PEN Türkiye Füruzan’ın kitaplarını ayın kitabı seçti
'Parasız Yatılı', ‘Kuşatma’, ‘Benim Sinemalarım’ ve 47'liler kitaplarının yazarı, Türk edebiyatın en güçlü isimlerinden Füruzan hayatını kaybetti.
Anlatılmayanları anlatan, zarifliği, sadeliği ve dik duruşuyla Türkçenin kraliçesi kabul edilen Füruzan birçok yazar için ilham kaynağıydı aynı zamanda. Bu dünyadan bir Füruzan geçti... Üstelik her zaman bir "olay" olarak.
Memet Fuat “Türk edebiyatında bir olaydır” diye anlatmıştı onu. 1971’de yayınladığı ilk kitabı ‘Parasız Yatılı’, hemen arkasından 1972 ve 1973’te gelen ‘Kuşatma’ ve ‘Benim Sinemalarım’la büyük olaydı Füruzan. Şair Ece Ayhan’a göre öyküye saygınlık kazandırmıştı. Anlatılmayanları özgün sesiyle anlatan, zarifliği, sadeliği ve dik duruşuyla Türkçenin kraliçesiydi Füruzan.
‘Parasız Yatılı’, ‘Kuşatma’, ‘Benim Sinemalarım’, ‘Gül Mevsimidir’, ’47’liler’, ‘Gecenin Öteki Yüzü’, ‘Berlin’in Nar Çiçeği’ ve ‘Sevda Dolu Bir Yaz’ kitaplarının yazarı, Türk edebiyatının en özgün seslerinden Füruzan 85 yaşında hayatını kaybetti. Haberi şair Elif Sofya sosyal medya hesabından, “Füruzan sonsuzluğa gitti” mesajıyla duyurdu.
11 Şubat Pazar günü hayatını kaybeden Füruzan için yayıncısı Yapı Kredi Yayınları, 14 Şubat Çarşamba saat 11:00’de Yapı Kredi Kültür Sanat Loca’da anma töreni düzenleyecek. Füruzan, 16 Şubat Cuma günü Nevşehir Hacıbektaş’ta toprağa verilecek.
1939’da İstanbul’da dünyaya gelen Füruzan babasını küçük yaşta kaybetmişti. Yoksul bir çocukluk geçirdi, eğitimine bu nedenle devam edemedi. Bir süre oyunculuk eğitimi aldı sonra rotasını tamamen edebiyata kırdı. Öyküleri Papirüs, Türk Dili, Yeni Dergi gibi yayınlarda boy gösterdi.
Yayınladığı ilk kitap ‘Parasız Yatılı’yla Türk edebiyatında ilklerin ve kırılmaların ismi olur Füruzan. 1972 Sait Faik Hikâye Armağanı’nı kazanarak bu ödülü alan ilk kadın olur. Üstelik ilkleri bununla da sınırlı değildir. O yıl Zeynep Oral bu bilinmeyen yazarla yaptığı röportajına şu başlığı atar: “İlkokul mezunu”… “Yarışmaya ilk kez katılmış”… “Yarışmayı kazanan ilk kadın yazar”… “İlk eseriyle bu yarışmayı kazanmayı başaran ilk sanatçı”…
‘Parasız Yatılı’nın yayınlandığı yıl Ece Ayhan’la Füruzan bir röportaj yapar. Yazar büyük ses getiren romanını şöyle anlatır: ”Parasız Yatılı’ almayı değil vermeyi içeriyor. Sofaların loşluklarında, arka bahçelere bakan odalarda çapaklı uykular uyuyan çocuklar var. Bu çocuklara almayı öğretmiyorlar. Her şeyde olduğu gibi, örneğin, parasız yatılılık bir lütuf olarak sunuluyor onlara. Ancak kazananlar yaşayabilir diye. Yarışta binlerin arasında yüzde olmak azımsanacak bir şey mi? Sanırım seveceklerdir Parasız Yatılı’yı, sınavlara giren ve dönenler. Dönemin, yarıda kalmanın, ayrılmanın onurunu yenileyeceklerdir…”
Böylece Füruzan olayı başlar. Arka arkaya gelen öykü kitaplarıyla (‘Kuşatma’ ve ‘Benim Sinemalarım’) yerini iyice sağlamlaştırır. Öykülerinde kadınlar, hikayesi anlatılmayan yoksullar, göçmenler ve kendi kendine var olmaya çalışanların sesi olur Füruzan.
