Uzmanlardan maske uyarısı: Yoğun bir salgın var!
Kartel savaşlarıyla sarsılan Ekvador, bir ALS hastasının açtığı dava sonrası ötanaziyi yasallaştıran ikinci Latin Amerika ülkesi oldu.
Devletin son dönemde saldırılarını artıran uyuşturucu kartelleriyle mücadelesini yoğunlaştırdığı Ekvador’da gündem ötanazi. Ekvador Anayasa Mahkemesi bir ALS (Amyotrofik Lateral Skleroz) hastasının açtığı davanın ardından ötanaziyi oyladı. Oylamada yediye karşı iki oyla ötanazinin suç sayılmaması kararı alındı. Mahkeme onurlu yaşam hakkını korumak için çalışan hekimler için cinayet suçlamasının artık geçerli olmayacağını açıkladı.
Dava ALS olarak bilinen nörolojik bir hastalıktan muzdarip bir kadın tarafından açılmıştı. Davacı kadın kasım ayında mahkemeye acı, yalnızlık ve zulüm yaşadığını, “huzur içinde ebediyen dinlenmek istediğini” söylemişti. Mahkeme “bu durumu yaşayan birine hayatta kalma zorunluluğu getirmenin mantıksız olacağına” karar verdi. Gerekçeli kararda şu ifadeler yer aldı:
“Her insan kişisel gelişimi etkilendiğinde özgür ve bilinçli kararlar verebilir. Bu kararlar ciddi ve geri döndürülemez bir bedensel yaralanma veya ciddi ve tedavi edilemez bir hastalığın neden olduğu yoğun acıya son verme seçeneğini de içerir.”
Ecuador becomes second Latin American state to decriminalise euthanasia https://t.co/iTa0bs7DKy
— BBC News (UK) (@BBCNews) February 8, 2024
Anayasa Mahkemesi gerekli yasal düzenlemeleri yapması için meclise ve sağlık yetkililerine 12 ay süre tanıdı.
AFP haber ajansının aktardığına göre yatağa mahkum ALS hastası Paola Roldán davayı ağustos ayında açmıştı. Roldan ötanaziyi 10 ila 13 yıl arasında hapis cezası öngörülen bir cinayet suçu haline getiren ceza kanunu maddesine itiraz etmişti.
Çoğu Ekvadorlunun bağlı olduğu Roma Katolik Kilisesi ise ötanaziye şiddetle karşı çıkmaya devam ediyor.
Kolombiya 1997 yılında ötanaziyi suç olmaktan çıkarmış, Güney Amerika ülkeleri açısından bir ilke imza atmıştı.
ALS motor nöron hastalığının en yaygın şekli olup sinir sisteminin bazı bölümlerine aşamalı olarak zarar veren, kas güçsüzlüğüne yol açan ve genellikle gözle görülür erimeye neden olan nadir bir sağlık problemi olarak biliniyor.
Roldan kararın ardından gazetecilere ülkesinin “daha hoşgörülü, daha özgür ve daha onurlu” hale geldiğini söyledi ve ekledi: “İnsan hakları mücadelesi hiçbir zaman asfalt bir yol değildir.”
Babası Francisco Roldan da gazetecilere karmaşık duygular içinde olduğunu, Paola’nın “tarihi bir olay” başardığını ve “Ekvador toplumuna bir miras bıraktığını” söyledi. Roldan “Kızımı kaybedeceğim için kalbim kırık, fakat Paola’yı destekliyoruz” diye ekledi.
Ötanazi ile ilgili yasa tasarısının hazırlanması ve Kongre’de onaylanması aylar sürebilecek bir süreç, ancak Roldan’ın avukatı Farith Simon kararın “derhal uygulanabilir” olduğunu savundu.
Ülke genelinde bir süredir güvenlik kriziyle boğuşan Ekvador hükümeti, uyuşturucu çetesi elebaşı Fito lakaplı Adolfo Macias ile birkaç mahkumun Guayas kentindeki hapishaneden kaçması ve ardından polis araçlarının bombalı saldırılara uğraması üzerine 9 Ocak’ta 60 gün sürecek olağanüstü hal (OHAL) ilan etmişti.
OHAL kapsamında 23.00-05.00 arasında sokağa çıkma yasağı uygulanacağı duyurulmuştu. OHAL kararının ardından suç örgütleri çok sayıda polisi kaçırmış ve araçları ateşe vermişti.
Ayrıca sosyal medyada kartel üyelerince kaçırılan kolluk mensuplarının başlarına silah dayalı şekilde Devlet Başkanı Daniel Noboa’dan yardım istediklerini söylediği görüntüler servis edilmişti.