Kızıl Goncalar: Nikah meselesi bitmiyor

‘Kızıl Goncalar’ın 27. bölümünde Cüneyd ve Zeynep’in aslında çocuğu olmadığı ortaya çıkınca Vahid, Zeynep’le nikahlanmaya çalıştı. İkilimiz daha erken davranıp nikahlanınca Vahid’in planı suya düştü; irtibatta olduğu gizli yapıysa ortaya çıkmak üzere

Dizi 19 Kasım 2024
Bu haber 1 ay önce yayınlandı

Geçen hafta Vahid “Saksı değilim ben, en çok bana soracaksınız” krizi geçirip kendini Şeyhül Meşâyıh seçtirmişti. Yeni unvanı sayesine Peygamber’in şeceresini (Şecere-i Tayyibe) tutan kişinin Lokman (Emin Gürsoy) olduğunu öğrenen Vahid, bu bölümde uzun uğraşlar sonucu şecerede Meryem’in de (Özgü Namal) olduğunu öğrendi. Gücüne güç katmak için Meryem’le evlenmek istese de yapamazdı, zira o zaten evli. Onun soyundan olan Zeynep’se (Mina Demirtaş) Vahid’in torununu doğurduğu için çoktan elenmişti – derken cadaloz Feyza (Zehra Kelleci) bu bebeğin onun torunu olmadığını ortaya çıkardı.

Yeniden nikah

Geçen hafta annesinin fotoğrafını görünce tetiklenen ve gerçekten ‘kendine gelen’ Cüneyd bu hafta geçmişiyle barıştı sayılır. Ardından hem tarikatı hem Zeynep’i Vahid’den koruma modunu devreye sokarak bir plan yaptı ve kaşla göz arasında Zeynep’le yeniden imam nikahı kıydı. Seyideler soyundan gelen Zeynep’ten bir torunu olmadığını öğrenen Vahid hemen onunla nikahlanmaya çalışsa da ikilinin çabuk davranması sayesinde, müritlerin gözü önünde nakavt oldu. İzleyicilerden Cüneyd-Zeynep ilişkisini zorlayıp hepimizi yıldıran gruba da gün doğdu.

Gizli yapıya beş kala

Vahid’in yediği darbe bir tek bu da değildi, ama henüz haberi yok. Müritlerine her türlü ‘gavur icadını’ yasaklayan Vahid, bilgisayardan gizli bir yapıyla haberleşiyordu malum. Bu gizli yapı kimdir nedir, derin devlet midir yoksa uluslararası bir yapı mı, bir türlü anlayamamıştık. Ancak Doktor Levent (Özcan Deniz) ve tayfası Vahid’in sistemine girip gerçek bir devlet meselesi haline gelen konuyu açığa çıkarmak üzere.

Dizi yansıması

🔴 Bölümün en sevilen sahnesi yine Cüneyd-Levent diyalogu oldu. Kişinin kendini sevmesi, Firavun sendromu, Tanrı sendromu, vicdan, oligarşinin tunç kanunu gibi konu başlıkları havada uçuştu.

🔴 Dizi özellikle ilk zamanlarda ebeveyn-çocuk ilişkisine dair bol mesaj verirdi; yine nasiplendik. Hande (Duygu Sarışın) bize ebeveynlerin kavgasına şahit olan çocuklara “Bu senin suçun değil” deme gerekliliğini hatırlattı. Sonra çocuklar kendilerini evdeki huzursuzluğun nedeni sanıyor.

🔴 Diğer mesaj, Naim’in (Mert Turak) kızı olduğunu öğrendikten sonra durumla ilk kez ciddi anlamda yüzleşen Mira’dan (Esma Yılmaz) geldi. Naim gerçekleri öğrendiğine göre, iyi anlaşmaları için illa kızı Mira’yı zorla örtmeli miydi? “İnsanın kendi evladını şartlı sevmesi ne kötü,” diyerek durumu özetledi Mira.

🔴 Bu vesileyle baba-kız meselesine de değindiler. Mira, geçmişteki karşılaşmalarından ötürü Naim’in kötücüllüklerine aşina. Ancak biyolojik babası olduğunu öğrendikten sonra Mira onu yakından tanımak, içinde bir yerlerde iyi bir insan olduğunu görmek istiyor. Mira’nın yaşadığı ikilemi güzel yansıtmışlar.

🔴 Bir baba-çocuk meselesi de Vahid ve Cüneyd’le akıllara takılıyor. Vahid, Cüneyd’in biyolojik babası olmayabilir mi? Vahid bu çocuğa neden öfkeli, onu neden kıskanıyor? Bu babalık mevzusu ilk kez gelmiyor akıllara. Kendisi daha önce de Cüneyd’i öfkelendirmek için eski gelini Zeynep’le nikahlanmak istemişti. İzleyici bunun dinen yasak olduğunu hatırlatıp Vahid’in bunu bilmesi gerektiğini söylemişti. O halde Cüneyd evlatlık mı?

