Ailemizin ressamı Bob Ross: Şuraya esprili bir film koyalım
TRT'de 1990'lı yıllarda yayınlanan 'Resim Sevinci' programıyla Türkiye'de ünlenen ressam Bob Ross'un kurduğu şirketin ürünlerinin taklitleriyle ilgili hukuk mücadelesi Anayasa Mahkemesi'ne taşındı.
Doğa resimlerinin üstadı, TRT’de yayınlanan ‘Resim Sevinci’ programıyla evlerimize konuk olan ressam Bob Ross bu kez resimleriyle değil de hukuk mücadelesiyle gündemde. Ross’un kendi adını taşıyan şirketinin taklit ürünlerle ilgili hukuk mücadelesi sürüyor.
Türkiye’de, Türk Patent Enstitüsünde tescilli, yağlı boya ve boyama malzemelerini satan ABD’li Bob Ross şirketi 2019’daki başvurusunun ardından bir kez daha hukuki mücadelesini Anayasa Mahkemesine taşıdı. Ross’un kurduğu şirket Türkiye’de “Bob Roos markasını taşıyan ürün ve eğitim programlarının taklit edildiği veya başka ülkelerden hukuka aykırı şekilde ithal edilerek yurt içinde satışa sunulduğu” gerekçesiyle dava açtı.
Davaya bakan İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 5 Aralık 2013’te herhangi bir hakkı bulunmamasına rağmen başvurucuya ait markayı taşıyan ürünlerle başvurucuya ait eğitim CD’lerinin Türkiye’de bir şirket tarafından ticari amaçlı kullanıldığını, markaya tecavüzde bulunduğunu tespit etti. Davalı şirketin markayı kullanmasının yasaklanmasına, bu markayı taşıyan ürünlerinin imhasına karar veren yerel mahkeme başvurucu şirkete maddi ve manevi tazminat ödemesine de karar verdi. Ancak İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Bob Ross markasının “tanınmış marka” olduğunun tespitini reddetti.
Dosya Yargıtay’a geldi
Bob Ross şirketi “tanınmış marka” konusundaki istemine ilişkin mahkeme kararını Yargıtay’a taşıdı. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 22 Eylül 2014’te yerel mahkemenin kararını onadı. Karar düzeltme isteminde bulunan başvurucunun talebinin reddedilmesi ve kesin kararın 15 Temmuz 2015’te verilmesi üzerine Bob Ross’un şirketi 13 Ağustos 2015’te Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
Başvuruda “karar düzeltme isteği hakkında olumlu ya da olumsuz bir değerlendirme yapılmamış olması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği” iddia edildi. Anayasa Mahkemesi şirketin bu başvurusunda Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
İkinci kez AYM’ye başvurdular
Bob Ross şirketi bu kez de davanın uzun sürmesi nedeniyle “makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği” iddiasıyla yine Anayasa Mahkemesine başvurdu.
Anayasa Mahkemesi makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin ikinci başvuruyu iç hukuk yolları tüketilmediğinden 18 Eylül 2024’te kabul edilemez buldu.
Yüksek Mahkemenin gerekçesinde yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı iddialarıyla yapılan başvurulara ilişkin Tazminat Komisyonuna başvuru yolunun tüketilmesi gerektiği vurgulandı.