Türkan Şoray artık fahri doktor!
'Yeşilçam'ın kötü adamı vefat etti' diye verildi Hikmet Taşdemir'in ölüm haberleri. Nedense emektar denilmedi. Taşdemir ve onlarca emektar Yeşilçam'ın emektarları olarak filmlerde olduğu gibi hayatta kaybettiler ve bunda bizim de sorumluluğumuz var.
‘Yeşilçam’ın kötü adamı vefat etti.’ Böyle duyuruldu Hikmet Taşdemir’in de vefatı. Hep böyle atılıyor haberelere başlıklar. Yeşilçam emektarları yaşamını yitirince kötü adamlığı ile anılıyor. Emektar denilmiyor nedense…
Erol Taş, Kuzey Vargın, Atilla Ergün, Önder Somer, Cem Erman, Sırrı Elitaş, Hüseyin Zan, Bilal İnci, Dinçer Çekmez, Hasan Ceylan, Hakkı Kıvanç, Ünal Gürel, Süheyl Eğriboz, Sönmez Yıkılmaz… Hepsi kötü adam olarak uğurlandı. Onların kötülüğü malum filmlerdeki rollerinden dolayı.
Sinemamızın Yeşilçam döneminde yüzlerce filmde oynayan ve yüzlerini gayet iyi tanıdığımız, ilgililerinin dışında isimleri bilinmeyen bu oyuncular, nedense ölünce işte bu rol kişilikleriyle hatırlanıyor! Kabaca, iyilerle kötülerin mücadelesini masalsı bir atmosferde işleyen Yeşilçam dönemi filmlerinde, ‘kötü her daim kaybeder’ anlayışını seyirciye kabul ettirmek, onların göreviydi. Bunun için filmin esas kızını, esas oğlan kadar sevseler de, filmin sonunda kaybeden onlar olur. İşte bu kayıp, hayatta da devam ediyor! Bunun da sebebi, Yeşilçam döneminin star sisteminden kaynaklanan adaletsizliği…
1980’den sonra sessizce köşelerine çekildi birçoğu. Ekonomik sıkıntılar çektiler. Seslerini pek de duyuramadılar. Ancak vefat edince hatırlandılar. O da kötü adam olarak.
Hikmet Taşdemir’in son söyleşilerine baktım. Vefasızlıktan yakınıyordu. Sinema dünyasında saygı görmedikleri için de mesleği bırakmıştı. Ama o vefasız değildi. “Çok kıymetli yönetmenlerimiz, Memduh Ün, Natuk Baytan, Osman Fahir Seden, Kartal Tibet, Remzi Jöntürk. Bu isimleri anmadan geçersem çok ayıp olur, Allah rahmet eylesin” diye söyleşide usta isimlerin adlarını anmayı bir görev bilmiş.
Can acıtan soruyu da sormuş söyleşide “Yumruğu yiyen ben, hiç bahsedilmeyen ben. Bir gün Erol Taş’dan Hayati Hamzaoğlu’ndan, Kazım Kartal’dan hiç bahsedildi mi? Hangi kanalda bunların ölüm yıl dönümlerinde bahsettiler?” Şapkayı önümüze koyup bu sorunun cevabındaki sorumluluğumuzu düşünelim derim.
Hikmet Taşdemir Yılmaz Güney’in sinemaya kazandırdığı oyunculardan. 1942’de Erzurum’da doğmuştu. Gençlik yıllarında fabrikalarda çalıştı. İlk filmi 1971 yapımı ‘Baba’. 100’ün üzerinde filmde oynadı. ‘Korkusuz Korkak’ filminde Gaddar Kerim, ‘Umudumuz Şaban’ filmindeki Mardinli Arif ve ‘Tatar Ramazan’ filmindeki Cıbıl Halil ile hafızamıza yerleşti.
2022’den bir haber. Çağrıbey Ortaokulu Özel Eğitim Sınıfı’nın daveti üzerine Silivrili değerimiz sinema sanatçısı Hikmet Taşdemir, geçtiğimiz gün özel öğrencileri ziyaret etti. Öğrenci ve okul personelinin ilgisi ile karşılaşan Taşdemir, öğretmen ve öğrencilerle fotoğraf çektirdi. Hikmet Taşdemir “İsmail Murat Balta hocam bizleri unutmadı sağ olsun” diyor. Hatırlanlanın verdiği duygusallıkla. Öğrencilere sinema günlerini anlatmış çektiği filmlerin kartpostalını imzalamış ve alkışlarla uğurlanmış.
Bizim yapamadığımızı çocuklarımız yapmış neyseki. Alkışlarını esirgememişler Hikmet Taşdemir’den. Ama bütün Yeşilçam emektarları adına onun şu sözü de tarihe not olarak düşsün: ‘Yumruğu yiyen ben, hiç bahsedilmeyen ben.’