Klasik müziğin şef kadınları

Klasik müziğin o katı dünyasında kadın şefler kendilerinden emin adımlarla ilerliyor. Üstelik Türk şefler bu alanda dikkat çekici işlere imza atıyor. Biz 8 Mart vesilesiyle Türkiye'den dünyaya açılan orkestra şeflerine yakından baktık.

Nisan Ak, Esin Aydıngöz, Nil Venditti ve Öykü Uyanık. Kimisi zaten artık camiada isim yapmış kimisiyse emin adımlarla yolunda ilerliyor. Bu yolculukta neler yaşadılar nasıl başardılar?

Kültür Sanat 8 Mart 2024
Bu haber 10 ay önce yayınlandı

2022 yapımı ‘Tar’ filmi, uzun yıllardır insanların aralarında konuştuğu bir konuyu daha görünür kılmıştı. İnsana dair iktidar ilişkisinin yanı sıra katı geleneklere sahip klasik müzik dünyasında kadınların varoluşu hakkında düşündüren filmde, Cate Blanchett performansıyla büyük beğeni toplamıştı. Kadın orkestra şefi Marin Alsop’un hayatından izler taşıyan yapım, içinde müzik olan filmlerden konu açıldığında referans olarak gösterilecek seviyede. Peki klasik müzik dünyasında kadın şeflerin oranı hangi seviyede?

Baştan söyleyelim son yılları saymazsak pek de iç açıcı değil. Katı ve gelenekçi bir yapıya sahip klasik müzik dünyasında bu konuda nispeten iyi durumda olan ülkeler ise aslında bu çemberin dışında kalanlar. Yani ABD ve Türkiye gibi yerler. Türkiye’de özellikle son yıllarda yetişen kadın orkestra şeflerinin dünya çapında işlere imza attığını görüyoruz. Ancak elbette daha gidilecek çok yol var. 8 Mart vesilesiyle biz de bu yolda adımlar atmış genç orkestra şeflerine sorularımızı yönelttik. Bunlardan biri Esin Aydıngöz. Birkaç ay önce 10Haber için bir röportaj yaptığımız Aydıngöz, Grammy Ödülleri için yıllar sonra Mehmet Ali Sanlıkol ile birlikte adaylık elde eden iki Türk müzisyenden.

Esin Aydıngöz müzikal çalışmalarını ABD’de sürdüyor.

‘Gelişme var ama cinsiyet eşitliğinden çok uzağız’

Klasik müzik dünyasında kadın şeflerin neler yaşadıklarını ve nelerle karşılaştıklarını öğrenmek için Esin Aydıngöz’e sorularımızı yönelttik. Şu sıralar ABD’de yaşayan Aydıngöz, oradaki durumu şöyle özetliyor: “Son yıllarda ABD’de hem kadınları hem de azınlıkları daha önceden dahil olmadıkları mesleki alanlara entegre etmek ve hatta bu alanlarda yükseltmek icin çok ciddi bir çaba var. Dolayısıyla kadın şeflere de yoğun bir ilgi söz konusu. Ama bu demek değil ki cinsiyet eşitliği sağlandı. Henüz sağlanmadı ve maalesef bundan hala çok uzağız. Fakat hiç degilse her geçen gün ilerleme katediyoruz”

“Ben gectigimiz sonbahar aylarında Disney Concerts ile Coco turnesindeyken, küçük çocuklar ve ailelerinden “Gördüğümüz ilk kadın şefsiniz, vay canına! çok mutlu olduk, inanamadık! Hem de çok gençsiniz” gibi tepkiler aldım. İnsanlarin kendileriyle bağdaştırdıkları veya çeşitli nedenlerle kendilerine daha yakın buldukları figürleri kendi hayallerini süsleyen pozisyonlarda görmesi inanılmaz bir motivasyon kaynağı. Keşke ben büyürken de daha çok kadın şef olsaydı. Belki o zaman bu yola çok daha erken girerdim”

