Daha çok yaz aylarında gündeme gelse de güneş koruma kremleri her mevsimde her cilt tonundan insana lazım. Güneş yalnızca yaşlanmaya değil, ciddi hastalıklara da sebep olabiliyor. Güneş kremleri ile ilgili doğru bilinen yanlışları hatırlayalım.
Yaz geldi, hele de deniz sezonu açıldı ya, herkesi bir güneş kremi alma telaşı sardı.
Güneş, evet dünya üzerinde bir hayat olmasının temel sebebi ama bir yandan hayatın var olmasını sağlayan güneş bir yandan sizi öldürebilir de.
Cilt kanseri en çok can alan kanser türlerinden biri ve bu kansere neden olan en önemli etken de güneşten gelen mor ötesi ışınlar.
Sadece kanser de değil; cilt yaşlanmasının en önemli nedeni de güneşe fazla maruz kalmak.
İşte bu sebeplerle, artık dünyada bir ‘Koruyucu güneş kremi bilinci’ var. Ama bu bilinç ne kadar doğru bilgilerden hareket ediyor acaba?
ABD’deki Mayo Clinic’in İnternet sitesinde yer alan ‘Güneş kremi hakkında doğru bilinen 10 yanlış’ listesine göz atın, bazı doğrularınızın yanlış olduğunu göreceksiniz.
Yanlış! Türkiye’nin coğrafi konumu dikkate alınınca güneşten gelen UV (ultraviyole/morötesi) ışınların en kuvvetli olduğu zaman 10.00-16.00 arasındadır. Cilt en çok bu saat aralığında hasara açıktır. Ancak bu sabah erken ya da akşam geç saatlerin risksiz olduğu anlamına gelmez. Gün doğumundan gün batımına kadar cilt korumasına ihtiyaç vardır.
Yanlış! Güneş yukarıdaysa ve dışarıdaysanız, cildiniz UV radyasyonuna maruz kalır. Bulutlu günlerde bile güneş ışınlarının yüzde 90’ı cildinize nüfuz edebilir. Su, kum ve kar güneşi yansıtarak cildinizi dolaylı UV ışınlarına maruz bırakabilir. Hava veya mevsim ne olursa olsun, her gün güneş kremi uygulamak bir zorunluluktur.
Yanlış! Güvenli bronzluk diye bir şey yoktur. Bronzlaşma, UV hasarına karşı vücudun tepkisidir ve cildinizin yaralandığının bir işaretidir. Hafif bir “parıltı” bile cildinizin DNA’sına zarar verir, yaşlanmayı ve cilt kanseri riskini artırır. Bronzluk, cildinizi güneş yanığından veya diğer güneş hasarlarından korumaz.
Yanlış! Koyu renkli cilt daha hızlı yanmaz, ancak yine de koyu lekeler, kırışıklıklar ve güneş yanığı gibi güneş hasarlarına karşı hassastır. Cilt tonunuz ne olursa olsun, güneş kremini atlamayın.
Yanlış! En az 30 koruma faktörüne sahip fondöten ya da cc krem bir miktar güneş koruması sağlar, ancak geleneksel güneş kreminden daha az koruma sağlar. Ayrıca, çoğu insan makyajı sadece yüzüne uygular, boğaz, boynun arka kısmı veya güneşe duyarlı diğer bölgelere değil. Fondöteninizin altına ve güneşe maruz kalan tüm bölgelere geleneksel bir güneş kremi uygulayın.
Gerçek. İyi uygulanan güneş kremi bile güneşin ultraviyole B ışınlarının yüzde 2 ila yüzde 3’ünün cildinize ulaşmasına izin verir ve vücudunuzun D vitamini üretmesi için zaten az bir miktara ihtiyaç vardır. Cilt kanseri riskine girmek yerine, D vitamini ihtiyaçlarınızı sağlıklı bir diyet veya takviye yoluyla karşılamak daha iyidir.
Yanlış! Daha koyu, daha ağır kumaşlar ve daha sıkı dokumalar, hafif ve açık renkli giysilerden daha fazla koruma sağlar. Ayrıca, birçok yüksek teknoloji ürünü yeni kumaş koruma ve nefes alabilirlik sunar. Giysilerde ultraviyole koruma faktörü (UPF) ibaresine bakın. 30 ila 49 UPF iyi koruma sağlar, 50 veya daha fazla UPF mükemmel olarak derecelendirilir. Ne kadar çok cilt kapatırsanız, o kadar iyi. Geniş kenarlı bir şapka ve UV filtreli güneş gözlüğü korumanızı tamamlar.
Yanlış! Hiçbir güneş kremi güneşi yüzde 100 bloke etmez. 100 SPF’li bir güneş kremi, 30 SPF’li bir güneş kreminden yalnızca yüzde 1 ila 2 daha fazla güneş ışığını engeller, bu da zaten ışınların yüzde 97’sidir. Ayrıca, SPF’nin yüksekliği korunma sürenizi uzatmaz. Tüm güneş kremleri için koruma genellikle iki saat veya daha kısa sürer. En az 30 SPF’li geniş spektrumlu (UVA ve UVB ışınlarını bloke eden) suya dayanıklı bir güneş kremi arayın. Özellikle suya girdikten veya terledikten sonra sık sık yeniden uygulayın.
Yanlış! Güneş kremleri ikiye ayrılır: Fiziksel (mineral) ve kimyasal güneş kremleri. Her iki seçeneğin de artıları ve eksileri vardır.
Mineral güneş kremleri, bir kalkan gibi çalışır ve güneş ışınlarını yansıtmak için cildinizin yüzeyinde kalır. Aktif bileşenleri çinko oksit veya titanyum dioksittir. Mineral güneş kremleri sizin ve çevre için daha güvenlidir. Ayrıca, hassas cilt, çocuklar ve melazma gibi pigment sorunları olan kişiler için en iyisidir. Geleneksel mineral güneş kremleri cildinizde beyaz bir kalıntı bıraksa da, şimdi renklendirilmiş ve daha az görünür mineral güneş kremleri mevcuttur.
Kimyasal güneş kremleri bir sünger gibi çalışır. Güneş ışınlarını cilde emer ve UV ışığını ısıya dönüştürerek dağıtır. Bu güneş kremlerinde bir veya daha fazla bulunan aktif bileşenler arasında oksibenzon, avobenzon, oktilsalat, oktilkrilen, homosalat ve oktiloksinat vardır. Kimyasal güneş kremlerinin uygulaması daha kolaydır ve ciltte beyaz kalıntı bırakmaz. Ancak, gözleri tahriş edebilir ve bazı insanlarda alerjik reaksiyonlara neden olabilir.
Mümkünse, oksibenzon içeren güneş kremlerinden kaçının çünkü bu kimyasal hormonları bozabilir ve alerjik cilt reaksiyonlarına neden olabilir. Ayrıca, sprey form yerine elle uygulanan kremleri kullanın. Spreyler vücudun her yerine dağılmıyor. Kakao yağı, aspir, zeytinyağı, jojoba, bebek yağı veya hindistancevizi yağı gibi hiçbir güneş koruması sağlamayan sözde güneş kremlerinden de kaçının.
Yanlış! Kaliteli bir güneş kreminin raf ömrü üç yıldır ama ne zamandan beri rafta olduğunu bilemeyeceğiniz için en iyisi ürünün son kullanma tarihini kontrol etmektir. Güneş kreminizin süresi dolmuşsa veya aşırı sıcağa veya soğuğa maruz kalmışsa atın. Bu arada her gün kullanan birinin güneş kremi ertesi yıla kalmaz.