Altın Portakal çalışanları eylemde: ‘Pandora’nın kutusunu açıyoruz’
Sansür kriziyle 2023'te iptal edilen Altın Portakal Film Festivali'yle ilgili Muhittin Böcek "Geçen yıl yaşananlardan dersimizi aldık" dedi. Böcek yaşananları yok saymadan bu yıl yeni bir sayfa açtıklarını anlattı: "Gelin sorunları konuşalım."
60. Antalya Altın Portakal Film Festivali, geçen yıl ‘Kanun Hükmü’ belgeselinin sansürlenmesiyle çıkan kriz sonrası festivali düzenleyen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek tarafından iptal edilmişti. Böcek 2023 bitmeden festivali düzenleyeceklerini açıklamıştı ama olmadı. Sonrasında Böcek 31 Mart seçimlerinde tekrar Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Böcek iptal kararından yaklaşık bir yıl sonra yine Altın Portakal için basının karşısındaydı.
Bu yıl 5 Ekim’de başlayacak Altın Portakal’ın tanıtımı için düzenlenen basın toplantısında Böcek geçen yıl yaşanan krizle ilgili de konuştu: “Geçen yıl için üzüntüm büyük. Geçtiğimiz yıl sizlerin de bildiği gibi festivalimizi gerçekleştiremedik. Bu konuda sadece bir belediye başkanı olarak değil bir vatandaş, bir sinemasever olarak da son derece üzgünüm. Altını bir kez daha çizmek isterim ki, tüm bilgi kirliliğine rağmen, her sene olduğu gibi geçen yıl da festivalimizi en iyi şekilde gerçekleştirmek için çok büyük bir çaba ve mücadele gösterdik. Geçen seneden derslerimizi aldık. Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak gözbebeğimiz olan Altın Portakal Film Festivali’nin devam etmesi gerekliliğine tüm kalbimizle inanıyoruz. Bu nedenle bu sene festivalimizin ev sahipliğini Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak sinema emekçileri ile birlikte tek başımıza yapma kararı aldık.”
Böcek’in festivali tek başına yapıyoruz vurgusu festivalin bu yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan destek almayacağı anlamına geliyor. Böylece Böcek, bakanlığın festivale verdiği ekonomik desteği kullanıp programa karışma hamlelerine karşı bir tedbir aldığını anlatmaya çalıştı.
Böcek’in konuşmasında sinema dünyasına çağrı da vardı: “Üzüntüler, kırgınlıklar, özürler, hayal kırıklıkları bunlar kuşkusuz önemli ama daha önemlisi tüm bunları aşabilmek, konuşabilmek için bir araya gelebilme gücünü var edebilmektir. Bir festivali hem de dünya çapında bir festivali yeniden dünya standartlarına ulaştırmaktır. Festivale gelecek olan sinemacılarımızın da bu inanç ve motivasyonla festivali desteklediklerini biliyorum. Hepinize bu yolculukta bizi yalnız bırakmadığınız için teşekkür etmek istiyorum. Sinemaya ilişkin tüm sorunların değerlendirileceği alanın yine festivalimiz olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle bu festivalde sorunların ve sinemamızın geleceğine dair atılacak adımların konuşulacağı bir çalıştay programlandı. Çünkü hiçbir şey yok ya da olmamış sayılmıyor. 61. Festival de bundan sonra gelecek festivaller de Türkiye’nin değerli sinemacılarının.”
Festivalin Sanat Direktörü Deniz Yavuz da “Geçen yıl yaşanan sıkıntılardan ötürü 60’ıncısı gerçekleşemedi. Bu yıl ve bu yıldan sonra neler yapabileceğimizi, 60’ıncısını tekrar yerine koymak için ortak çözüm önerilerini dinleyeceğiz. Hiçbir şey olmamış gibi 60’ıncı yılda devam edemezdik. Festivalin periyodunun tamamlanması adına yola devam etmek gerekiyor. 60’ıncı yılla ilgili neler yapılabilir konuşmaya, çözüm üretmeye devam edeceğiz” diyerek geçen yıl yaşananları yok saymadıklarını anlattı.
Başkan Muhittin Böcek’in “Festivalin bu yıl 61.’sini gerçekleştirecek olmaktan mutluluk duyuyorum” demesi de geçen yıl iptal edilen 60. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde yaşananları unutmadan üzerine yeni bir sayfa açtıkları anlamına geliyordu. Bu yeni sayfanın teması da ‘hikayemiz birlikte’ olarak belirlenmiş. Temanın anlamını da Böcek “Perdede izlediklerimizin her birimizin hayatı, duyguları, düşünceleri olduğunu biliyoruz. Daha çok hikâyenin, daha çok seyirci ile buluşması için birlikte çalışmamız gerektiğine inanıyoruz. Bu yıl Altın Portakal için ilk kez başrolü halkın kendisine verdiğimiz bir afiş ve video serisi kurguladık” diyerek açıkladı.
Festivalin Sanat Direktörü Yavuz ise “Yedisinin ilk film, tamamının Türkiye’de ilk gösteriminin yapılacağı 12 sinema filmi Altın Portakal heykelciği için jüri tarafından değerlendirilecek. Bu yıl 51 uzun metraj filmi değerlendiren ön jüri seçki filmlerini belirlerken oldukça titiz bir çalışma sergiledi. Yarışma seçkisinin yanı sıra 13 uzun metrajlı sinema filmi de festival boyunca dev perdelerde izleyicisiyle buluşacak. Tıpkı ulusal yarışma seçkisinde olduğu gibi uluslararası yarışma seçkisi de Türkiye’de ilk kez sinemaseverlerle buluşacak filmlerden oluşuyor. Bu seçkide yarışacak 12 film dünyanın çeşitli ülkelerinden Antalya’nın sinema perdelerine konuk olacak. Bu seçkiye ek olarak festival sinemalarında ikisi kısa metrajlı toplam 18 yapım da özel gösterimlerde olacak” diyerek programa dair bilgi verdi.
Böcek’le birlikte basının karşısına bu yıl Ulusal Yarışma’da jüri başkanlığını üstlenen Ferzan Özpetek de çıktı. Özpetek “Teklif geldiği zaman geçen sene şöyle oldu böyle oldu dediler, ben hiçbirini düşünmedim. Çünkü benim şu anda fikrim yeni yönetmenler çıksın, yeni filmler çıksın, yeni sinemacılar çıksın. Benim en büyük isteğim bu” diyerek geçen yılki sansür krizinde yaşananların kararında etkili olmadığını anlattı. Özpetek “Benim Antalya’ya çok borcum var. 1997 ilk filmim ‘Hamam’ı yaptım ve festivale katıldım. Ancak kimseyi tanımıyordum. Film o sene Antalya’da en iyi film ve en iyi yönetmen ödülünü aldı” diyerek kararında vefa duygusunun da etkili olduğunu söylemeye çalıştı.
Lakin bu yılın krizi de ufukta görüldü: Festivalle özdeşleşen ve geçmiş yıllarda tartışılan kortej. Özpetek “Kortej konusunu bayağı uzun süre konuştuk. Her yerde gördükleri oyuncuları görmek için insanlar korteje geliyor mu? Kortej ile ilgili karar almak durumundayız. O zamanlar benim bayıldığım muhteşem bir olaydı ancak bununla ilgili kararımızı kısa süre içinde açıklayacağız” dedi.