🔴 Bu nikah meselesi, Meryem’in seyideliğiyle (Hz. Muhammed’in soyunun Hz. Hüseyin kolundan olmasıyla) daha karmaşıklaştı, zira Vahid ibreyi bu kez Meryem’in diğer kızı Mira’ya çevirebilir. Mira sırf Naim’den kaçmak için yurt dışına çıkmış süsü verse de fark etmeden Vahid’den de kaçmış oldu.  Ancak sonraki bölümün fragmanına bakılırsa buna gerek kalmayacak, Vahid bir şekilde Meryem’e salça olacak. Şu Vahid’i bir Suudi Arabistan şeyhinin kızı nikahına alsın da güç elde edecekse etsin, biz de rahatlayalım Allah aşkına.

🔴 Eski mürşidin neden torunu Cüneyd’e özellikle Meryem’in kızını uygun gördüğünü artık öğrendik. (İlk başta şehir görmemiş, gözü açılmamış bir gelin istediğini sanıyorduk.) Merhum mürşit meğer Meryem’in seyide olduğunu biliyormuş ve özel bir çocuk olduğunu düşündüğü torununa Zeynep’i bu yüzden istemiş. (Zira Cüneyd gizemli kitabın şifresini çözünce Lokman’a göre Hatem-ül Evliya olduğunu kanıtlamıştı.)

Gözden kaçmayan detaylar

🔴 Dizinin ta ilk bölümünde, Fanileri ilk gördüğümüz sahnede Sadi Hüdayi vaaz veriyordu. En’âm suresinden okuduğu “Lâ-uhibbü’l-âfilîn” (Ben batanları sevmem) sözü dikkat çekmişti. Bu bölümde de Vahid’in zorbalığını bitirmek için dönen Cüneyd aynısını tekrar etti. Bu detayı, dizinin Vahid öncesine dönüşünün habercisi olarak yorumladık.

🔴 Bu bölümün gözden kaçan teması seçilmiş kişi kavramıydı. Cüneyd, annesinin hayaliyle konuşurken “Seçilmiş kişi değilim” dedi. Cüneyd gibi seçilmiş kişi olduğuna inan(dırıl)an kişilerin bu sorumluluk altında yorgun düştüklerine, daha kötü ihtimalle kimlik bunalımı yaşadıklarına değinildi bir nevi. (Cüneyd-Levent seansında da benzer vurgu var.)

🔴 Seçilmiş kişi kavramının bir de suistimale açık yönü var: İnsanların Hatem-ül Evliya veya seyit/seyide gibi kişilere, yani özel olduğu düşünülen insanlara boyun eğdiğini fark ettiğinden beri Vahid kendini özel biri gibi göstermeye çalışıyor. Benzer şekilde Hande’nin yolu çaresiz insanları ağına düşüren ve seçilmiş kişi olduğunu iddia eden bir şarlatanın kültüyle kesişti. Bu da seçilmiş kişi inancının paraya çevrilen boyutu.

🔴 Dizide sıklıkla peygamberler ve halifelerin yaşamlarından kesitler aktarılıyor. Bu bölümde Cüneyd’in Hz. Ali ve Muaviye arasındaki çatışmadan bahsetmesi detayı, kendisiyle Vahid arasındaki çatışmanın metaforu muydu? Diğer detay, Cüneyd evlatlıksa, ‘evlatlık ve nikah’ meselesiyle bilinen Zeyd ile Zeynep acaba Cüneyd ve Zeynep’in isimlerine ilham mı oldu?

🔴 Açılış cümlemiz bu kez sosyolog Jean Baudrillard’dan: “Aşkınlaşarak kendisini terk etmeyen her şey, kendisinin yeniden canlandırmalarına kurban edilmeye mahkumdur.”

28. bölümün fragmanı

Künye
Yayın mecrası: NOW TV
Yapım: Gold Film
Yapımcı: Faruk Turgut
Yönetmen: Ömür Atay, Özgür Sevimli
Senaryo: Şükrü Necati Şahin, Melih Özyılmaz, Deniz Gürlek, Gamze Arslan
Müzik: Ender Gündüzlü, Metin Arıgül, Can Sanıbelli
Oyuncular: Özgü Namal, Özcan Deniz, Mert Yazıcıoğlu, Erkan Avcı, Mert Turak, Hazal Türesan, Selen Öztürk, Şerif Erol, Duygu Sarışın, Asiye Dinçsoy, Sitare Akbaş, Tuğrul Tülek, Yakup Turğut, Mina Demirtaş, Esma Yılmaz, Zehra Kelleci, Can Kızıltuğ, Selen Kurtaran, Pelin Ermiş, Mısra Tüfek, Oğulcan İnan, İnci Sefa Cingöz, Selçuk Karaca, Barış Yurtsever, Tolga Tekin, Emin Gürsoy.

Kızıl Goncalar: Atatürk’te buluşanlarKızıl Goncalar: Atatürk’te buluşanlar

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.