Piyano sesleri İstanbul Boğazı’nda yankılanacak
Marta Argerich 82 yaşında. 5 Haziran 1941'de Buenos Aires'te dünyaya gelen piyanonun yaşayan efsanesi, onlarca albüm kaydı ve ödül sığdırdığı müzikal kariyerinde gençlerin eğitimi ve yüreklendirilmesinde oynadığı öncü rolle de büyük takdir topluyor. İyi ki doğdun kraliçe.
Martha Argerich bugün 82. doğum gününü kutluyor. Normalde birkaç albüm ya da tekliyi tanıtmaya çalıştığım bu köşeyi bu hafta yaşayan en büyük müzisyenlerden birinin eserlerine ayırıyorum. 5 Haziran 1941’de dünyanın büyük bölümü o korkunç savaşla boğuşurken Martha, Buenos Aires’te dünyaya gelmişti. Babası Katalunya kökenli annesi ise Rusya göçmeniydi. Henüz 3 yaşındayken piyano çalmaya başlayan Argerich, piyanoda çağa damgasını vuracağının işaretlerini vermişti. 8 yaşındayken verdiği ilk konserde Mozart’ın ’20 nolu Piyano Konçertosu’nu seslendiren Argerich, ileride çağa damgasını vuracaktı. Vaktiyle Avrupa’dan Latin Amerika’ya göçmüş olan ailesi, yine bu eski kıtanın yolunu tuttuğunda Argerich’in de kaderini değiştirecek gelişmeler yaşanmaya başlar.
Müziğe olan yatkınlığı ve piyanoya beslediği tutkusu genç Martha’ya Avrupa’da iyi eğitimenlerden ders almasına olanak sağlayacaktı. 14 yaşında içine girdiği Avrupa kültürü, Martha Argerich’in kariyerinde önemli kilometre taşı olacak isimlerden ders ağlamasını sağlarken bir yandan da hayatı daha iyi tanımasına imkân sağlamıştı.
1955’te geldiği Avrupa’da, Vincenzo Scaramuzza, Friedrich Gulda, Stefan Askenaze, Maria Curcio ve Nikita Magaloff gibi önemli piyanistlerden dersler aldı. Henüz 16 yaşındayken klasik müzik dünyasının presijli iki ödülü olan Busoni Uluslararası Yarışması ve Cenevre Uluslararası Müzik Yarışması’nı kazanan Argerich, efsane piyanist Vladimir Horowitz ile tanışmak istede de bu hedefine ulaşamaz. Horowitz tarafından reddilmek Argerich’in o denli ağrına gider ki üç yıllık bir depresyon dönemi başlar. Müziği daha 20’li yaşlarının başında bırakma noktasına gelen Argerich’i içine düştüğü bu buhranlı süreçten piyano hocasının eşi Anne Askenaze kurtarır. Bu nedenle klasik müzik dünyası Anne Askenaze’ye çok şey borçu.
Müziği bırakma noktasına gelen ve 23 yaşındayken bu kararından vazgeçip hayata tutunan Argerich, 24 yaşındayken dünyanın en prestijli piyano yarşıması olan Chopin Piyano Yarışması’ndan birincilik elde ederek tüm dikkatleri üzerine çeker. Bu genç, mütevazı ve güzel kadın, erkek egemen klasik müzik dünyasında adeta bir güneş gibi doğuyordu. İlk albüm kayıtlarında çok sevdiği Chopin ve Çaykovski’ye yer veren Argerich, 1960’lı yıllar boyunca Brahms, Ravel, Prokofiev ve Liszt gibi bestecilerin piyano eserlerinden oluşan kayıtlara imza atar. Bu albümler hem Avrupa’da hem de sonrasında Amerika’da büyük ilgi görür.
Vladimir Horowitz’in görüşmeyi dahi reddettiğii o genç kız artık genç yaşına rağmen piyanonun bir yıldızı haline geliyordu. Piyano için bestelenen sonat ve konçertoları başarılı bir biçimde yorumlayan Argerich, bu dönemde verdiği bir röportajda tüm o sahne kalabalığına rağmen kendisini hep yalnız hissettiğini belirtmişti.
Martha Argerich’in sahnede hissettiği bu yalnızlık özel hayatına da yansır. Bugüne kadar üç evlilik gerçekleştiren Argerich’in 1960’lı yıllar bu açından da hayatının en fırtınalı dönemi olarak nitelendirilebilir. Robert Chen ile 1964 yılında evlenip aynı yıl boşanan Argerich sonrasında İsviçreli ünlü şef Charles Detoit ile dünya evine girer. 1973 yılında 6 yıllık evlilikleri sonrası Detoit-Argerich çifti boşanır. 1970’lı yıllarda yoğun konser ve albüm kayıtlarına Argerich bir gönül ilişkisi daha sığdırır. Amerikalı piyanist Stephen Kovachevich ile büyük bir aşk yaşayan Argerich, aynı yıllarda müzisyenle ortak projelere de imza atar. İkili günümüzde iyi birer arkadaş olarak ilişkilerini sürdürmekte.
Çokkültürlü bir ortamda yetişen Argerich, piyanodaki yeteneğini diller konusunda da gösteriyor. İspanyolca, Fransızca, İngilizce, Almanca, İtalyanca ve Portekizceyi akıcı bir biçimde konuşabilen Argerich’in Arjantin ve Fransa vatandaşlıkları bulunuyor. Belçika, Fransa ve İsviçre arasında mekik dokuyan Argerich, 2021 yılında bir süre mücadele ettiği kanseri yendiğini açıklamıştı.
Martha Argericih sonuncusu 10 yıl önce olmak üzere toplamda iki kez İstanbul’da konser verdi. 2011’de Boğaziçi Üniversitesi’nden Albert Long Hall’da konser veren Argerich, iki yıl sonra İstanbul Müzik Festivali kapsamında 26 Kasım 2013’te Gidon Kemer ile birlikte Lütfi Kırdar’da İstanbullu müzikseverlerle buluşmuştu.