ABD’nin tırmanan iç krizi: Meksika sınırından geçen göçmenlerin sayısı rekor kırdı
Ormanın derinliklerinde, sulak arazi kenarında... Meksika’daki arkeologlar, Yucatán Yarımadası’ndaki ormanının derinliklerinde eski bir Maya kentinin kalıntılarını keşfettiler. Taş sütunlar ve yaklaşık 15 metre uzunluğundaki piramitlerin keşfedildiği bölgenin MS 600-800’e tarihlendiği düşünülüyor.
Gözümüz aydın! Meksika’da Maya dönemine ait yeni bir antik kent bulundu. Arkeologlar, Yucatan Yarımadası’nın derin ormanlarında eski bir Maya şehrinin kalıntılarını keşfettiler. Araştırmacılar, alanın Klasik Maya medeniyetinin çöküşüne kadar önemli bir yaşam alanı olarak hizmet ettiğini düşünüyor. Meksika Ulusal Antropoloji ve Tarih Enstitüsü (INAH), buluntuları 20 Haziran’da duyurdu.
ünümüzde güney Meksika, Guatemala ve Belize olan bir bölgede piramit tapınakları ve büyük taş binalarıyla ünlü Mayalar, Batı Yarımküre’nin en büyük medeniyetlerinden biri olarak kabul ediliyor. Mayıs ve Haziran ayları arasında gerçekleşen kazı çalışmalarında, İvan Šprajc liderliğindeki arkeologlar, Slovenya Bilim ve Sanat Akademisi Araştırma Merkezi’nin desteğiyle yükseltilmiş bölgeyi keşfettiler.
Arkeologların yaptığı açıklamalara göre bulunan son kalıntılar yoğun bitki örtüsüyle meşhur Campeche eyaletindeki bir ekolojik rezervde bulundu. Keşfin önemi ise bu alanın daha önce çok az keşfedilmesiydi. Kalıntılar arasında taş sütunlar ve yükseklikleri 15 metreyi aşan piramite benzeyen yapılar yer alıyor. Ayrıca büyük bir saha, üç ana meydan, yan avlular ve bir yol da bölgedeki çalışmalarla ortaya çıktı. Sprajc ise araştırmada sulak alanlarla çevrili bu alanın keşfinin şaşırtıcı olduğunu dile getirdi:
“En büyük sürpriz, geniş sulak alanlarla çevrili yüksek bir arazi üzerinde bulunan alanın ‘bir yarımada’ üzerinde yer almasıydı. Bölge, 50 hektardan fazla bir alanı kapsıyor ve birkaç piramidal yapının da dahil olduğu çeşitli büyük yapıları bulunuyor.”
Šprajc ayrıca yapıların malzemelerinden yola çıkarak, bölgenin Maya toplumlarının 10. yüzyılda çökmesine yol açan ideolojik ve nüfus değişikliklerinin bir yansıması olduğunu söyleyerek alanın muhtemelen MS 800 ila 1000 arasında gerileme gösterdiğini belirtti. Kazılardan ortaya çıkan buluntular, bölgede MS 600 ile 800 yılları arasında iskan edildiğini gösteriyor.