Kücükçekmece’de can pazarı: Tutsak edildikleri binadan ölüme atladılar
Zeki Demirkubuz İstanbul Küçükçekmece'de sinemaseverlerle buluştu. Demirkubuz 'Artık hesapla kitapla duygudan uzak filmler yapılıyor. Sinemada da bu karşılık buluyor. Bu bana göre değil. Özü ve ateşi kaybetmemek gerek' dedi.
‘Hayat’ filmiyle büyük beğeni toplayan Zeki Demirkubuz önceki gün İstanbul Küçükçekmece’de sinemaseverlerle buluştu. Yönetmen filmlerinden hayatına ve sinemaya, merak edilen soruları yanıtladı, açıklamalar yaptı.
Uzun bir aradan sonra Hayat adlı filmiyle yeniden beyazperdede boy gösteren Zeki Demirkubuz senaryo yazma sürecini anlattığı söyleşide “Benim için bu bir yol, yöntem, metot meselesi değil. Son derece duygu serüvenlerine açık şekilde yazmaya çalışıyorum. Bu bir iş değil, teknik olarak öyle olsa da. Büyük yöntemler, matematik, kimyası falan yok. Ben böyle yapmıyorum. Duygumdan emin oluyorum. Yıllarca insan olarak biriktirdiğim meseleleri anlatmanın yolunu arıyorum. Bunun en etkileyicisi insan doğasının karanlık yüzü. Benim aşağı yukarı 12 filmimden bu çıkar: Akıldışılık. Bunların çoğunda da felsefecilerden, büyük edebiyat yazarlarından besleniyorum. Nietzsche ve Camus gibi. Bu çok özel bir şey gibi düşünmeyin. Birine mektup yazmak gibi… Basit düşünün. Eğer duygular provoke olmuşsa, bir yanınızda çaresizlik varsa, çok duygu varsa içinizde uzun uzun yazarsanız. Yazdıklarınızla yetmeye yetmeye ilerlersiniz” dedi.
Sinemanın da artık postmodern zamanlardan nasibini aldığını dile getiren Zeki Demirkubuz “Artık sinemada masa başında tezgâhlanan Ressam Bob gibi şu araya bilmem ne lazım diyerek, hesapla kitapla yapılan duygudan uzak filmler günümüz insanını daha çok karşılıyor. Bunlar öz ve ateşten yoksun filmler. Sadece ticari anlamda değil, sanat filmlerinde de böyle olmaya başladı. Kendinize sadık kalarak, dışarıya dönük nedenlerden çok içe dönük, kendinize ait, sizi dertlendiren meselelere uygun temaları, canınızı acıtan hikâyeleri, emek vererek, çalışarak, bıkmadan, kendinizden şüphe ederek, yenilikçi olmaya çalışarak, arayış insanı olarak bu işi yapmak benim için önemli. Özü ve ateşi olan insanlar olmak çok önemli… Lütfü Akad, Yılmaz Güney, Tarkovski gibi… Öz ve ateşin bir arada olmasının önemi de orijinal olabilmektir” dedi.
Zeki Demirkubuz bir hayranının “Son filminiz ‘Hayat’ korsana veya dijital platformlara ne zaman düşecek?” sorusu üzerine “Hayat’ın korsana ne zamana düşeceği ben değil korsancıların becerisine bağlı. Dijital platformlara ise birkaç ay içinde gelir, Netflix’e gelmez ama, Netflix’in kimlerin filmini alacağını biliyoruz” dedi.