Reha Erdem ilk ve son filmiyle Antalya Altın Portakal’da
Ak Parti Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hakan Tütüncü Altın Portakal'ı seçim vaadi yaptı. Tütüncü vaadinde Menderes Türel ile hemen hemen aynı cümleyi kurdu. Bu da akıllara Tütüncü de Ulusal Yarışmayı mı kaldıracak sorusunu akla getirdi.
Hatırlanırsa Ak Partili Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un talimatı ve CHP’li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in ‘olur’u ile ‘Kanun Hükmü’ belgeselinin programdan çıkarılması sonrasında yaşanan süreç, geçen yıl 60. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin iptal edilmesine neden olmuştu. Böylece 12 Eylül askeri darbesi sonrasında ilk defa festival düzenlenememişti.
Festivalin gelecek yıl yapılıp yapılmayacağı şimdilik meçhulken Ak Parti’nin Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hakan Tütüncü seçim vaadi olarak kazanırsa bu yıl festivali düzenleyeceğini ilan etti.
Tütücü “Altın Portakal’ı geçmişteki ihtişamlı dönemlerine geri döndüreceğiz. Halkın içinde, halkla kucaklaşmış bir festival olacak. 60. Altın Portakal Film Festivali’ni yapmak 2024’te bize ve ekibimize nasip olacak” dedi.
Antalya Altın Portakal Film Festivali, belediye seçimlerinde önemli bir koz. Muhittin Böcek’in bir önceki seçimde Altın Portakal vaadi işe yaramış seçimi kazanmasında etkili olmuştu. Çünkü Ak Partili eski belediye başkanı Menderes Türel festivalden Ulusal Yarışma’yı kaldırmış, büyük tepkilere rağmen kararında ısrarcı olunca Antalya seçmeni seçimlerde Türel’e kırmızı kart gösterip başkanlık görevini Böcek’e vermişti.
Bunun için Altın Portakal’ın belediye başkanlık seçimlerinde seçim malzemesi yapılması ve bunun seçmen nezdinde karşılık bulması alışılageldik bir durum. Ki seçimler öncesinde bakanlığın devreye girip festivalin düzenlenmemesine neden olacak süreci başlatması kulislerde seçime yönelik bir yatırım olarak da değerlendirilmişti.
Tütüncü festivalin iptal edilme sürecindeki sorumluluğu hali hazırdaki başkan ve CHP’nin de 31 Mart’taki belediye başkan adayı Muhittin Böcek’e yüklüyor. Bakan Mehmet Nuri Ersoy’un şahsen Böcek’i arayıp “Kanun Hükmü’ adlı filmin 24 saat içinde programdan çıkartılıp, bunun bir basın açıklaması ile duyurulmasını” istemesini es geçiyor.
Peki başkan adayı Hakan Tütüncü nasıl bir festival düzenlemeyi vaat ediyor. Aynen sözleri şöyle: Altın Portakal haftasında çok yönlü, çok boyutlu kültür sanat etkinlikleri oluşturulacak. Altın Portakal’ı tıpkı çocukluğumuzdaki gibi şaşaalı günlerine tekrar geri döndüreceğiz. Türkiye’nin neşeli günlerinde olduğu gibi halkın içerisinde bir festival olarak tanımlayacağız ve halkın içinde halkla birlikte yaşayan, nesillerle, kuşaklarla birlikte büyüyen bir festival haline getireceğiz. İnşallah Altın Portakal Film Festivali çok farklı bir geleceğe doğru kanatlanacak. Altın Portakal Film Festivali, ‘Antalya’nın altın çağında’ dünya çapında çok kıymetli bir değeri haline gelecek ve güçlenerek yolculuğuna devam edecek.”
Bu sözlerden Tütüncü’nün tam olarak nasıl bir festival konsepti kuracağı çok anlaşılmıyor. Tütüncü 1979 doğumlu çocukluğu 80 ve 90’ların başına denk geliyor. 80’li ve 90’lı yılların başında Türk sineması 12 Eylül’ün darbesinin etkisi ve Özal’ın liberal politikaları nedeniyle çökmeye yüz tutmuştu. Bağımsız ruhlu filmler Altın Portakal’da yarışır olmuştu.
‘Mine’, ‘Anayurt Oteli’, ‘Muhsin Bey’, ‘Faize Hücum’, ‘Bir Yudum Sevgi’, ‘Dul Bir Kadın’, ‘Gece Yolculuğu’, ‘Uçurtmayı Vurmasınlar’, ‘Karılar Koğuşu’, ‘Gizli Yüz’, ‘Böcek’, ‘ Babam Askerde’, ‘Madde 438’, ‘On Kadın’, ‘Katırcılar’ gibi filmler vardı festivalde. Bunlar neşeli filmler değil. Bilakis dönemin Türkiyesi’nin dertlerini anlatmaya çalışan dönemin iklimini iyi yansıtan filmler.
Tütüncü eğer bu filmleri kastediyorsa Türk sinemasında bağımsız filmlerle yoluna devam edecek sonucu çıkar. Lakin şu da bilinen bir gerçek, bağımsız sinema yapan birçok sinemacıyla Tütüncü’nün partisinin arası iyi değil. Sansürler, engellemeler, hedef göstermeler bu sinemacılara karşı yapılıyor.
Kafa karışıklığına neden olan ikinci nokta ise Tütüncü’nün “Altın Portakal Film Festivali, ‘Antalya’nın altın çağında’ dünya çapında çok kıymetli bir değeri haline gelecek ve güçlenerek yolculuğuna devam edecek” cümlesinde gizli. Çünkü bu cümle çok tanıdık. Festivalden Ulusal Yarışma’yı kaldırırken eski başkan Menderes Türel’in “Hedefimiz artık Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin uluslararası platformda güçlü bir şekilde hissedilmesi” cümlesiyle neredeyse aynı.
Soru şu: Acaba Tütüncü de seçilirse Menderes Türel gibi festivalin uluslararası yönünü parlatmak için Ulusal Yarışma’yı kaldıracak mı? Yoksa 2000’lerin ortalarında olduğu gibi hem Ulusal Yarışma hem de Uluslararası Yarışma’ya eşit imkan mı verecek. Bunlar Tütüncü’nün sözlerinden anlaşılamıyor. Galiba başkan adayının Altın Portakal ile ilgili daha net sözler sarf etmesi gerekiyor. Ki bu arada bu konuda Böcek’in henüz bir vaadi bulunmuyor!
Altın Portakal’da bir haftalık krizin gün gün ve saat saat hikayesi