Aydıngöz’den genç kadın şef adaylarına tavsiyeler

Esin Aydıngöz’e kariyer yolculuğunda ilham aldığı kadın şefleri de sorduk: Aydıngöz, Sarah Hicks, Barbara Hannigan, Marin Aslop, Valerie Gebert ve Susie Benchasil Seiter gibi isimlerden etkilendiğini söylüyor. Orkestra şefliği kadar besteciliğin de önemini vurgulayan Aydıngöz: “Bestecilik ve ortaya yeni bir eser çıkartmak çok özel, ama iş bunu 80 kişiyle paylaştığınızda ve 80’i birden sizin yazdığınız esere yeni bir hayat verdiğinde bambaşka bir şeye dönüşüyor. Kelimelerle tarifi yok. Bir başkası “vazgeç” dese de o hissi bir kere tadan, bir daha imkanı yok vazgeçemez” dedi.

Esin Aydıngöz son olarak bu yola baş koymak isteyen genç kadın şef adaylarına önerilerini sıralıyor: “Deneyimli şeflerin provalarını izlemek, konserlere gitmek, orkestralarda enstrumantalist olarak çalarak şefleri yakından gözlemlemek, liderlik üzerine eğitimler almak ve yönetecekleri eserin altını üstüne getirip, o eseri orkestradaki herkesten daha iyi bilmek”

‘Dünyada kadın orkestra şefi oranı yüzde 10’un altında’

Türkiye’den dünyaya açılan bir diğer önemli kadın şef Nisan Ak. Kariyerini ABD’de sürdüren Ak, 1991 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Bilgi Üniversitesi’nde başladığı bestecilik eğitiminin ardından ABD’nin Güney Carolina eyaletinde doktora çalışmalarını tamamladı. ABD’de Richmond Oratoryo Topluluğu ve Bruch Oda Orkestrası’nın müzik direktörlüğü görevlerini üstlenen Nisan Ak, genç kuşağın en başarılı şeflerinden biri olarak gösteriliyor. Sosyal medyayı da aktif bir şekilde kullanan Ak, burada şarkı analizlerinin yanı sıra klasik müzik eğitimine dair tüyoları da takipçileriyle paylaşıyor.

Nisan Ak, 9 Mayıs’ta Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nı (BİFO) yönetmek üzere Türkiye’ye gelecek. ‘Üç Yıldız Bir Prömiyer’ başlıklı konserde besteci Zeynep Gedizlioğlu’nun BİFO siparişi üzerine bestelediği eserin ilk seslendirilişi gerçekleşecek. Sorularımızı yönettiğimiz Nisan Ak, “Artık bazı geleneklerin değişim vakti geldi” diyor ve çarpıcı rakamı paylaşıyor: “Kadınlar orkestrada yer bile alamıyordu. Şimdi de yavaş yavaş liderlik pozisyonlarında var olmaya başlıyoruz. Dünyada kadın orkestra şefi hâlâ yüzde 10’un altında ve ne yazık ki çok önyargıyla bakılıyor”

Nisan Ak

Nisan Ak’tan genç kadın şeflere tavsiye: Pes etmek yok!

“Ben orkestra şefliğine başladığımda hiç kadın orkestra şefi görmemiştim. Dolayısıyla benim ilhamım güçlü bir kadın olamadı” diyen Nisan Ak, sözlerine şöyle devam etti: “Benim için daha çok müziğin kendisiydi. Biraz tesadüfi bir şekilde okulda kendi bestelerimizi yönetirken başladım. Bir şeyleri bir araya getirmeyi cok sevdiğimi hissettim. Benim için puzzle taşlarını bir araya getirmek gibi bir şey şeflik.

