Diva sendromu, sahte takipçi piyasası, 'fake adresi' itiraf edenler, linç için para ödeyenler... Ünlü olunca sosyal medyanın kuralları da değişiyor.
Seda Sayan takip ettiği yüzlerce kişiyi bir anda silip listede yalnızca oğlu Oğulcan ile eşi Çağlar Ökten’i bıraktı. Nedeni şöyle açıkladı: “Bundan sonra böyle, kimseyi takip etmek yok. Temizlik rahatlattı.”
Yıldız Tilbe hiç kimseyi takip etmiyor. Soranlara “Kimsenin hayatını merak etmiyorum ki, bana ne” diyor. “Beni takibe alır mısın” diye soracak olursanız cevap şu: “Hiç kusura bakma valla, alamam.”
Hadise bir markayı takipte. Az takibin nedenini bazı insanlara prim vermek istememek, birtakım şeyleri görmek istememekle açıklıyor. Tabii bu tavrı onu ‘cool’ yapıyor.
Dünyaca ünlü yönetmen Nuri Bilge Ceylan yalnızca beş kişiyi takip ederken, meslektaşı Zeki Demirkubuz kimseyi takipte değil. Bazı sporcu ve bilim adamlarının da sosyal medya tercihi üç beş kişiyle sınırlı. Prof. Dr. Levent Ertan bu duruma ‘Diva Sendromu’ adını vermiş. Yani ‘Bir nevi kendini farklı, yüksekte görme durumu. Prim vermek istememe. Bir şeylere katılmak zorunluluğunu üstünden atma.
Peki ünlülerin takip işini bıraktıktan sonra Instagram ve Twitter gündeminden geri kaldıklarını düşünüyor musunuz? Elbette hayır! Sahte hesap üzerinden stalk yapan yıldızların sayısı hayli yüksek. Fake adresi en çok şarkıcılar ve influencer’lar açıyor. Çünkü her iki işte de rekabet büyük. Bunu ustalıkla yapan var. Örneğin aileden ünlü bir fenomenin beş fake hesabı var. “Niye” diye soran bir kankisine şöyle söylemiş: “Engellediğim kişileri takip ediyorum. Etrafa sallıyorum. Aileme laf söyleyenlerin sayfalarına girip onlara had bildiriyorum.”
Yakalanan isimler ise yakayı şöyle ele veriyor: Kendilerini överken yanlışlıkla gerçek hesaplarını kullanıyorlar. Örnek mi? Kendisine ‘can kadın’ diyen Gülben Ergen. Sahnesini “Sesine hayranım aşkitom” şeklinde öven Sinan Akçıl. Ece Erken de telefon ekranını kameraya doğru tutup gösterince sahte hesapları bir anda ifşa olmuştu.
Sahte hesap açtıklarını itiraf eden diğer ünlüler İrem Derici, Gupse Özay, Aybüke Pusat, Hazal Subaşı. Pusat “Büyük stalk’çuyum. Hiçbir şeyi kaçırmıyorum. Çok fazla şey yakalayıp, eğleniyorum” diyor. Hazal Subaşı “Her ünlünün var, kimse yalan söylemesin” diyecek kadar iddialı. İrem Derici fake profilini şöyle ifşa etti: “Çok sahte hesabım var. Birinde Trabzon’da yaşayan bir kızım. Kedim de var, adı Fıs Fıs.”
Herhangi bir hataya düşmemek için hesaplarını sosyal medya uzmanlarına bırakan ünlüler de var. Uzmanların aylık kazancı ünlünün şöhret derecesine, yoğun gündemine göre belirleniyor. Fiyatlar aylık 30-60 bin lira arasında. Bu parayı alan uzmanın görevi gündemi takip edip ünlüye uygun cümleler yazmak, özlü sözleri kopyalamak, etkileşimi yüksek sayfaları takip edip ünlü patronuna rapor vermek.
Bu arada sahte takipçi piyasasında durum şöyle: Bir milyon fake adres için 20 ile 50 bin lira ödeniyor. Star, takipçilerin aktif olmalarını istiyorsa fiyat 200 bin liraya kadar çıkıyor.
Geçenlerde eski bir oyuncu, bir sosyal medya uzmanını arayıp şöyle bir istekte bulunmuş: “Twitter’da, ses getirecek bir şeylere ihtiyacım var. Ne söylersem etki yaratır? Linç de olabilirim, hiç önemli değil.” Yeniden ekranlara dönmek isteyen bu eski yıldızımız tartışmalı bir açıklamaya imza atmaya hazırlanıyor. Şu sıralar malzeme peşinde. Karşılığında da 30 bin liraya yakın ödemeyi göze almış.
Peki sosyal medya takipçisinin çok ve aktif olmasıyla ünlüler arasında en çok kıskanılan isim kim dersiniz? Hande Erçel… Oyunculuğu tartışılsa da, 31 milyon 200 bin takipçisi tartışmasız onu koruyor. Hande hesabını kendisi yönetiyor. Yeni bir karar almış. Artık günlük hayatından daha sık paylaşım yapacakmış. Hande, Instagram’da o kadar etkili ki gelin gitmeye hazırlandığı Sabancı Ailesi’nin üyelerinin takipçilerini bile artırdı. Özellikle de sevgilisi Hakan Sabancı’nın.