Fransa uzatmada güldü, Giannis’in çabası Yunanistan’a yetmedi
Bu yaz Paris'te düzenlenecek Olimpiyat Oyunları'nda ilk kez bir branş olarak dahil edilen break dansta sporcular ter dökmeye hazırlanırken direk dansçıları sıranın kendilerine geldiğini düşünüyor.
Uzun yıllar eğlence mekanları ve striptiz kulüplerine sıkışıp kalan direk dansı zor hareketlerden bazılarının adını, Jade Split, Marion Amber, ünlü dansçılardan alıyor. Son yıllarda özellikle kadınlar arasında popüler bir aktivite olan disiplin 2017’de Uluslararası Spor Federasyonları Genel Birliği tarafından bir spor olarak tanındı.
Reuters 26 Temmuz’da başlayacak Olimpiyat Oyunları öncesi ev sahibi şehir Paris’te bir direk dansı stüdyosundaydı. Yüksek topuklularla alıştırma yapan kadınların yanı sıra direk dansına başlamış daha az sayıda erkek de stüdyoda çalışıyor. Wild Pole Stüdyo’nun kurucularından Elodie Katze spor olarak kabul görülmesiyle ilgili endişelerini dile getiriyor: “Bu disiplinin çıkış noktası ile sporun kendisini ayırmaya çalışmaları üzücü. Bugün bir spor olduysa direk dansı veren kabare dansçıları sayesinde”.
Dünyada direk dansı yarışmaları var ama Fransız Dans Federasyonu Başkanı Charles Ferreira Olimpiyat oyunlarında bir branş olması için daha zaman var diyor: “Belki 10 yıl içinde. Bunun olması için sosyal medyada varlık göstermesi, genç kitleye ulaşması gerekir”.
Direk dansı eğitmeni Clara Pauchet fiziksel efor gerektiren bir spor olduğuna dikkat çekiyor: “Gücüm yetmediği için yapamadığım, yapabilmek için üç yıl uğraştığım hareketler var. 2024 Olimpiyatları’nda break dans olduğuna göre direk dansının da pekala olabilir. Vücudun yapması gerekenler açısında bakınca paralel direkler ve yatay direkte jimnastik yapmak arasında bir fark göremiyorum. Bence Olimpiyatlarda kesinlikle yeri var.”
Olimpiyat etiketi alması sporun gelişmesine ve bu alanda eğitim veren yerlerin büyümesine katkı sağlayacak olsa da özünü kaybedebileceği endişesi de dile getiriliyor. Stüdyonun diğer bir kurucusu Anna Gorynsztejn “İki tarafı da keskin kılıç gibi. Disiplini her ne kadar bu kelimeyi kullanmayı sevmesem de, meşrulaştırması açısından iyi olur. İnsanların gözünde daha az cinsel çağrışımı olacaktır böylelikle. Ama bu, disiplinin bir parçası. Kodlanmış bir hale gelmesini, başkalarının bana nasıl yapamam gerektiğini söylemesini istemem. Ruhunu kaybetme riski var”.