İstanbul’da DEM Parti yöneticilerine operasyon: Onlarca isim gözaltında
Çellonun yıldız ismi Hauser üç konserlik bir Türkiye turnesinde. Hırvat müzisyen turnesinin ilk ayağında bu akşam İstanbul'da, Uniq Hall'da sahne alacak. Hauser bu turne öncesinde 10Haber'in sorularını yanıtlamıştı.
Türkiye bir dünya yıldızını daha ağırlıyor. 2Cellos ile çıktığı müzikal yolculuğunda bugün artık çellonun popstarı olan Hauser İstanbul, Antalya ve İzmir’de birer konser verecek. Turnenin ilk ayağı bu akşam İstanbul’da. Hırvat müzisyen Uniq Hall’da sahne alacak. Ardından yarın Antalya’da, cumartesi akşamı da İzmir’de müzikseverlerle buluşacak.
Çaykovski’den Lady Gaga’ya veya Şostakoviç’ten Shakira kadar geniş bir repertuarla beslenen Hırvat müzisyen son yılların en popüler enstrümentalistlerinden. Başarısını hem yoğun konser programı hem de albümleriyle perçinliyor. Türkiye turnesi için hazırlandığı bir dönemde Hauser ile bir röportaj yapma fırsatımız olmuştu. Bu röportajın tamamına aşağıda ulaşabilirsiniz.
İkimiz da artık var olmayan Yugoslavya’da doğumuş insanlardık. Öyle olunca röportajda önce geçmişe dair hatırladıklarımızı da konuşma fırsatımız olmuştu. “Pek çok Türkçe şarkı biliyorum. Çok da seviyorum. Yaylı enstrümanlarla uyumlu çok güzel şarkılarınız var; bir o kadar da duygu yüklü” diyen Hauser gelecekte Türkçe şarkıların da yer alacağı bir albüm ihtimaline açık kapı bıraktı. Bu sözlerden hemen önce Tarkan’ın ‘Şımarık’ şarkısını çellosuyla seslendirmiş ve Türk dinleyicilerine bir selam göndermişti.
19 Nisan’da 18 şarkıdan oluşan ‘Classics 2’ adlı albümünü dinleyiciyle buluşturan Hauser dünya çapında bir milyar dinlenme ve dört milyar video görüntülemesini aşmayı başarmış. En çok ilgi gördüğü ülkelerden biri Türkiye. Zira Hauser geçen yıl da İstanbul’da Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’nda unutulmaz bir performansa imza atmıştı. Gördüğü bu yoğun ilgi karşısında şaşkınlığını gizlemeyen Hırvat müzisyen röportajda “Bu pek de tahmin edebileceğim bir şey değildi. Ama bu ilgi için çok teşekkür ediyorum” dedi.
Klasik müziğin disiplinli eğitim sisteminden geçen ama o asi ruhunu da her daim koruyan Hauser günümüzde sadece klasik müzik değil, popüler pek çok parçayı da düzenleyip çok sevdiği enstrümanına uyarlıyor. Bu farklılığı çok sevdiğini belirten müzisyen konu hakkındaki düşüncelerini şu sözlerle açıklamıştı: “Klasik müziğin dışında pop, rock, Latin her türden müziği çalıyorum. Böylesine farklı çemberlerin içine girmek çok çılgınca geliyor. Bir gün Andrea Bocelli ile opera çalıp ertesi gün de Aerosmith ile aynı sahnedeydim. Sonra U2 ardından da Elton John. Bu gerçekten çılgınca. Ama bir o kadar da uyumlu.”
Bugün karizması ve o popstar havasıyla milyonlarca dinleyiciyesahip Hauser bugünlere kolay gelmedi elbette. Hırvatistan’da başladığı müzik eğitiminde tanıştığı ilk şey disiplindi. O yıllara dair konuşan Hırvat müzisyen: “Kurallar beni boğuyordu. Herkes teorilerden bahsediyordu ama tutkudan, karizmadan, birey olabilmekten ve insanların kalbine dokunabilmekten bahseden yoktu. Ben kendi yolumdan gitmeyi tercih ettim. Kendime has bir tarzım vardı. Kendime has bir şekilde çalıyordum. O yüzden kişisel olarak bu tepkileri çok da dert etmedim diyebilirim. Günümüzde bu tip insanlar artık azınlıkta” dedi.
Daha önce İstanbul’a defalarca gelen ve anlaşılan Türk yemeklerine de bir hayli aşina olan Hauser, Türkiye turnesi için duyduğu heyecanı dile getirirken tutkunun hayatında ne denli önemli bir yere sahip olduğunu da vurguladı. Türk müzikseverleri turne boyunca tutku dolu bir performans beklediğini söyleyen müzisyenin bundan sonraki çalışmalarında hangi Türkçe şarkılara yer vereceğinin de takipçisiyiz.