Ailesine elektronik sigara içtiğini bildiren müdür yardımcısını okulda bıçakladı
Bir e-sigara türü olan puff bar, farklı renkleri ve aromalarıyla gençler arasında yayılıyor. Kalem ve USB'ye benzediği için ailelerin durumu fark edemediğini söyleyen Doç. Dr. Çetinkaya: “İçinde kanserojenler var, ciddi akciğer hasarı riski taşıyor."
Puff bar tek kullanımlık (kullan-at tipte) bir elektronik sigara türü. Renkli ve çekici tasarımları; vanilya, çikolata, çilek, kola, kahve gibi aromalı seçenekleriyle özellikle gençler arasında popüler. Kullanım yaşı ortaokul öğrencilerine kadar düşen puff barların 300 çekimlikten 15 bin çekimliğe kadar farklı çekim sayıları var. Cihazın içindeki çekim sayısı arttıkça kullanım süresi de uzuyor. Çekim sayısı bitince cihaz çöpe atılıyor çünkü dolumu yapılamıyor.
Uzmanlara göre, puff barlarla ilgili üç önemli sorun var. Bir, bu cihazlar fosforlu kalem, USB ve ruja benzediği için aileler ya da öğretmenlerden rahatlıkla gizlenebiliyor. İki, satışı Türkiye’de yasak olmasına rağmen internetten ve tütün satış noktalarından satın alınabiliyor. Üç, gençlerde “Puff bar zararlı değil” görüşü hâkim.
Türkiye’de yapılan bir çalışmaya göre öğrencilerin yüzde 70’i elektronik sigaraların, normal sigaradan daha az zararlı olduğunu, neredeyse yarısı da normal sigaradan daha az bağımlılık yaptığını düşünüyor. Peki durum gerçekten öyle mi? Doktorlara göre elektronik sigaralar, yüksek oranda nikotin içerdikleri için sigara kadar bağımlılık yapıyor. Nikotin ayrıca ergenlik döneminde bilişsel işlevleri olumsuz etkiliyor, ağız ve diş sağlığını tehlikeye atıyor. E-sigaraların taşıdığı bir başka risk, akciğer hasarı yapan hatta ani ölüme yol açabilen EVALI hastalığı. Bir diğer önemli konu ise puff barların kanser yapıcı maddeler barındırması. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk Toraks Derneği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Pelin Duru Çetinkaya, puff barlar başta olmak üzere elektronik sigaralarla ilgili gerçekleri anlattı.
Puff barlar iddia edildiği gibi zararsız mı?
Elbette değil. “Zararlı değil” iddiası tütün endüstrisinin bu ürünleri pazarlama taktiklerinden biri. Aslında tarih tekerrür ediyor. İlk endüstriyel sigaralar 1800’lü yılların ortalarından itibaren yaygınlaşmaya başladı. İnsanlar son derece doğal bir şeymiş gibi sigara içiyordu ki 1912 yılında sigaranın akciğer kanseriyle ilişkili olduğu saptandı. Fakat tütün endüstrisinin gücüyle bu bilgi arka planda kaldı, hatta sigara yararlı şeymiş gibi lanse edildi. Öyle ki sigara şirketleri, sigaranın sağlığa zararları konusundaki kuşkuları dağıtmak için reklamlarında sigara içen doktorlara bile yer verdi. Fakat 1956 yılında Londra’da 59 bin 690 kişi üzerinde yapılan bir çalışmayla sigaranın akciğer kanseri yaptığı kanıtlandı. Yani sigaranın akciğer kanseri ile ilk ilişkisinin kurulmasından tam 44 yıl sonra… Bu çalışmanın ardından sigaranın başka onlarca sağlık sorununa neden olduğu da ortaya kondu.
Bugün tüm dünyada sigaranın zararları artık çok net biliniyor. Satış oranları azalan tütün endüstrisi ise kârını artırmak için her geçen gün farklı ürünler çıkarıyor: Puff barlar, ısıtılmış tütün ürünleri, elektronik nargileler… Bunların tamamıyla özellikle gençler hedefleniyor. Limon, nane, kola, kahve, mango gibi farklı aromalarıyla daha önce sigaraya elini sürmemiş kişiler bile “Bir deneyeyim” diye puff bar kullanmaya başlıyor ve içindeki nikotinden dolayı hızla bağımlı oluyor. Endüstrinin özellikle gençleri hedef almasının sebebi onları nikotin bağımlısı yapmak ki böylece pazar paylarını artırabilsin, kâr edebilsinler. Bunda başarılı da oluyorlar çünkü elektronik sigaralar gençlerde sigaraya geçişte bir basamak oluyor. Sonra bir bakıyorsunuz hem elektronik sigara hem de sigara içmeye başlamışlar, bu durumdaki gençlerin sayısı ne yazık ki çok fazla.
Elektronik sigaralar ne tür sağlık sorunlarına yol açıyor?
