Mikroplastiklerin bir korkutucu etkisi daha: Kalbimiz de tehdit altında
İrlanda'da yapılan araştırma en sert kalp krizi türü olan STEMI'nin en yoğun pazartesi gerçekleştiğini ortaya koydu. Henüz hakemli dergide yayımlanmayan bu araştırmayı yorumlayan uzmanlar, sirkadyen ritmin de bu krizde etkili olabileceği görüşünü dile getiriyor.
2013-2018 arasında İrlanda’daki hastanelere STEMI yani ‘Segment yükselmeli miyokard enfarktüsü’ adı verilen spesifik ve en ağır kalp kriziyle başvuran 10.528 hasta incelendi ve kritik bir veri ortaya çıktı.
STEMI, büyük bir koroner arter tamamen tıkandığında ortaya çıkıyor. Bu rahatsızlığın en yoğun görüldüğü gün ise çalışma haftasının başlangıcı olan pazartesi günleriymiş. Henüz hakemli bir dergide yayımlanmayan bu araştırma, Belfast Sağlık ve Sosyal Bakım Vakfı’nda yapılırken, çalışmayı yöneten kardiyolog Dr. Jack Laffan, STEMI ile çalışma haftasının başlangıcı arasındaki korelasyonun daha önce başka araştırmalarda da görüldüğünü söylüyor. Laffan, bilim insanlarının bunun nedeninden emin olmadıklarını belirtirken, sirkadyen ritme dikkat çekiyor. Vücudun uyku veya uyanıklık döngüsü olan sirkadyen ritmin bu konuda rol oynadığını varsaymanın makul olduğu görüşündeler.
2005’te yayınlanan bir başka araştırmaya göre kardiyovasküler olayların pazartesi günleri meydana gelme olasılığının daha yüksek olduğunu gösteren kanıtlar da göz önüne alınınca, hafta sonu aşırı içki içmenin pazartesi günü kalp sorunlarını tetikleyebileceğini öne sürdü. Araştırmanın yapıldığı yer İrlanda olunca belki içkiyle ilinti kuvvetli hale gelebilir ancak, bir başka araştırma da pazar günü yaklaşan iş haftasıyla ilgili stresin vücuttaki adrenalin ve kortizol hormonlarının seviyelerini yükseltebileceğini, bunun da kan basıncını ve pıhtılaşmayı artırarak kalp krizi riskini yükseltebileceğini gösteriyor.
Son söz araştırmayı yorumlayan İngiliz Kalp Vakfı’nın tıbbi direktörü Profesör Sir Nilesh Samani’de: “Artık haftanın belirli günlerinde bu vakaların görülme olasılığını artıran şeyin ne olduğunu ortaya çıkarmamız gerekiyor. Bunu yapmak doktorların bu ölümcül durumu daha iyi anlamalarına yardımcı olabilir, böylece gelecekte daha fazla hayat kurtarabiliriz.”