Kaybolan adalet Suç ve Ceza Film Festivali’nde aranacak
Mahmut Şevket Paşa'nın 31 Mart İsyanı'nı bastırmak için karar aldığı konakta doğdu. Halit Ziya'nın 'Aşk-ı Memnu'yu yazdığı odada oynadı. Domates Güzeli'ne çıkmıştı adı ama o Türkiye'nin ekol yaratan oyuncularındandı. Bugün Ayşen Gruda'nın doğum günü. Gerzek ve manyamışı da o dilimize kazandırdı
Yıl 1909… Günlerden 13 Nisan… Osmanlı İmparatorluğu’nda 2. Meşrutiyet ilan edileli henüz bir yıl olmuş. Fakat yeni yönetimden memnun olmayanlar İstanbul’da bir isyan çıkarır. Tarihe 31 Mart Vakası olarak geçen bu isyanı bastırmak içinse Selanik’te bununan başında Mahmut Şevket Paşa’nın olduğu Hareket Ordusu İstanbul’a doğru yola çıkar. Komutan karargahı Ayastefanos’ta kurulur. Mahmut Şevket Paşa bir konağa yerleşir, oradan yürütür isyanın bastırılmasını.
36 yıl sonra işte o konağın ikinci katında, 1945 yılının 22 Ağustos’unda bir çocuk dünyaya gelir. Adı Ayşen’dir. Fakat artık buraya Ayastefanos değil Yeşilköy denilmektedir. Çünkü ‘Aşk- Memnu’, ‘Mai ve Siyah’ romanlarının yazarı Halit Ziya Uşaklıgil’in önerisiyle semtin adı Cumhuriyet döneminde değiştirilmiş Yeşilköy olmuştur.
Ayşen henüz doğmadan yaklaşık beş ay önce muhite ismini veren Uşaklıgil burada yaşamını yitirmiştir ama Uşaklıgil ile Ayşen’in yolları küçüklüğünde bir şekilde kesişir: “Akrabaları Yeşilköy’de komşumuzdu. Çalışmak için o köşke gelirmiş. Hatta ‘Aşk-ı Memnu’yu orada yazmış. Sonra da o odayı ben arkadaşlarımla kovalamaca oynamak için kullandım işte” (15 Mart 2015, Hürriyet gazetesi, İzzet Çapa ile yaptığı söyleşiden)
Ayşen Gruda, sinema ve tiyatromuzun, oyunculuğu bir meslek olarak gören ve her daim mesleğini yukarı taşımaya çalışan bir kuşağın son temsilcilerindendi. 2012’de İstanbul Film Festivali kendisine Sinema Onur Ödülü takdim ederken sahnede “Babam öldü. Çalışmak zorundaydım. O sırada ablam, ‘Bir oyunda hizmetçi kız rolü var. Oynar mısın?’ dedi. O gün bugündür oynuyorum. Bu işin okulunu okumadım ama işi ustalarından öğrendim” diyerek zorunluktan oyunculuğa başladığını anlatmıştı.
Yoksa avukat olmayı istiyordu. Ama zorunluktan da başlasa oyunculukta bir ekol oluşturacak kadar derin izler bıraktı… Neydi sırrı? Yıllar önce Kadıköy’de yaptımız bir söyleşi de sormuştum kısaca anlatmıştı: “Bazı insanlar mükemmelliyetçidir. Bunun için usta olurlar. Evet, oyunculuğa zorunluluktan başladım. Ama ‘Madem ki bu işi yapıyorum, en iyisini yapmalıyım,’ dedim kendi kendime. Yıllar boyunca da bunun için çaba gösterdim. Badanacı da olabilirdim. Ki olsaydım, o işin de en iyisi olmak için çaba gösterirdim. Tiyatroya 1962’de başladım, sinemaya 1970’lerde. Ben bu işi yapıyorsam, ilk beşte olmak zorundaydım zaten. Yoksa kimse bana iş vermezdi. Ustalığı, şunu bunu kimse takmaz. Sen işini iyi yaparsan, verilen rolü iyi oynarsan, bir sonraki filmde de seni tercih ederler.”
Ama nasıl Halit Akçetepe ‘Güdük Necmi’ olarak kaldıysa aklımızda Ayşen Gruda da hep ‘Domates Güzeli’ olarak anılageldi. Sanatçıları karakterleriyle kategorize etme kolaycılığından olsa gerek bu tür insanları hep rolleriyle anma eğilimimiz var. Fakat ‘Domates Güzeli’nin hayatımıza neler kattığıyla ilgili bir fikrimiz var mı, orası muamma…
16 yıllık tiyatrocuyken 1977’de TV’de yayımlanan bir eğlence programındaki skeçte Domates Güzeli Nahide Şerbet tiplemesiyle ekranlarda görünür. Ertesi gün artık o tüm Türkiye için domates güzelidir. Fakat bu skeçlerde kullandığı iki kelime vardır. Gerzek ve manyamış. İşte bu iki kelimeyi de hayatımıza sokar Ayşen Gruda…
Kelime üretmek biraz da edebiyatçıların işidir aslında. Mesela Fakir Baykurt, ‘Tırpan’da zenginin karşılığı olarak varsıl kelimesini kullanır. Sonrasında bu kelime başka edebiyatçılar tarafından da kullanılarak yerleşik hale gelir.
Lakin bir oyuncunun kelime üretmesi az rastlanır bir olaydır. Artık küçüklüğünde Halit Ziya Uşaklıgil’in yazı odasında oynamasından mı yoksa oyunculuk zekasından mı bilinmez ama Ayşen Gruda oyunculuğu ile iz bıraktığı gibi, kelime dağarcığımızı zenginleştirerek söz dünyamızda da imzasını atmıştır.
20 Aralık 2024 - Ormanda yeni bir lider doğuyor, şımarık oğlan dersini alıyor!
13 Aralık 2024 - Yılın en iyilerinden ‘Hemme…’: Öfke ruhu kemirir!
6 Aralık 2024 - Babaların kızları için yaptığı yolculuk hiç biter mi!
5 Aralık 2024 - Keşanlı Ali 60 yaşında mikrofonlarımız Haldun Taner’de