Türkiye ile yurtdışında ne gibi benzerlik ya da farklılıklar var diye sorduğumuzda şöyle cevap veriyor Nisan Ak: “Kaşrılaştırmak çok zor. Türkiye’nin benim icin çok avantaji var. Doğduğum büyüdüğüm yer. Kendi dilmi konuştuğum yer. En çok insanı tanıdığım yer. Ama ben şu an ABD’de yaşıyorum. Burada olmamın sebebi yüksek lisans ve doktorayı bitirdikten sonra çalışma fırsatlarıydı. Sadece benim olduğum eyalette Türkiye’deki toplam orkestra sayısından daha çok orkestra var. Haliyle daha çok olanak var”

Nisan Ak son olarak da genç orkestra şefi adaylarına şu tavsiyede bulundu: “Pes etmek yok, çalışmak var. zZman bizim zamanımız genç kadınlar. Birbirimizi destekleyip fırsatları kollamamız gerek. Ama en önemlisi de korkmamamız gerek. Şimdi değilse ne zaman?”

Hem Türklerin hem İtalyanların gurur kaynağı Nil Venditti

Bahsetmemiz gereken bir diğer isimse Nil Venditti. Fazıl Say’ın kendisinden övgüyle bahsettiği genç şef, 1995 yılında dünyaya geldi. Türk-İtalyan bir ailenin çocuğu olarak doğan Venditti, Deutsche Kammerphilharmonie Bremen, Dresdner Filarmoni Orkestrası, Castilla y León Senfoni Orkestrası, Tonhalle-Orchester Zürich, Stuttgart Oda Orkestrası, BBC Galler Ulusal Orkestrası ve İrlanda Ulusal Operası gibi toplulukları yönetti. İtalya’nın Perugia kentinde dünyaya gelen Nil Venditti’nin dünyanın dört bir yanında verdiği konserler arasında İstanbul, İzmir ve Bodrum gibi kentler de yer alıyor. Çalışmalarını ağırlıklı olarak yurtdışında sürdüren Venditti, verdiği röportajlarda Doğu ve Batı dünyasının buluşması ve bunun müzikteki zengin yansımasına vurgu yapıyor.

Şimdi sıra genç kuşakta

10Haber’de bu hafta bir röportaj yer aldı. Röportajda sorularımızı yanıtlayan isim Öykü Yanık, henüz 22 yaşında genç bir orkestra şefi. Eğitimine Türkiye’de devam eden Öykü Yanık, dünyanın sayılı akademilerinden biri Saluzzo’ya kabul almasına rağmen maddi imkânsızlıklar nedeniyle İtalya’ya gidemese de müzikal hedeflerinden vazgeçmiyor. Bugüne kadar Alman, Çek ve Fransız orkestraları yöneten genç şef, bundan sonrası için de büyük hedeflere sahip. Türkiye’de Öykü Yanık gibi şeflik eğitimi alan çok sayıda genç kadın var. Genel olarak beklentileri orkestralarda daha görünür olmak. Bununla birlikte seslerini dünyaya duyurma konusunda da oldukça istekli olan genç şefler, bu zorlu eğitim sürecinde burs desteğine de ihtiyaç duyuyor. Bu burslar Anadolu’da büyüyen genç bir kadının birkaç yıl sonra dünyanın prestijli konser salonlarından birinde orkestrayı yönetmesi anlamına da geliyor.

Cumhuriyet ilân edildikten kısa bir süre sonra Müzik Muallim Mektebi açılmıştı. Ardından da Türk Beşleri olarak anılan genç müzisyenler ülkenin tüm maddi zorluklarına rağmen yurtdışında devlet bursuyla eğitim gördü. Türkiye’ye döndükten sonra da farklı okullarda müzik eğitimi verdiler. İlk opera, senfoni, konçerto ve sonat bestelerine imza attılar. Şimdi değişen dünyada sıra genç kadın orkestra şeflerinde. Türkiye Cumhuriyeti’nin temel taşı kültürün değerli bir kolu olan müzikte gençlerin imkân bulduklarında yapabildikleri de ortada. Kim bilir günün birinde Türk beşleri gibi bir adlandırma belki de genç kadın şefler için de yapılacak.

Şef Öykü Yanık’ın buruk sevinci: Zor olanı başardı ama destek bekliyorŞef Öykü Yanık’ın buruk sevinci: Zor olanı başardı ama destek bekliyor

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.