Füruzan okumayı hep çok sevdiğini, yazar olmayı aklına bile getirmediğini söylemişti bir röportajında. Yazma kararını ise yine anlatılmayanların, görülmeyenlerin sesini duyurma isteğiyle aldığını şöyle anlatıyordu: “1960’ların diri, devingen dünyasında olanlar bu zamanı derinlemesine yaşayan beni de sarsıyordu. Martin Luther King’in o güzelim konuşmasını yaparken ‘siyahlar ve beyazların kardeşliği’ni anlatması, Vietnam Savaşı ülkemizdeki özgürlük ve adalet tartışmaları birikimlerimi yeniden gözden geçirmemi gerektirdi. Yazma kararımı böyle verdim.”
Takvimler 1974’i gösterdiğinde Füruzan bu kez bir romanla çıkar okurların karşısına. İlk romanı ’47’liler’i yayınlar. 12 Mart dönemini anlattığı bu romanıyla da bir sonraki yıl Türk Dil Kurumu Roman Ödülü’nü kazanır.
Aynı yıl yolu Berlin’e düşer. Oradaki Türkiyeli göçmen işçilerle röportajlar yapar, bu röportajlar ‘Yeni Konuklar’ (1977) isimli bir kitaba dönüşür.
Yazınızın bir formülü var mıdır sorusuna ölçülü bir tarif veremiyordu ancak ele aldığı konuyu içselleştirip onunla didişmek, tartışmanın olmazsa olmazı olduğunu söylüyordu. Öyküleri Fransızca, İspanyolca, Farsça, İtalyanca, Japonca, İngilizce, Rusça, Bulgarca, Boşnakça gibi dillere çevrildi. Her ne kadar öykü denince akla gelen ilk isim olsa da roman, şiir ve oyun da yazdı; sinemaya da unutulmaz eserler bıraktı. 81 yılında yönetmen Ömer Kavur’la birlikte öyküsü Ah Güzel İstanbul’un senaryosunu yazmasıyla başlayan yolculuğu ‘Benim Sinemalarım’ ve ‘Gecenin Öteki Yüzü’yle devam etti. Öyküsü ‘Benim Sinemalarım’ı ressam Gülsün Karamustafaoğlu’yla birlikte sinemaya uyarladı. Film, Türk sinema tarihinde iki kadın yönetmenin birlikte yönettiği ilk yapım oldu. Bir ilke daha imza atmıştır Füruzan…
Farklı türlerde yazsa da öykü denince akla gelen ilk isimlerden biri olan Füruzan 2008’de 27. İstanbul Kitap Fuarı Onur Yazarı oldu. Bu vesileyle Faruk Şüyun spot ışıklarından uzak durmayı tercih eden Füruzan’ın anılarını, yaşamını ‘Füruzan Diye Bir Öykü’ adlı çalışmasıyla anlattı.
Geçen yıl yayınlanan ‘Akim Sevgilim’ adlı öykü kitabından önce uzun bir sessizlikteydi Füruzan. Zaten sessizliği, kısa ama öz cevaplarıyla bilinen biriydi, ancak yazdıklarından mahrum kalan okurları da merak ediyordu nedenini. Verdiği birçok röportajda da bu soru soruldu, edebiyata küs olup olmadığı bile sorgulandı. Her seferinde sadece edebiyat değil, sanatın hiçbir disiplinine küs olamayacağını söyledi Füruzan, “yazılmayı bekliyorlar” demekle yetindi birçok kez.
