İade edilen tarihi eserlerin sergisi açıldı: 3 bin kültürel varlık sizleri bekliyor
Türkiye'deki müzelerde sikkeler hariç 2 milyon 860 bin tarihi eser bulunuyor. Kültür Bakanlığı şimdi Geleceğe Miras projesiyle bu eserlere birer kimlik vermek için kolları sıvadı. Müzelerde teşhir ediler eserlerin kimliği çıkarıldı bile.
Hemen hemen hergün Türkiye’nin her tarafından arkeolojik buluntu haberleri veriyoruz sizlere. Kazılar büyük bir titizlikle yapılıyor. Lakin ne kadar tarihi eserimiz var hiç merak ettiniz mi? Bugün Anadolu Ajansı, Tarihi Eserlerin Güvenliği İçin Kimliklendirilmesi Projesi’yle ilgili bir haber geçti.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz de, işte bu soruya haberde cevap veriyor. İnceciköz Türkiye’deki tüm müzelerde sikkeler hariç toplam 2 milyon 860 bin tarihi eser bulunduğunu açıkladı.
Proje kültür varlıklarının yurt dışına kaçırılmasıyla mücadele etmek için eserlerin kimliklendirilerek envanterinin çıkarılması için Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un talimatıyla başlatılmış.
İnceciköz, çalışmanın birinci etabında müzelerin teşhirinde bulunan 103 bin 816 eserin tamamının kimyasal kimliklendirmesini yaptıklarını, ardından depolarda çalışmaya başladıklarını anlatıyor:
“Müzelerimizin depolarındaki 150 bin 882 eseri tamamlamış durumdayız. 2028’e kadar depolarımızda bulunan tüm eserlerimizi hem kayıt altına alacağız hem de dijital kimliklendirmeyle bu eserlerin bize ait olduğunu belli etmiş olacağız. Projemizin ismi ‘Geleceğe Miras’. Özellikle kazı başkanlarımızın, kazı çalışma faaliyetlerini yoğunlaştırması üzerine kurulu bir sistem. Kazılardan çıkarılan eserler konservasyonu yapılarak müzelerimize sergilenme amacıyla getiriliyor. Eser sayısı 2028’e kadar mutlaka artacaktır. Biz yeni bulduğumuz eserler de dahil olmak üzere 2028’e kadar bu işlemi tamamlamayı hedefliyoruz.”
Kaçakçılıkla mücadele kapsamında oldukça önemli işler yaptıklarını ve önemli başarılara imza attıklarını söyleyen İnceciköz, çalışmayı, alanında uzman güçlü bir ekip ve müze uzmanları koordinesinde yürüttüklerini anlatıyor:
“Esere sadece bir DNA kodu koymuyoruz. Depolardaki veya teşhirdeki eserin bugünkü halinde her türlü incelemesini tamamlıyoruz, esere bir kimlik kartı hazırlıyoruz. Sistemde tüm verilerini saklıyoruz. Eserin eğer konservasyon veya temizlik ihtiyacı, bir küçük müdahale ihtiyacı varsa bakımlarını da yapıyoruz. Eserlerin bakım ve onarımlarını da konservasyon laboratuvarlarımız yapıyor.”