‘Profesyonel’e Türkiye dar geldi, Dubai yolcusu
Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'ne Tamer Karadağ'ın atanmasının arkasında, imza yetkisi paylaşımı olduğu iddia edildi. Eski genel müdür Mustafa Kurt'un, DT genel müdür yardımcılarından İbrahim Aktürk'e imza yetkisini devretmediği için görevden alındığı söyleniyor.
Devlet Tiyatroları yıllardan beri özerlik mücadelesi verdi. Ama bırakın özerk olmayı atama yoluyla yönetilen bir kurum olduğu gerçeği, oyuncu Tamer Karadağlı’nın Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’ne atanmasıyla bir kez daha anlaşıldı.
Kurum içerisinden gelmeden atanan ilk yönetici değil Tamer Karadağlı. Daha önce Ak Parti iktidarında Necat Birecik (‘Çocuklar Duymasın’ dizisindeki psikoloğu canlandırıyordu) kurum dışından biri olarak genel müdürlüğe atanmıştı. Bu atama DT içerisinde büyük tartışmalara neden olmuştu. Sonrasında Devlet Tiyatroları bünyesinde çalışan Mustafa Kurt genel müdür olarak atandı. Böylece kurum içi atama geleneğine tekrar dönülmüştü.
Tamer Karadağlı’nın DT Genel Müdürü olarak atanması bu gelenekten yine vazgeçildiğinin bir göstergesi. Fakat Birgün’den Sercan Meriç‘in yazdıkladı bu gelenekten neden vazgeçildiğini de açıklıyor.
Meriç, birkaç hafta önce Mersin’deki Tarsus Tiyatro Günleri kapsamında sahnelenen ‘Yıldızlar Altında Yaz Eğlencesi’ oyunu sonrasında yaşananların bu atamada etkili olduğunu anlatıyor yazısında.
Hatırlanacağı üzene oyun sahnelendikten sonra Ak Partili belediye meclis üyesi Abdurrahman Altınsucu oyunda ‘müstehcenlik’ ve ‘dini değerlere hakaret’ edildiğini iddia etmiş bunun üzerine Mersin Valiliği de suç duyurusunda bulunmuştu.
CHP’li Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdağan da oyunun yıllardır Kültür Bakanlığı’na bağlı Devlet Tiyatroları’nda sahnelendiği söyleyip “Bu oyun Türkiye Cumhuriyeti’nin Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü tarafından onaylanmış bir oyun, ilgili birimlerce olumlu raporlar verilmiş bir oyun, Van Devlet Tiyatrosu tarafından onlarca kez bu şekilde sahnelenmiş bir oyun” diyerek Mersin Valiliği’nin ve Altınsucu’nun işgüzarlık yaptığını ortaya koymuştu.
Meriç’in yazısından öğrendiğimiz kadarıyla iş orada kalmamış. Hemen Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu’ya ulaşılmış. Oyunun DT bünyesinde sahnelendiği söylenmiş. Bakan Yardımcısı Mumcu da DT Genel Müdürü Kurt’la görüşmüş. Yazıda bu görüşmede hakarete varan ifadeler kullandığı iddia ediliyor.
Mustafa Kurt’un zaten bir süredir iktidarın hedefinde olduğu da yazıda anlatılıyor: “DT Genel Müdürü Mustafa Kurt’tan sonra kurumdaki imza yetkisi Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nden 2001 yılında mezun olan, bir dönem Sivas DT Genel Müdürlüğü yapan, 2021’de DT Genel Müdür Yardımcısı olarak atanan Emre Başer’deydi.
İmza yetkisinin Başer yerine, bir başka genel müdür yardımcısı olan İbrahim Aktürk’te olması için Kurt’a bir süredir baskı yapıldığı söyleniyor. Aktürk, Erdoğan’ın kararıyla 3 Ekim 2022’de bu göreve atanmıştı. Bu atama da tiyatro camiasında şaşkınlık yaratmıştı. Zira, Aktürk’ün tiyatro ile ilgili bir geçmişi yoktu.
