Serin lezzet: Yaz kokteylleri için dört adres

Öncelikle kokteyl nedir bir bakalım isterim. Basit tabiriyle birden çok içeceğin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan karışım bir içki diyebiliriz. Genelde bir veya birden çok çeşit alkol içerir. Alkol dışında meyve ve sebze suları, aromatik şuruplar, likörler sıkça kullanılır.

Klasik mi yeni nesil mi?

Klasikleşmiş ve tüm dünyada kabul görmüş kokteyllerin yanı sıra günümüzde en popüler olanlar modern teknik ve yaratıcı malzemelerle hazırlanan ve hatta iyi eğitimli barmen veya mixolojistlerin özgün reçeteleriyle yaptıkları yaratıcı kokteyller.
Benim klasikler arasında her zaman favorim olanlar; gin tonic, whisky sour, negroni, dirty martini diyebilirim.

Bu sefer size biraz daha yeni nesil kokteyl deneyimlerimi aktarıyorum.

Dekk İstanbul

Aslında Dekk tam olarak bir bar veya restoran değil. Daha çok bir açık hava etkinlik alanı. Bünyesinde birkaç pop-up restoran, bir bar, zaman zaman açık hava sinemasına dönüşen alan, kışın buz pateni, küçük boyutlu konser ve aktivitelerin yapıldığı keyifli bir terası var. İstediğiniz restorandan yemeğinizi alıp ortak alanda açık havada oturup Boğaz manzarasına karşı yemek yiyebilirsiniz.

Dekk, Harbiye Lütfi Kırdar Kongre merkezinin olduğu binanın arka terası diyebiliriz. Maçka Parkına bakıyor; güzel bir Boğaz manzarasına sahip. Gelenler genelde gençler. Bazı akşamlar DJ performansı da oluyor.

Ben sık sık gidiyorum, barı da yeterli sayıda kokteyl ve içki seçenekleriyle ortama renk katıyor. Özellikle gün batımı saatlerinde önden bir pizza, üzerine birkaç kokteyl ve dostlarla muhabbet… Mekan bunun için çok uygun.

Dekk bar’da kokteyl seçimi tabii ki sizin zevkinize göre olacaktır ama özellikle ekşili fresh tatlardan hoşlanıyorsanız kuzu kulağı ve gin ile yaptıkları kokteyli tavsiye ederim. Yaz sıcağında da ferah bir hoşluk olur.

Socrates Bistro

Hazır Nişantaşı’ndayken bölgenin en sevilen mekanlarından birini de atlamayalım. Socrates Teşvikiye’de yıllardır bölge sakinlerinin neredeyse günlük uğrak mekanı. Bizim gençliğimizde en çok özendiğimiz şey bir mahalle pub’ımızın olması fikriydi. Bizim olması derken sahibi olma fikri de hep konuşulurdu tabii ama öncelikle yaşadığımız semtte nezih keyifli, gelen gidenin dost olduğu bir mekan arayışıydı. Dönem dönem böyle mekanlar açıldı, kapandı, bazıları halen var ve müdavimleriyle birlikte yaşıyorlar.

Socrates da tam olarak bu aslında. Ben Nişantaşı’nda yaşamıyorum ama yolum düştükçe veya civarda yaşayan arkadaşlarımla buluşmak için severek gidiyorum. Burada sadece bir şeyler içmek için veya bistro menüsünden lezzetli yemekler ile içki eşleştirmek için gidebilirsiniz.

Barı etkileyici sayıda içki sergiliyor. Kokteyllerde iddialılar, nasıl tatlardan hoşlandığınızı paylaşırsanız emin olun sizi memnun edecek lezzetleri bulacaksınız. Bunun yanı sıra oldukça zengin bir de whisky seçkileri var bu da beni ayrıca memnun ediyor.

Zest Society Cadde

Caddebostan Ömer Paşa Sokak’ta keyifli bir mahalle bar ve bistrosu daha var. Zest, mütevazı görünümüyle loş ışıklı ortamıyla günün istediğiniz saati gitmek için keyifli bir mekan. Çeşidi bol lezzetli kokteyller özellikle ön planda. Mahallelinin sahiplendiği zaten belli oluyor, keyifli bir kalabalık akşam üzeri saatlerinden başlıyor. Çok geniş bir barı olduğunu söyleyemem ama kokteyl için gidilmeye değer diyebilirim. Özellikle Bağdat Caddesi civarında oturuyorsanız gittiğinizde büyük ihtimalle eşiniz dostunuzla karşılaşacaksınız.

Peat & Sherry

Sadece Bağdat Caddesi değil İstanbul’un en güzel barlarından biri olduğunu düşündüğüm Peat&Sherry ağırlıklı olarak bir whisky bar. Viski konusunda süper donanımlı, bildiğiniz bilmediğiniz dünya markalarını bulabilir ve çok iyi bilgiye sahip personelden öneri de alabilirsiniz. Benim gibi whisky sever iseniz cennetinizi bulacağınız bir mekan burası.
‘Bir kadeh içeyim kalkayım’dan ziyade keyfine varmak için uzun zaman geçirmek ve özellikle whisky tadımı yapmayı tercih edebileceğiniz bir barla tanışmaya hazır olun. Kokteyl konusunda da çok iyiler, ben whisky kokteyllerine bayılıyorum.

İskoç vadilerinden gelen ılık su: Uisge