Uzaklaştırma kararına rağmen saldırdı: ‘Ben ölmeden sesimi duyun’
Samsun'daki İkiztepe Höyüğü'nde kazılar, 50. yılına yaklaşıyor. Madencilik ve dokuma konusunda altı bin yıl önce önemli buluşlara imza atan bölge insanının o tarihlerde beyin ameliyatı yaptığı tespit edildi. Eti Bakır'ın destekleriyle sürüdürülen kazılarda 15 binden fazla buluntu ortaya çıkarıldı.
Samsun’da 1974 yılından bu yana sürdürülen arkeolojik kazılarda bölgenin tarihine dair önemli bilgilere ulaşıldı. İkiztepe Höyüğü’nde devam eden kazılarda bölgede Tunç Çağı’na tekabül eden yaklaşık yaklaşık altı bin yıl öncesinde madenclik faaliyetlerinin yapıldığı ortaya çıktı. Üstelik bölgenin dikkat çeken tek yönü bu madencilik faaliyeti de değil. Arkeolojik kazılar bölgenin bir zamanlar tekstil ve dokumacılık merkezi olduğunu da gösteriyor.
Yaklaşık 50 yıldır devam eden kazılarda gün yüzüne çıkarılan 15 bini aşkın buluntu Samsun Arkeoloji Müzesi ve Bafra Müzesi’nde sergileniyor. Eti Bakır’ın destekleriyle sürdürülen kazılarda ortaya çıkarılan iskeletler ise çok daha ilginç bir tarihi veriye sahip.
Samsun sınırları içindeki İkiztepe Höyüğü’nde dikkat çeken bir diğer unsur ise tıp alanındaki gelişimin izler. Bölgedeki arkeolojik kazılar sonucu bulunan bazı iskeletlerde kafatası ameliyatı olarak bilinen ve trepanasyon da denilen ameliyat izlerine rastlandı. Hem insanlık hem de tıp tarihi için büyük öneme sahip bu keşif, İkiztepe Höyüğü’nü dünya çapında oldukça özel bir yere konumlandırıyor.
En az altı bin yıl öncesine tarihlenen söz konusu kafatasları değerlendirildiğinde, Samsun’daki İkiztepe Höyüğü’nün bu dönemde tıp alanında büyük bir gelişme kaydettiğini söylemek mümkün. Kazı çalışmaları, bölgenin ilk Tunç Çağı’nda mezarlık alanı olarak kullanıldığını gösteriyor. 700’den fazla mezarın açığa çıkarıldığı İkiztepe’de mezarların çoğu sırt üstü yatırılmış, basit toprak gömüler olarak karşımıza çıkıyor. Bu mezarlar hem höyüğün tarihlendirilmesi hem de sundukları mezar hediyeleri ile oldukça önemli bilgiler veriyor.
Samsun’daki kazıların yanı sıra yine Eti Bakır’ın destekleriyle Elazığ’da devam eden arkeolojik kazılarda Harput Kalesi’nin 5 bin yıllık tarihi gün yüzüne çıkarılıyor. Sarnıçlar, gizli geçitler, zindanlar, surlar ve inanç merkeziyle henüz ortaya çıkmamış birçok gizemi barındıran tarihi kale şu anda UNESCO’nun Geçici Dünya Mirası Listesi’nde de yer alıyor.