Diğer kurumlarda defalarca tanık olduğumuz bir süreç, bu kez DT bünyesinde yaşanıyordu. Hedef, Saray’ın taleplerine direnç gösteren Kurt’u görevden almak, imza yetkisini de ‘birilerine yakın olduğu için göreve atanan’ genel müdür yardımcısına devretmekti.”
Peki kim bu İbrahim Aktürk derseniz? Devlet Tiyatroları’nın sitesinde özgeçmişi yer almıyor. EnKocaeli gazetesinden Engin Şahin‘nin yazısından Aktürk’ün özgeçmişini öğrenebiliyoruz: “1977 doğumlu. Aslen Antalyalı. Yükseköğrenimini Sakarya Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde tamamladı. Sakarya İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde, Adapazarı’nda (2001-2007) altı yıl lise öğretmenliği yaptı. 2008 yılında Yaygın Eğitim Şube Müdürü olarak Sakarya Büyükşehir Belediyesinde göreve başlayan Aktürk, son sekiz yıldır Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı olarak görev yaptı. Yeni başkan Aktürk ile çalışmak istemedi, 22 Mayıs tarihinde kendisini görevinden alındı.”
Sonrasında Aktürk Kocaeli İl Gençlik Spor Müdürü olarak görev yaptı. İki yıl sonra da Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından DT Genel Müdür Yardımcısı olarak atandı.
Kıymetli abim Tamer Karadağlı ile Bakanlığımızda keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Kendisine ziyareti için teşekkür ediyorum. pic.twitter.com/fteRv5Ixtr
— Dr. Batuhan Mumcu (@BatuhanMUMCU) August 9, 2023
Tamer Karadağlı’nın DT Genel Müdürlüğü’ne atanması resmi olarak duyurulmadan iki gün önce Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, sosyal medya hesabından 9 Ağustos’ta bir paylaşım yapıp “Kıymetli abim Tamer Karadağlı ile Bakanlığımızda keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Kendisine ziyareti için teşekkür ediyorum” yazmıştı. Teklifin bu buluşmada yapıldığı da gelen kulis haberleri arasında.
Meriç yazısında Karadağlı’nın genel müdür olarak atanmasının arkasında onun genel müdürlüğünü altında, tiyatro ile hiçbir ilgisi olmayan ilahiyat mezunu Aktürk’ü kurumun tek otoritesi yapmak olduğunu iddia ediyor.
Nereden nereye be Devlet Tiyatroları başlıklı bir oyun gibi yaşananlar… Meriç Devlet Tiyatroları eski genel müdürlerinden Yücel Erten ile de konuşmuş. Erten de “30 yıl aşkın bir süredir çok yazdım, çok söyledim, elimden geldiğince eyleme döktüm: Devlet Tiyatroları merkezî yönetim anlayışı içinde şişmiş, hantallaşmış, ucu bucağı görünmeyen, şaşkın bir imparatorluk haline gelmiştir. Süregelen yarım akıllı padişahlık yönetiminden kurtarılıp, yerinden yönetim doğrultusunda, rasyonel bir yeni yapılanmaya kavuşturulması gerekir. Ama süreç bunun tersine işlemiştir. Kurumun tüzel kişiliği de yok edilip, ekselanslarının bando-mızıka takımını andıran bir duruma indirgenmiştir. Mevcut iktidarın anlayışı budur” diyerek kurumun içinde bulunduğu durumu özetlemiş.
Ama ilginç bir bilgi de paylaşıyor Erten: “Yanlış hatırlamıyorsam; bir dönemde Devlet Tiyatroları’na sınavla 120 sanatçı almıştık. Adı geçen kişi (Tamer Karadağlı), o 120 kişi arasına girememişti. Tiyatro sanatı ile pek de ilgisi olmadığı halde, şimdi zembille tepeden inmesi, anlaşılır gibi değildir.”