Yapımcılar senarist transferi için kavga ettiler denilmişti ama meğer olay başkaymış…

Film ve dizi dünyasının iki önemli yapımcısı Fatih Aksoy ile Saner Ayar, senaristler için ulu orta kavga ettiler. Dünün amiyane tabirle flaş haberiydi. Olaya tanıklık edenlerin aktarımıyla haberleştirilmişti bu kavga.

İstanbul’un Akatlar semtindeki lokanta bar Beca’da gerçekleşen olayda tanıkların anlatımına göre Fatih Aksoy ile Kerem Çatay saat 22.30 gibi mekana geldi. Saner Ayar ise Mehmet Yiğit Alp ile zaten oradaydı.

Fatih Aksoy, uzun yıllar ‘Yasak Elma’ dizisinde beraber çalıştığı senaristler Melis Civelek ve Zeynep Gür’ü transfer eden Saner Ayar’ı görünce yanına gidip  “Sen benim senaristlerimi nasıl alırsın?” diyerek hesap sordu. Duruma sinirlenen Saner Ayar da karşılık verince ortalık karıştı. Sonra kavga etmeye başladılar. Mekanda bulunanlar kavgayı ayırmak istediler. Hatta eski milli basketbolcu Mehmet Okur araya girenlerden biriydi.

Küfürler edilmiş şişeler kırılmış!

Görgü tanıklarının anlatımıyla bu tartışma böyle yaşanmıştı. Lakin iş orada kalmadı. Kulaktan kulağa misali bu tartışma her anlatımda üzerine katılarak daha da abartıldı. Akşama doğru kavga şöyle anlatılıyordu: Fatih Aksoy küfür ediyor, bunun üzerine Saner Ayar masadaki bir şişeyi kırıp Aksoy’un üzerine yürüyor.

İki yapımcının tartışması adeta bir senaristin elinden çıkmış bir sahne gibi anlatılıyordu artık. Aslında iki yapımcının senaristler için tartışması sektör için ilerici bir hamleydi. Çünkü senaristin önemi yapımcı düzeyinde anlaşılmıştı. Lakin ömürcek hislerimiz bir şekilde bu olayın abartıldığını da söylüyordu. Araştırmak gerekiyordu.

Tartışmanın nedeni senarist transferi değilmiş

Biz de 10Haber olarak konuyu araştırdık. İki yapımcı arasında bir gerginlik ya da tartışma yaşandığı doğruydu. Ama kavga kısmının abartıldığını Fatih Aksoy’ın yakın çevresinden öğrendik. Üstelik tartışmanın sebebi de maalesef senaristler değilmiş!

Fatih Aksoy ve Saner Ayar yılların meslektaşı. Hatta uzun süre masanın iki tarafında karşılıklı çalıştılar. Fatih Aksoy yapımcıydı, Saner Ayar ise ShowTV’nin genel müdürü. İkili birbirlerini uzun yıllardır tanıyorlar. Toplamda iki dakika süren bir tartışma yaşanıyor. Alkolün de etkisiyle biraz sesler yükseliyor. Tartışma mekanın ortasında yaşandığı için dikkat çekiyor. Ama öğrendiğimiz kadarıyla öyle kavga etme durumu yokmuş. Hatta Fatih Aksoy da Saner Ayar da olayın neden bu kadar abartıldığını merak ediyorlarmış.

Bu hikaye eskilerden bir tartışmayı hatırlatıyor

İki yapımcının tam olarak neden tartıştığını işin aslı açıklarlarsa öğreneceğiz.Ama bu olay yıllar önce Atıf Yılmaz ve Osman F. Seden arasında yaşananlara çok benziyor.

1950’lerde Atıf Yılmaz, Orhan Günşiray ile bir film şirketi kuruyor. Hikayesi Safa Önal’a ait bir hikayeyi Vedat Türkali senaryolaştırıyor ve ‘Allah Cezanı Versin Osman’ adıyla bir film çekiyorlar. Arkasından Osman F. Seden de ‘Erkeklik Öldü mü Atıf Bey’ diye bir film yaptırıyor.

Atıf Yılmaz ile Osman F. Seden arasında film isimlerine yansıyan şakalaşma, uzun yıllar boyunca büyük bir tartışma gibi anlatıldı.

Kavga sanılıyordu şakalaşma çıktı

Bu olay Türk sinemasının iki önemli isminin büyük kavgası şeklinde anlatılırdı hep. Lakin işin iç yüzünü Osman F. Seden yıllar sonra şöyle anlatmıştı: “Allah Cezanı Versin Osman Bey, Atıf Yılmaz’ın kaç sene evveli bilmiyorum, 50’lerin sonuydu, yaptığı Orhan Günşiray’lı bir film. Çok da beğenildi, çok da güzeldi, iyiydi. Osman Bey kelimesinden başladılar bana takılmaya, ‘Atıf sana takılıyor, başka isim bulamaz mıydı?’ filan diye. Ben kızmış rolü yaptım. Atıf o zamanlar o kızgınlığı epey ciddiye almış ‘Yok ya ne münasebet, Osman koyduk ismini, bilseydik kızacağını başka bir şey koyardık’ filan derdi.

Bülent Oran da devamını, işte, şaka büyüsün diye körükledi ikimizi. O sırada biz bir film çekiyorduk, gene Orhan Günşiray’la. Aşağı yukarı kadro biraz benziyordu. ‘Erkeklik öldü mü Atıf Bey?’ koyduk. O zamanların bir esprisiydi.”

Birkaç hafta önce kaybettiğimiz usta sinemacı Safa Önal da bu konuyla ilgili “Bunlar komik ve güzeldi. Bir dostluğun içinden geçiriliyordu. Rekabet hiçbir zaman kanlı bıçaklı bir duruma, dargınlığa, küskünlüğe, iğne batırmaya gelmiyordu. Çok iyi zamanlardı”

Bu da oldu: Türkiye’de iki önemli yapımcı, senaristler için yumruk yumruğa kavga etti