İnci Taneleri: Kaçaklar Göcek tatilinde
‘Kızıl Goncalar’ın sezon finalinde tarikata daha sert bir grup tarafından darbe yapıldı. Cüneyd sonunda annesinin ölümünü hatırlarken Meryem ölü doğdu sandığı kızının Mira olduğunu anladı. Tansiyonu hiç düşmeyen bölüm, sezon finalinin hakkını verdi.
Cüneyd’in (Mert Yazıcıoğlu) geçen hafta ortaya çıkan babası Vahit (Tolga Tekin) yeni bölümde türlü tezgahlarla tarikatın güvenini kazandı. Başından beri post peşindeki Vahit, tarikatın içine Lâedrî (İsimsizler) denen kendi grubunu sızdırdı ve sert bir darbe yaptı. Cüneyd’in kız çocuklarının okuması lehinde verdiği karar da bu darbeyle birlikte tıpkı Naim’in eli gibi kesilmiş oldu.
Cüneyd geldi! ⚡️ #kızılgoncalar @kizil_goncalar pic.twitter.com/7cmHu8KMIk
— NOW (@nowtvturkiye) May 20, 2024
Cüneyd’in annesinin ölümünde amcasının da, babasının da, dedesinin de suçu olmadığını Cüneyd de biz de öğrendik. Ancak… Tarikata yaptığı darbenin karşısında oğlu Cüneyd’i bulan Vahit, annesinin ölümünde Cüneyd’in oynadığı rolü ona hatırlatarak oğlunu tek hamleyle nakavt etti. Meğer Cüneyd’in bir türlü hatırlayamadığı anı, annesine “Atla anne!” demesiymiş. İki saniyede bin yıl yıpranan Cüneyd’in bu vicdan azabıyla surların üstüne çıkması ve ardından yok olmasıyla bütün yazı Cüneyd’e ne olduğunu düşünerek geçireceğiz, hayırlı olsun.
“Cüneyd yok oldu…”#KızılGoncalar sezon finaliyle NOW’da. @nowtvturkiye pic.twitter.com/WLuUobnVuN
— Kızıl Goncalar (@Kizil_goncalar) May 20, 2024
Mira’nın (Esma Yılmaz) Alkanlılara evlatlık gittiğinden şüphelenmesi sonucu yeniden açtığı Pandora’nın kutusundan çıkanları Meryem (Özgü Namal) bu bölüm birleştirdi ve ölü doğdu sandığı bebeğinin Mira olduğunu anladı. Kadıncağız daha bunu sindiremeden Vahit’in bir oyunu sonucunda eski mürşit dedemizin katili olma şüphesiyle götürüldü.
Meryem parçaları birleştirince gerçekle yüzleşti… 😦 #kızılgoncalar @kizil_goncalar pic.twitter.com/I1SBQbcWE2
— NOW (@nowtvturkiye) May 20, 2024
🔴 Sezon finali hem sosyal medyada hem sosyal hayatta epey ses getirdi. Dizi X’te (Twitter) birden fazla karakteri ve oyuncusuyla trendlere girdi. Gerçekten de izlediğimiz bu oyunculuk şöleni bizi sonraki sezona kadar tok tutacak cinstendi.
🔴 Şok gelişmelerle dolu bölümde en çok konuşulan olay, genç izleyicilerin etkisiyle Cüneyd ve Zeynep’in (Mina Demirtaş) boşanmasıydı. Zeynep’i yeni başlayan hayatından ve eğitiminden alıkoymamak için boşanmalarının en doğrusu olduğunu düşünen Cüneyd, buna içerleyen kitlenin aksine bizce doğru kararı verdi.
🔴 Psikiyatr Levent (Özcan Deniz) her ikisini de gözeten bir açıdan baktı; Cüneyd’in de Zeynep’in de kendini bulmak için zamana ihtiyacı olduğunu söyleyerek boşanma kararını destekledi. Zira ikisi de farklı sebeplerden ilişkiye hazır olmayan, önce kendi kendileriyle ilişkisini bulması/onarması gereken kişiler.
🔴 Zeynep’in evlilikten umudunu kesmek isteyen Cüneyd’in, ona nicedir âşık olan Feyza’yla (Zehra Kelleci) nişanlanmasıysa ilk olarak vasat bir dizi klişesi olarak eleştirildi. Ardından Cüneyd’in, sevmediği Feyza’yı boş yere umutlandırdığı eleştirisi geldi ki bu onun karakterine uymayacak bir kötülük.
🔴 Cüneyd’in dokun(ul)ma hassassiyetinin sebebi açığa çıktı: Babası Vahit, annesinin ölümünden sorumlu tuttuğu Cüneyd’e “Sen dokunduğun her şeyi lanetledin, öldürdün!” demiş ve çocuğa ömür boyu içselleştireceği bir suçluluk bırakarak kimseyle temas edememesine neden olmuş.
🔴 Meryem’in rüyasını yorumlayan merhum mürşit dede bir ölümün olacağını, ama bunun hayırlara vesile olacağını söylemişti. Meryem’in kelepçeler takılırken bu kadar sakin olmasının sebebi bu olabilir. Dahası, mürşit dede öl(dürül)ecek kişinin kendisi olduğunu anlayıp Meryem’e müdahil olmamasını söylemiş bile olabilir.