Ve o yazılmayı bekleyen öyküler 24 yıl aradan sonra çıktı okurun karşısına. Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan ‘Akim Sevgilim’ onun alametifarikası olduğu üzere yoksulluk, yoksunluk, güzellik, sevgi, tutku, sınıfsal ve kültürel çatışma, bireysel ve toplumsal dram, Füruzan’ın üç öyküsünde buluştu yine. Aşk, evlilik, ilişkiler, kadınlar, erkekler de var yıkılan şehirler, varoşlar ve hiç geçmeyen hisler de… Zamanda yolculuk da mümkün oluyor bu üç öyküde. Kitaba adını veren ‘Akim Sevgilim’ Cumhuriyet’in ilk yıllarına konuk ederken diğer iki öyküde daha yakın geçmişe kırıyor rotasını. Ancak hangi zamanı anlatırsa anlatsın, Füruzan her zamanki gibi “olay” yaratmıştı bu öyküsüyle. Füruzan geçen sene Can Yayınları’nın kurucusu Erdal Öz’ün anısını yaşatmak için ailesi tarafından her yıl düzenlenen Erdal Öz Edebiyat Ödülü’ne değer görüldü.
“Otobüsten indiğimde, sıcak geçen bir günün akşam üstüsüydü. Üstelik pazardı. Benim gibi yalnız biri için pazarları sevmenin güçlüğü anlatılmaz. Çözülmüş sarsak pazarlar öylesine altı çizilmiş oluyor ki…” diyordu Füruzan ‘Parasız Yatılı’da.
Bir pazar günü ‘Parasız Yatılı’yı, ‘Kırk Yedi’lileri ve vedası ‘Akim Sevgilim’e bırakarak gitti Füruzan.Ve Haydar Ergülen’in dediği gibi “Füruzan hep 35 yaşında,” Ece Ayhan’ın dediği gibi öyküye saygınlık kazandırarak veda etti.
Ve her ne olursa olsun Füruzan olay olmaya daima devam edecek.
Füruzan’ın ölüm haberinin ardından edebiyat dünyasından da veda mesajları geldi. Yazarlar, yayınevleri ve okurları Füruzan’a böyle veda etti:
“Yüreğiyle bakmasını bilen” büyük yazar #Füruzan aramızdan ayrıldı. Acımız derin. pic.twitter.com/pVMDb7xANc
— Yapı Kredi Yayınları (@YKYHaber) February 11, 2024
Sadece iyi edebiyat değil, "bu yazılır mı?" dediğimiz konuları edebiyatın mevzusu yapma cesareti de verdi. İyi ki yaşadı, iyi ki yazdı. Füruzan.#Füruzan pic.twitter.com/RbHOi7oF20
— Seray Şahiner (@seraysahiner) February 11, 2024
1970’leri yaşayanlar için “Füruzan Olayı” belleklerdedir. Art arda gelen üç öykü kitabıyla zihinlerimizde ve kalplerimizde yer etmişti. Ömrünün sonuna dek yazdı. Arada telefon ederdi, konuşurduk, büyüğümüz olarak anlatırken sevgi sözlerini eksik etmezdi. Unutmam olanaksız. pic.twitter.com/1oBvjSV2Sn
— Semih Gümüş (@Notosoloji) February 11, 2024
Parasız Yatılı, Benim Sinemalarım, Gecenin Öteki Yüzü, Sevda Dolu Bir Yaz gibi kimisi sinemaya da uyarlanan harika öykülerin; “Kırk Yedi’liler”, "Berlin'in Nar Çiçeği" romanlarının yazarı, edebiyatımızın değerli ismi Füruzan’ı kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz…
Başımız sağ olsun pic.twitter.com/BbywSJTZDV— SİYAD (@Siyad_) February 11, 2024
..ağarık kara önlükleri, kömürün is atarak köze döndüğünü, tek korla ısınmayı, göçmenin garipliğini, temizliğin ayrıcalığını, derin uyumanın imkansızlığını, hep bir tedirginliği, yoksunluğu, yokluğu, buna rağmen büyüdükçe acıtan arzuyu anlatan Füruzan'dı.. pic.twitter.com/JyV4hmcmSz
— Sema Kaygusuz (@KaygusuzSema) February 11, 2024
Bize bıraktığı mirasla yaşayacak, her şey için teşekkürler🖤 #Füruzan https://t.co/0My9oAnpcO
— Emek Erez (@EmekErez) February 11, 2024