İstanbul için korkutan uyarı: Tarihi eserler sular altında kalabilir
İzmir'de yıllardır faaliyet gösteren Hermes Sahaf'tan hukuk zaferi. Sahaf Ümit Nar, Fransız moda devi Hermes'nin sahaf dükkanının ismini tescil ettirmemesine karşı verdiği mücadeleyi kazandı.
Sahaf Ümit Nar sahibi olduğu Hermes Sahaf nedeniyle, Fransız moda deviyle tescil sorunu yaşıyordu. 15 yıldır sahafçılık yapan Ümit Nar, 2021 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu’na tescil için başvurduğunda bu isim benzerliği nedeniyle tescil sorunu yaşadı. Duvar’dan Cihan Başakçıoğlu’nun haberine göre Fransız moda markası Hermes’in Türkiye Ofisi, Türk Patent ve Marka Kurumu’na dilekçe vererek bu ismin kullanılmasına itiraz etti. Patent Kurumu ise yaptığı incelemeler sonrası Nar’ın markasını tescil etmedi ve askıya aldı.
Patent Kurumu’nun kararına itiraz eden sahaf Ümit Nar, Hermes’in bir Antik Yunan tanrısı olduğunu hatırlatan Ümit Nar, ismin artık insanlığın ortak mirası kabul edildiğini de vurguladı. Bu nedenle Hermes isminin kimsenin tekelinde olamayacağını savunan sahaf Nar, Ankara 5. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne dava açtı. Hermes Paris markası dışında herhangi bir kuruluşun Hermes ismini kullanmasını engelleyen kararı kısmen iptal etti. Mahkeme kararında, “Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri, fotoğrafçılık hizmetleri, tercüme hizmetleri” bakımından 2023-M-3227 sayılı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun kararının iptal edilmesine…” ifadeleri yer aldı. Karar bir emsal olma özelliği de taşıyor.
Nar, mahkemenin kararını değerlendirdi. “Kararın genel manada lehimize olduğunu söyleyebiliriz. ‘Diz çöktürdü’, ‘Zafer kazandı’ gibi bir durum yok ancak mahkeme kısmi de olsa tescili onayladı. Çok az bir işimiz daha kaldı. Marka tescilimizi tam olarak alamadık ama bu karar bir kısmını onaylatarak tescile giden yolu açmış oldu. Şimdi istinaf sürecinde geri kalanı da tamamlayacağız. Ben Patent Kurumu’na başvurduğumda karşı tarafın avukatları dört ayrı başlıkta itiraz etmişlerdi. Kurum da üç maddeyi iptal edip bir maddede ise onları haklı bulmuştu. Bunun üzerine hem Patent Kurumu’na hem de karşı tarafa karşı dava açtım. O söz konusu maddede de iki başlık vardı; ‘yayın, yayıncılık’ ve ‘fotoğrafçılık hizmetleri’. Birinci derece mahkeme bilirkişi raporuna da uyarak bu iki maddeden fotoğraf, fotoğrafçılık hizmetleri başlığında benim tescil almamı onayladı. Burada başarı olarak kabul ettiğimiz şey kavramsal olarak tescilimizin onaylanmasıdır. Şimdi istinaf sürecinde yayın yayıncılık kısmının da tescilini almaya çalışacağız. Yine de bir kazanım olarak nitelendirilebilir” dedi.