🔴 Bunca şokun, duygusallığın, gerilimin ortasında umut veren sahne Levent’ten geldi. Levent, kızları okutmak için tarikatta yapacağı değişim konusunda Cüneyd’e aradığı cesareti, Atatürk ve İnönü arasında geçen harf inkilabı diyalogunu anlatarak verdi.
🔴 Dizinin ana temalarından biri Zeynep üzerinden kızların okuması. Fakat sezon boyunca Zeynep karakteri bu mesajı verme vesilesi olarak konumlanmaktan ziyade, istisnai bir karakter olarak konumlandı. Şöyle ki, Zeynep’in zekâsı ve cesareti herkesin malumu; ancak Zeynep’in okuma mücadelesinin haklılığı, ortalamanın üzerinde bir çocuk oluşuyla karakterize.
Onun okuma mücadelesini destekleyen tüm karakterler ileride bilim ya da ilim insanı olma ihtimalinden dem vuruyor. Oysa bir çocuğun, ülkemiz özelindeyse bir kızın okuyabilmesi için ortalamanın üzerinde olmasına, büyük insan olma ihtimaline gerek yok. Zaten karakterin kendisi de (çevresinde onu destekleyenlerin aksine) tarikattaki kızlar için mücadele verirken bunu özel bir yeteneğe atfetmeden yapıyor.
🔴 Dizinin diğer teması elbette dinî yaşam. Bu temada kilit karakter Cüneyd. Mürşit belirleme usulünü demokratikleştirmesi, mürşit olur olmaz tarikata ait araziyi Milli Eğitim’e devretmeye niyetlenmesi, Zeynep’e boşanma hakkı vermesi, kızların okuması kararını dayatmak yerine gerekçelerini tarikata anlatması Cüneyd’i Cüneyd yapan detaylar. Bu anlamda Cüneyd, mensubu olduğu Faniler tarikatının teamüllerinden de ayrışıyor. Yani Cüneyd (ve elbette Zeynep, Birgül ve Meryem), kendi tarikatlarından farklı bir dinî anlayışı temsil ediyor. Tarikattaki bu ikibaşlılık, (bu kez 28 Şubatçılardan değil de ‘içeriden’) Vahit’ten gelen darbeyle birlikte üçleniyor.
Vaziyet alalım: Vahit’in darbesinin Faniler’i bile değil, ta ‘Kızılcık Şerbeti’ndeki Ünallarla sembolize dindarları sempatik göstermeye yönelik olduğuna dair eleştiriler gelebilir. Ne de olsa dizinin yapımcısı aynı. (“Sertin de serti var diyerek bizi alıştıyorlar mı?”)
Bizce daha makul yorum, elimizdeki bu üç anlayışın mütedeyyin deyip geçtiğimiz grupların da tıpkı sol kadar heterojen olduğunu göstermesi. Neticede Cüneyd “Sana mı sordular gerçek İslam’ı?” diyerek Vahit’in tekelci ve hoşgörüsüz bakış açısını eleştirirken bu heterojenliğin de altını çizmiş oldu.
Tam da postun devri sırasında Vahit’in gelmesi konusunda akıllara takılan soruları derledik.
👉 Vahit gerçekten kendi İslam anlayışının doğru olduğunu düşündüğü için veya post hırsından mı darbe yaptı? Zira akıllara, geçmiş bölümlerde derin devlet olduğu düşünülen yapıdan duyduğumuz “Post ne Sadi Hüdayi’nin ne de Cüneyd’in” cümlesi geliyor. Bu yapı aslında derin devlet değil miydi, başından beri Lâedrî miydi? O halde 28 Şubatçı Suavi dedemizin onlarla ne işi olsun?
👉 Bu yapı gerçekten derin devletse ve tarikat karşıtıysa Vahit, türlü skandallarla tarikatı çökertmek için gönderilen bir isim mi?
👉 Vahim bir ihtimalle Vahit, Faniler’i iyice uca çekerek toplumdaki kutuplaşmayı hepten yoğunlaştırmak için el artırsın diye mi gönderildi? Hatırlayalım, zamanında bu gizemli yapının temsilcisi “Biz sizi siz, onları onlar yapanlarız,” demişti.
Künye
Yayın mecrası: NOW TV
Yapım: Gold Film
Yapımcı: Faruk Turgut
Yönetmen: Ömür Atay, Özgür Sevimli
Senaryo: Şükrü Necati Şahin, Melih Özyılmaz, Ceylan Güleç, Deniz Gürlek
Müzik: Ender Gündüzlü, Metin Arıgül, Can Sanıbelli
Oyuncular: Özgü Namal, Özcan Deniz, Mert Yazıcıoğlu, Erkan Avcı, Mert Turak, Hazal Türesan, Selen Öztürk, Şerif Erol, Duygu Sarışın, Sitare Akbaş, Tuğrul Tülek, Yakup Turğut, Asiye Dinçsoy, Mina Demirtaş, Melisa Doğu, Esma Yılmaz, Zehra Kelleci, Batuhan Bozkurt Yüzgüleç, Cemre Melis Çınar, Can Kızıltuğ, Mısra Tüfek, Oğulcan İnan, Tolga Tekin. (Konuk) Didem İnselel.