Gençlik yollarda: İstanbul-Roma arasında mekik dokuyacaklar
Sabancı Vakfı'nın destekleriyle müzik çalışmalarını sürdüren Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası (TUGFO), Avrupa şehirlerini kapsayan bir turnede. Bu vesileyle Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ile TUGFO'nun yolculuğunu konuştuk.
2007 yılında Bursa’da temelleri atılan Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası (TUGFO), o tarihten bu yana hem Türkiye hem de yurtdışındaki prestijli salonlarında sahne alıyor. 16-22 yaşları arasındaki gençlerden oluşan orkestra çalışmalarını Sabancı Vakfı’nın destekleriyle sürdürüyor. Şef Cem Mansur’un yönetimindeki orkestra şu anda Hollanda, İtalya ve Almanya’yı kapsayan bir Avrupa turnesinde. 26 Temmuz’da Amsterdam’da, 28 Temmuz’da Brescia’da ve 30 Temmuz’da Venedik’te sahne alan orkestra 10 Ağustos’ta da Berlin’in klasik müzik mabedi Konzerthaus’ta sahne alacak.
Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası’nın büyük ilgi gören bu Avrupa turnesi şerefine Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı 10Haber’in sorularını yanıtladı. Daha önce de konserlerinden okurlarımızı haberdar ettiğimiz TUGFO’nun bu başarılarla dolu yolculuğunun hikâyesini bugün Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’dan dinliyoruz. Sanata olan tutku ve desteğiyle tanınan Güler Sabancı, geçen yıl Avrupa Film Akademisi tarafından Avrupa Sürdürülebilirlik Ödülü’ne değer görülmüştü.
Sabancı, bugüne kadar binden fazla gence ulaşmaktan ve Hande Küden gibi yıldızların TUGFO bünyesinden çıkmasından ötürü mutlu. Hande Küden, günümüzde Deutsches Symphonie-Orchesters Berlin’in başkemancıları arasında yer alıyor. Küden gibi daha nice gençlerin yetişmesi için büyük öneme sahip Harika Çocuk Yasası’nın yeniden gündeme gelmesine de değinen Güler Sabancı, bunu memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.
– Mevcut örneklerine baktığımızda büyük sanayi kuruluşlarının kendi adlarıyla anılan orkestralar kuruduğunu görüyoruz. Müzikseverler nezdinde bu, takdirle karşılanan bir durum. Sizi Sabancı Filarmoni Orkestrası kurmaya değil de TUGFO’ya destek olmaya yönelten motivasyon neydi?
– Sabancı Vakfı olarak sanatın toplum üzerindeki değiştirme ve dönüştürme gücüne sonuna kadar inanıyoruz. Kuruluşumuzdan bugüne yarım asrı geçen tarihimizde sürdürdüğümüz faaliyetlerde sanatın desteklenmesini önceliklerimiz arasında konumlandırdık. Kültür sanat merkezleri, tiyatro salonları ve müzeler gibi kalıcı eserlerle ülkemizin dört bir yanından yüz binlerce kişiyi sanatla buluşturduk, buluşturmaya devam ediyoruz.
Gençlerimizi sanata teşvik etmek ve gönlünü sanata vermiş genç arkadaşlarımızın desteklenmesi ise ayrı bir önem taşıyor. Bu alanda sunulan destekler, bireysel gelişimden toplumsal ilerlemeye kadar kapsamlı bir etki alanına sahip. Bu anlayışla kuruluşuna öncülük ettiğimiz Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası (TUGFO), sunduğu müzik eğitimi ve genç yeteneklerin desteklenmesi konusundaki vizyonu ile en kıymetli projelerimiz arasında yer alıyor. 16 yıldır ana destekçisi olduğumuz, ülkemizin önemli şeflerinden Cem Mansur liderliğindeki TUGFO ile bugüne kadar toplam 1000’den fazla gencimize ulaştık. TUGFO’dan yolu geçen müzisyenlerimizden birçoğunun bugün dünyanın en önemli orkestralarında çaldığını görmek bizlere büyük bir gurur ve mutluluk veriyor.
– Bu tip sanat organizasyonlarının kuruluşu kadar sürekliliği de önemli. Bu noktada Sabancı Vakfı maddi desteğin yanı sıra sürece nasıl katkı sunuyor?
