Bu da ‘çağdaş kaos’: Bir rica, bir yanlış anlama ve muhtarlar!
'İş'in 100 Yılı' sergisi İş Bankası'nın kuruluşundaki azmi, kararlılığı ortaya koyuyor. Atatürk'ün önderliğinde kurulan banka 'Türkler bankacılık yapamaz' denilen ortamda mucizeler yaratmış hem de üç kelime ile: Zeka, dikkat ve iffet
Büyük Taarruz ile işgal altındaki Anadolu toprakları geri alınmış ama henüz Cumhuriyet ilan edilmemiş, Lozan Antlaşması bile imzalanmamış. 17 Şubat 1923’te İzmir’de 1. İktisat Kongresi toplanıyor. Kurucu kadro, tüccarlar, işçiler, köylüler, siyasiler, yerel yöneticiler tam 1135 delege, yeni ülkenin ekonomik bağımsızlığının nasıl olacağının yol haritasını çizmek için bir araya geliyor. Amaç kazanılan askeri zaferi ekonomik bağımsızlıkla taçlandırmak. Çünkü Osmanlı devletinin kapitülasyonlar nedeniyle son yıllarında nasıl bağımlı hale geldiğini herkes yaşayarak öğrenmiş.
Ekonomik bağımsızlığın yolu da bir milli ekonomi oluşturmaktan geçiyor. Bunun için de bir milli bankaya ihtiyaç var. İşte Türkiye İş Bankası’nın kurulması fikri bu kongrede atılıyor.
Geçen yıl İzmir İktisat Kongresi’nin 100. yılı kutlandı. Seminerler, paneller, konferanslar düzenlendi. O günlere dair elde görsel kayıt yok denecek kadar azdı. Meğer iki tane fotoğraf kalmış o günlerden bu günlere.
Türkiye İş Bankası Müzesi’nde bankanın 100. yıldönümü için açılan ‘İş’in 100 Yılı’ sergisinde İzmir İktisat Kongresi’ne ait onlarca fotoğraf var. Hatta fotoğraflardan bir video yapılmış. Serginin küratörü Doç. Dr. Y. Doğan Çetinkaya “Bu fotoğrafları ilk defa sizler görüyorsunuz” diyor. Sergi hazırlıkları yapılırken İş Bankası’nın arşivinden bulunmuş fotoğraflar. Delegelere, toplantılara, tartışmalara ait fotoğraflar bunlar.
İşte fotoğraftaki delegeler yine fotoğraflarda gördüğümüz toplatılarda bir milli bankaya neden ihtiyaç duyulduğunu konuşuyor. O milli banka 26 Ağustos 1924’te kuruluyor. Adı Türkiye İş Bankası oluyor ve biz o günlere dair görsel kaydı bir asır sonra görebiliyoruz.
Bu fotoğrafları gördüğümüz yer aslında Türkiye İş Bankası’nın İstanbul’daki Yenicami Şubesi. 1928’den 2004’e kadar bankaya hizmet verdikten sonra şube kapatılıyor ve 2007’de burası İş Bankası Müzesi olarak açılıyor. Ki bankanın da ilk müzesi burası.
Yani tarihi bir ana tarihi bir yapıda şahitlik ediyoruz. Bu müzede çok sergi açıldı. Bugüne kadar müzeyi 2.6 milyon insan ziyaret etmiş. Geçtiğimiz günlerde restore edildi ve bu sergiyle yeniden açıldı.
‘İş’in 100 Yılı’ sergisi temelde bir bankanın hikayesini anlatıyor. Ama bankanın hikayesi biraz da Türkiye’nin hikayesi dolayısıyla anlatılan bir anlamda ülkemizin hikayesi.
100 yıl önce milli bir banka kurmak için ciddi bir ekonomik kaynak var mıydı, derseniz yoktu. Bütün kaynaklar Kurtuluş Savaşı için harcanmış. Ama insan en büyük kaynak! Mustafa Kemal Atatürk, banka kurma işini sonradan cumhurbaşkanı da olacak Celal Bayar’a havale ediyor. Ve Atatürk’ün Bayar’a söylediği bir sözden insan kaynağının verimli kullanılmasıyla ilgili ilkeler belirleniyor: Zeka, dikkat ve iffet.
Bankanın binası yapılana kadar çalışmalar TBMM’sindeki başbakan İsmet İnönü’nün odasında yürütülüyor. Sonra adım adım banka ayakları üzerine dikiliyor.
O dönem Osmanlı Bankası’nın yöneticileri ‘dost tavsiyesi olarak gazetelere görüş veriyor, banka işine girişilmemesi için. Yabancılar da bu görüşe katılıyor. Sonraları kulaktan kulağa yayılacak olan bir söz bu görüşler neticesinde ortaya çıkıyor: Türkler bankacılık yapamaz. Kaynak yok, yetişmiş iş gücü yok. Ama bir milli banka için inanç var. Tezlere bile konu olan bu negatif propaganda İş Bankası için motivasyon kaynağı oluyor.
Sekiz yılın sonunda Türkiye’deki 50 bankanın mevduatı 184 milyon lirayken İş Bankası’nın mevduatı 46 milyon liraya ulaşıyor. 1938’e gelindiğindeyse 46 şubesi ve 877 çalışanıyla İş Bankası Türkiye’nin en büyük bankası oluyor. Milli bankalar arasındaki mevduat payı yüzde 36’a çıkıyor. Bütün yabancı bankaların toplam mevduatı İş Bankası’nın mevduatının ancak üçte ikisine ulaşıyor. 1924’ten 1938’e 14 yılda İş Bankası milli bir banka olarak amacına ulaşıyor…
Hikayenin devamı da var tabii. 100 yıllık bir öykü bu. Devamı için İstanbul Sirkeci’deki İş Bankası Müzesi’ne gitmenizi tavsiye ederim.