89 kişiye mezar olan Galeria’nın yargılamasında tutuklu 4 sanık kaldı
Adıyaman Senfoni Orkestrası 11 yıl önce müzik öğretmenleri ve öğrencileri tarafından kuruldu. Önce şehirdeki sonra bölgedeki insanların klasik müzik algısını değiştirdi. Ama orkestra 6 Şubat depreminde büyük yara aldı. Binaları ve enstrümanları yok artık. Şimdi tekrar ayağa kalkmak istiyorlar.
Yıl 2012… Adıyaman’da müzik öğretmenliği yapan Özgür Oğuz, şehirde kültür sanat namına tek bir etkinlik olmamasından dolayı içerliyor ve kendi öğretmeninin “İnsanlar neden sanata ulaşmak için merkeze gitsin, sanat taşraya gelsin” sözünü hatırlayıp çevresindeki öğretmenler ve öğrencilerle Adıyaman Filarmoni Orkestrası’nı (AFO) kuruyor. 15 kişiler o zamanlar. İlk konserlerini şehirdeki Pera Düğün Salonu’nda veriyorlar. Kültür sanat etkinliğinin pek de düzenlenmediği bir şehirde bir filarmoni orkestrasının kurulduğu haberi Adıyaman’da kulaktan kulağa yayılıyor. Özellikle de üniversiteli gençler arasında. Destek mesajları gelmeye başlıyor orkestraya. Özgür Doğan ve arkadaşları da doğru yolda yürüdüklerini anlıyorlar.
İlk yıllarda, hafta sonları buluşup 10 saat prova alıyorlar. Kimi şehre 35 km uzaklıktaki Kahta’dan kimi 65 km uzaklıktaki Sincik’ten geliyor provalara. Konserlerini duyurmak için sokaklara çıkıp tek tek broşür dağıtıyorlar. Müzik enstrümanı çalan insanlara tuhaf tuhaf bakılan bir şehirde “Filarmoni de nedir?” diye sorulara uzun uzun anlatıyorlar. AFO, halkın aşina olduğu türkülere senfonik düzenlemeler yapıp bu türküleri repertuvarlarına alıp konserler vermeye devam ettikçe insanlar da ilgi göstermeye başlıyor. Sonra Mozart’tan, Brahms’tan ve Beethoven’dan besteler icra ediliyor Onları ekonomik olarak destekleyen bir kurum ve kuruluş yok. Bütün harcamalarını orkestra üyeleri kendi ceplerinden yapıyorlar.
Yıllar içerisinde önce Adıyaman’daki sonra da bölgedeki klasik müziğe bakışı değiştiriyorlar. Şehirde onları dinleyen kemik bir dinleyici kitlesi oluşuyor. Zamanla namları Adıyaman’ı aşıyor. Antep’ten, Urfa’dan, Mersin’den insanlar onları dinlemeye geliyor. Şehirde Adıyaman Müzik Festivali’nin düzenlenmesine vesile oluyorlar. Gün geliyor Gülsin Onay gibi uluslararası müzisyenler destek olmak için Adıyaman’a gidip AFO ile konser veriyor. Ve sonra orkestranın Mersin’den İstanbul’a uzanan turneleri başlıyor.
“İnat da bir murattır” diyerek yola çıkıp şehirdeki ve çevre illerdeki klasik müzik algısını değiştiren AFO, hayatta sanatla bir şeylerin değiştirilebileceğini görünce yeni bir hayalin peşine düşüyor. Acaba bölgede kalıcı bir senfoni orkestrası kurulmasına önayak olabilirler mi? İstiyorlar ki o orkestra bütün bu bölgeyi il il, ilçe ilçe dolaşıp konserler versin. İşte bu hayali gerçekleştirmek isterlerken 6 Şubat depremlerine yakalanıyorlar. Orkestranın bir müzisyeni hayatını kaybediyor depremde. Depremden kurtulmayı başaranlarsa şehirde barınma ihtiyacı olan insanların derdine çare olacak organizasyonlarda görev alıyorlar. Canla başla çalışıyorlar. Barınma sorunu bir şekilde hallolunca da ne olacak bizim halimiz dercesine kendi yaralarına bakıyorlar.
AFO, Adıyaman’ın merkezindeki iki katlı bir binanın üst katını mesken tutmuştu. Yıllarca ekip burada provalarını yapıyor, atölye çalışmaları burada gerçekleştiriliyordu. Lakin 6 Şubat depremlerinde binaları çok büyük hasar gördü. Ayrıca orkestranın tüm enstrümanları da deprem nedeniyle artık kullanılacak durumda değil.
AFO’nun mesken tuttuğu iki katlı bina yıkılacak ve artık orkestranın bir mekanı olmayacak. Tabii yeni müzik aletlerine de ihtiyaçları var. Peki yoktan bir senfoni orkestrasını yaratmış olan bu dirençli, idealist insanların emekleri, çabaları boşa mı gidecek? AFO’nun kurucusu Özgür Oğuz “Bu hikaye burada bitmez. Tam da kitabın ortasına gelmişken bitmemeli. Depremin fiziki yaraları sarılınca asıl iş sanata düşecek. Çünkü sanatın iyileştirici gücüne insanların ihtiyacı olacak. Biz AFO olarak bu ihtiyacı karşılamakla sorumluyuz. Bunun için AFO’nun yeniden ayağa kalkması gerek” diyor.
Fakat bunu tek başlarına ve kendi öz kaynaklarıyla yapmaları mümkün değil. Bunun için AFO bir dayanışma çağrısı yaptı: “Kısıtlı imkanlarla ve bazılarının inanılmaz dediği toplum yararına pek çok konser, organizasyon ve etkinliği başlatan oluşumumuzun kuruluş amaçlarından biri bölgeye Adıyaman merkezli bir sanat kurumunun kuruluşuna önayak olmaktı. Nedir bu kurum? Güneydoğu Bölge Devlet Senfoni Orkestrası veya Adıyaman Devlet Senfoni Orkestrası.
Deprem nedeniyle binamız ağır hasar aldı. Takdir edersiniz ki bazı şeyleri tek başımıza yapmamız çok zor görünmekte. Bu nedenle gerek icracılarımız boyutunda gerekse araç gereç gibi ihtiyaçlar bakımından yeniden ayağa kalkmaya ihtiyacımız var. Amaçlarımıza uygun bir şekilde ilerleyebilmemiz açısından duyarlı sanatseverlerin ve camiamızın desteğinin önemli olduğunu düşünüyoruz.”
Bu çağrı tüm Türkiye’ye. Yoktan bir senfoni yaratan, sadece Adıyamanlılara değil çevre illerde yaşayan insanlara klasik müziği sevdiren AFO, varlığını sürdürebilmenin ötesinde, deprem sonrası hayatın normalleştirilmesi sürecinde sorumluluk almak için yardım istiyor. Bu çağrıya kulak verip vermemek de bir anlamda Türkiye’nin sınavı.
İletişim için: @adiyamanafo https://www.facebook.com/adiyamanfilarmonik @oguzozgur
20 Aralık 2024 - Ormanda yeni bir lider doğuyor, şımarık oğlan dersini alıyor!
13 Aralık 2024 - Yılın en iyilerinden ‘Hemme…’: Öfke ruhu kemirir!
6 Aralık 2024 - Babaların kızları için yaptığı yolculuk hiç biter mi!
5 Aralık 2024 - Keşanlı Ali 60 yaşında mikrofonlarımız Haldun Taner’de