
Ünlü teknik direktörden belediye başkanı seçilen kızına üç taktik
Despina Vandi'nin Çeşme'de vereceği konser, şarkıcının Türk bayrağı ve Atatürk posterinin yanına Yunan bayrağının da eklenmesi talebinin reddedilmesi üzerine iptal edildi. Çeşme Belediye Başkanı Lâl Denizli sahneye çıkarak Vandi'ye tepki gösterdi.
Yunan şarkıcı Despina Vandi, Türk Eğitim Vakfı İzmir Şubesi tarafından Çeşme Açıkhava Tiyatrosu’nda eğitim yararına konser vermesi için Türkiye’ye geldi. Konser günü geldi çattı, dinleyiciler mekanı doldurdu. Ancak Vandi uzun süren bekleyişe rağmen sahneye çıkmadı.
Bir süre sonra açıklama yapan Türk Eğitim Vakfı İzmir Şubesi Başkanı Gülnur Sonbayraktar son dakikada elde olmayan nedenlerle sanatçının konsere çıkamadığını, isteyenlere biletlerin iade edilebileceğini söyledi.
Aslında olayın arka planında bir bayrak krizi vardı. Ve krizi yaratıp büyüten üç hata… Geriye de iptal edilmiş bir konser ve bolca hamaset kaldı.
Despina Vandi.
Konser mekanında Atatürk posterleri ve Türk bayrakları olduğunu gören Vandi bu yıl Yunanistan’da 20 konser vereceğini söyleyerek dengeleyici olması açısından sahnede Yunan bayrağı da olmasını istedi. Şarkıcı Yunanistan’da vereceği konserlerde tepki almak istemeiyordu.
İlk hata buradaydı. Şarkıcı Despina Vandi’nin bayrak isteğini normalde olması gerektiği gibi sözleşmesinde talep etmeyip son dakikada konserini iptal etmesi krizin ilk adımıydı.
Organizasyon ekibi talebi karşılamak için bayrak aramaya koyuldu ancak sahnede asılı olan Türk bayrağıyla aynı ölçüde Yunan bayrağı bulunamadı. Dolayısıyla organizasyon komitesinin de reddetmesiyle şarkıcıya Yunan bayrağının asılamayacağı söylendi.
Bunun üzerine Vandi Atatürk ve Türk düşmanı olmadığını, ancak kariyerini de düşünmek zorunda olduğunu söyleyerek sahneye çıkmak istemedi ve konser iptal edildi. Sosyal medyasından da TEV’i suçlayan bir açıklama yaptı: “Bugün, 17 Temmuz 2024’te konserime katılarak beni onurlandıranlara saygılarımı sunmakla birlikte (“konserin” doğasını tek taraflı olarak değiştirerek aslında yasak ve üstünde anlaşmadığımız siyasi bir anlam yükleyen) TEV’in kusuru/kabahati nedeniyle bu etkinliğe katılmamın mümkün olmadığını duyururum.”
İkinci hata Çeşme Belediye Başkanı Lâl Denizli konser mekanının ev sahibi olarak sahneye çıkıp yaptığı konuşmaydı. Vandi Türk bayrağı ve Atatürk resminin kalkmasını istememişti. Ama Lal Denizli olayı seyirciye bu şekilde aktardı. Sonra da hamasetin kapısını araladı:
“Türk bayrağı ve Atatürk’ün posterinin inmesini istiyormuş. Hiç yuhalamayın, bu güzel nefeslerinizi yoracağınız bir insan bile olmadığını düşünüyorum kendisinin. Biz bu toprakları kazanmak için çok fazla şehit verdik ve biz her zaman kardeşliğin ve ebedi dostluğun kazanacağına inanan ve bu inançta olan insanlarız. Hiçbir güç ne bayrağımızı ne de Atatürk’ün posterini indirmeye yeltenemez. Bunu aklından da geçiremez. Hanımefendi ivedilikle bu şehrin sınırlarını terk etsin. Sakinlikle, sükunetle. Ama dilerim bir daha gittiği hiçbir ülkede o ülkenin kanla elde edilmiş bayrağını, bir sürü vatan evladını gömdükleri ve onun sembolü yaptıkları bayraklarını indirmeyi aklından dahi geçirmez. Dilerim bu ona tarihi bir ders olur.”
Konuşmanın ardından konser TEV korosunun seslendirdiği ‘İzmir Marşı’yla devam etti.
Ne BAYRAĞIMIZI, ne de ATATÜRK’ümüzün bayrağını indirmeye hiç kimse cesaret edemez! Herkes haddini bilecek! pic.twitter.com/3p5ugHkUXd
— Lâl Denizli (@laldenizlicesme) July 17, 2024
Denizli bu konuşmayı yaptığı anı sosyal medya hesabından da paylaştı. Üstelik sanatçının Türk bayrağını indirmek istediğini bu kez daha açık şekilde iddia etti.
Fakat tartışma da, hatalar zinciri de burada bitmedi. Üçüncü hata eski Sanayi ve Teknoloji Bakanı AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank’tan geldi. Varank sosyal medyadan Lâl Denizli’yi daha önce makamına oturttuğu köpeği üstünden eleştirdi: “Makamınıza oturttuğunuz köpeğe sorsanız, o bile Türk Eğitim Vakfı için düzenlenen bağış gecesine ‘Yunan’ sanatçı çıkarılmaması gerektiğini size söylerdi. Ama siz önce milli değerlerimize saldıranlara sahne verdiniz, sonra hamasete sarılıp marşlar okudunuz. Klasik CHP.”
Lâl Denizli’nin yanıtı da gecikmedi: “Sayın Varank, Sizin yönetim anlayışınızda, kurumların kendi özgür fikirlerine ve programlarına saygı göstermek gibi bir gelenek olmadığından Çeşme’de düzenlenen bir yardım konserinde, Türk Eğitim Vakfı’na ait organizasyonda yine sanatçı tercihinin kendilerine ait olabileceği aklınıza bile gelmemiştir. Evet bayrak ve Atatürk, sadece biz CHP’lilerin değil 85 milyonun kırmızı çizgisidir ve milli değerlerimizi şanlarına yakışır şekilde korumak da biz CHP’lilerin en iyi bildiği şeydir. Sizin aksinize biz bunu hamaset için değil; Onları ilelebet koruma amacıyla hareket ederiz.
Belediye Başkanı olduğumdan bu yana hiçbir söylem, iddia ve gereksiz yaklaşıma cevap vermedim, bundan sonra da bu tavrım aynen devam edecek. Lakin sizin gibi bu ülkede ‘bakanlık’ yapmış bir kişinin, sırf CHP’ye muhalefet etmek için değerlerimizi ayak altına almak isteyenlerle bile nasıl yan yana gelebileceğinizi tüm milletimiz görsün diye cevap veriyorum. Bu arada, köpeğim konuşmuyor malum öyle bir genetik özelliği bulunmuyor fakat emin olun sadece hareketleriyle bile sizden daha mantıklı davranışlara sahip.”
Böylece yardım amacıyla düzenlenen bir etkinlik tarafların yalnızca kendi söylediklerini kabul ettirme isteği, birbirlerini dinlememesi ve sağlıklı bir iletişim ortamının oluşmaması nedeniyle krize dönüştü. Türkiye’deki siyasi kutuplaşmanın hayatın her alanına tezahür etmesinin sonucu olarak da geriye iptal edilmiş bir konser ve hamaset kaldı.