– Vakfımız maddi olanakların yanında ayni desteklerle projenin sürdürülebilirliğine katkıda bulunuyor. Bu kapsamda orkestramız kamp süreci boyunca Sabancı Üniversitesi’nde misafir ediliyor. Üç hafta boyunca konaklama, yeme – içme gibi ihtiyaçları karşılanan orkestra üyeleri ve çalıştırıcıları, çalışma salonlarını kullanabiliyor ve üniversitenin tüm sosyal imkanlarından faydalanabiliyor.
Kamp süresince en iyi grup çalıştırıcıları ile teknik çalışmalar gerçekleştiren genç müzisyenler, profesyonel kariyerlerine başlamadan orkestrada çalmayı deneyimleme fırsatı buluyor. Ayrıca yurt içinde ve yurtdışında önemli konser salonlarında, festivallerde, dünya çapındaki önemli solistlerle birlikte sahne alabiliyor. Orkestralar arası değişim programlarından yararlanabiliyorlar.
– Sabancı Vakfı’nın sanat alanındaki desteklerinde TUGFO’nun yeri nedir?
– Sabancı Vakfı olarak her sene düzenlediğimiz Kısa Film Yarışması ile genç sinemacılara sesleniyor ve toplumsal meseleler üzerinde düşünmeye teşvik ediyoruz. Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali, Sakıp Sabancı Müzesi ve Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi, Metropolis Antik Kenti kazı çalışmaları desteklediğimiz kültür-sanat faaliyetleri arasında bulunuyor. TUGFO ise vakfımızın sanat alanındaki en değerli projelerinden biri. Genç yeteneklerin keşfedilmesi, geliştirilmesi ve dünya çapında tanınmaları için büyük bir fırsat sağlayan bu kıymetli orkestrayı desteklemek, bizim sanat ve kültüre verdiğimiz önemin bir yansıması.
– TUGFO’da 22 yaş sınırı var. Sonraki süreçte bu genç müzisyenlerin sanat yolculuğuna katkı sunduğunuz projeler var mı?
– TUGFO’da 16-22 yaş arasındaki genç müzisyenler yer alıyor. Burada yüzlerce genç müzisyen, kendilerini dünya standartlarında değerlendirmeyi öğreniyor. Avrupa turnelerinde prestijli festivallerde ve Berlin, Viyana gibi saygın salonlarda verilen konserler sayesinde, dünyadaki görünürlüğünü de kanıtlamış oluyorlar. Örneğin, TUGFO’nun içinden yetişen ve Deutsches Symphonie-Orchesters Berlin’in başkemancıları arasında yer alan Hande Küden gibi sanatçılar var. TUGFO, mezun verdiği genç müzisyenlerin bu camiada kalıcı olabilme sürecinde de desteğini sürdürüyor.
Ayrıca, bu yılki turne kapsamında Avrupa’nın en prestijli salonlarından biri olan Amsterdam’daki Concertgebouw’da 26 Temmuz akşamı gerçekleşen konserde genç müzisyenlerimizi izlemenin bizleri çok mutlu ettiğini özellikle belirtmek isterim.
– Pek çok genç Türk müzisyen, özellikle de genç kadın müzisyenler yurtdışında eğitim almak için burs arayışında. Bu genç müzisyenlere yönelik tavsiyeleriniz var mı?
– Genç müzisyenlere yönelik tavsiyem, uluslararası fırsatları ve bursları araştırırken, kendilerini sürekli geliştirmeye odaklanmalarıdır. Yurtdışında eğitim almak; yeteneklerini geliştirmek ve global müzik ortamını deneyimlemek için büyük bir fırsat olabilir. Ayrıca, kendilerini destekleyen projeler ve organizasyonlarla iş birliği yapmaları da önemli.
– Bununla bağlantılı olarak “Harika Çocuk” yasasının yeniden gündeme gelmesi konusunda çalışmalar yürütülüyor. Siz kurum olarak buna nasıl bakıyorsunuz?
– ‘Harika Çocuk’ yasası, yetenekli gençlerin potansiyellerini en üst düzeyde gerçekleştirmeleri için önemli fırsatlar sunan bir yasaydı. Bu yasanın yeniden gündeme gelmesini memnuniyetle karşılarız. Sabancı Vakfı olarak, genç yeteneklerin desteklenmesi konusunda her zaman ön saflarda yer almak isteriz.