ödülü Altın Ayı için yarışacak sinemacılar arasında Alonso Ruizpalacios, Olivier Assayas, Andreas Dresen gibi isimler var.