Elektronik sigaralar astım, KOAH gibi solunum hastalıklarını tetikleyen, üreme fonksiyonlarını ve vücut savunma sistemlerini bozan maddeler içeriyorlar. Yapılan çalışmalar, elektronik sigara kullanan gebelerin çocuklarında organ hasarları olduğunu, sakatlık oluştuğunu gösteriyor. Yine e-sigaraların 2019 yılında EVALI hastalığına yol açtığı ortaya çıktı. E-sigaralardaki ‘buharın’ solunmasıyla ortaya çıkan EVALI hastalığında akut akciğer hasarı gelişiyor, ani ölüm bile meydana geliyor. Öksürük, kusma, ateş, göğüs ağrısı gibi yakınmalara neden olan bu hastalığın hangi gencin başına ne zaman geleceği belli değil. Ayrıca ergenlik döneminde nikotin kullanımı bilişsel işlevleri olumsuz etkiliyor ve kısa süreli belleğe zarar veriyor. Yine nikotin, diş eti hastalığı, diş çürüğü gibi risklerde de artışa neden oluyor.
Elektronik sigaraların bir kötü yanı daha var: İçeriklerinde hangi maddenin ne kadar olduğunu bilmiyoruz. Yasal bir ürün olmadığı için de denetlenemiyorlar. Dünya Sağlık Örgütü, “İçinde tütün yok” diye belirtilen e-sigaralarda bile tütünün saptandığını gösterdi. Konuşmamın başında, “Bir doktor akciğer kanseriyle sigara ilişkisini ortaya koyduktan 44 yıl sonra sigaranın akciğer kanseri yaptığı tüm dünyada kabul edildi” demiştim. Elektronik sigaraların zararları konusunda her geçen gün yeni yayınlar ortaya çıkıyor ama uzun vadeli etkileri ortaya konuluncaya kadar kim bilir kaç gencimizde hangi hasarlar görülecek. Ne yazık ki ortaokul çocuklarının bile elinde puff bar var.
İçeriklerinde ne var bu ürünlerin?
Bir kere bağımlılık yapan nikotin ve aromatik maddeler içeriyorlar. Aromalar, sertliği azalttığı için gençler dumanı daha derin çekiyor. Bu da ciğerlere daha fazla nikotin ve kimyasal çekilmesiyle sonuçlanıyor. Tütün endüstrisi, “Elektronik sigaralardan duman değil buhar çıkıyor. Biz dumansız hava sahasını destekliyoruz” dese de bu ürünlerin içinde pek çok tehlikeli kimyasal var. Örneğin e-sigaralarda kanserojen olan nitrozaminler ve formaldehit bulunuyor. Dahası bazı çalışmalarda elektronik sigaralarda civa, krom, kurşun gibi ağır metaller tespit edildi. “Buhar çıkıyor” diye mesele önemsizleştirilmeye çalışılıyor ama o “buharın” içindeki zararlı maddelere ortamdaki başka insanlar da maruz kalıyor, dolayısıyla elektronik sigaraların bir de pasif içici yönü var.
Puff barların Türkiye’de satışı yasak mı?
Biz Dünya Sağlık Örgütü Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi uygulayan ülkelerden biriyiz. Bu sözleşmenin iki ana hedefi tütüne olan talebi ve arzı azaltmak olduğu için Türkiye’de bütün elektronik sigaraların satışı ve reklamı yasak. Fakat bu yasaklar çiğneniyor. Puff barlar hem internetten hem de sigara satış yerlerinden kolaylıkla temin edilebiliyor. Mesela ben Adana’da yaşıyorum, okul çıkışlarında pek çok öğrencinin elinde puff bar olduğunu görüyorum. Geçenlerde bir arkadaşım, “Kızım çilekli bir şey çekiyor” diyor. Düşünün, ne olduğundan bile habersiz. Bu cihazlar fosforlu kalem, USB, ruj şeklindeki tasarımları nedeniyle öğretmenlerden, ailelerden gizlenebiliyor. Dolayısıyla hükümetin bu ürünlerin satışına izin vermemesi, bu konuda istikrarlı ve kararlı olması şart. Bir başka sorun, sosyal medyada, filmlerde elektronik sigaraların örtülü bir şekilde reklamının yapılması. Maalesef gençler bu ürünlere adeta teşvik ediliyor. Eskiden ünlülerin elinde sigara vardı şimdi elektronik sigara…
Ülkemizde e-sigara kullanım oranları nedir?
Yasal bir ürün olmadığı için veriler çok net değil. Ama yapılan bir anket çalışmasında yaş ortalaması 22 olan katılımcıların yüzde 32’sinin elektronik sigara kullandığı tespit edilmiş. Aynı çalışmada elektronik sigaranın sigarayla birlikte kullanımı ise yüzde 43,7 bulunmuş. Ne yazık ki ‘masum’ olduğu yanılgısı özellikle gençler arasında çok yaygın. Örneğin ülkemizde yapılan bir başka çalışmada öğrencilerin yüzde 70’i elektronik sigaraların normal sigaradan daha az zararlı olduğunu, yüzde 47’si de normal sigaralardan daha az bağımlılık yaptığını söylüyor. Bu arada Batı ülkelerinde de aynı sorun var. ABD’de 2011 yılında elektronik sigara yüzde 1,5 oranda kullanılırken 2020’de bu oran yüzde 19,6’ya yükselmiş. Yine ABD’de 2016 yılında ortaokul ve lise öğrencileri arasında en yaygın kullanılan tütün ürünü elektronik sigara olmuş.
Peki elektronik sigaralar, sigarayı bırakma aracı olarak kullanılabilir mi?
Tütün endüstrisinin savı şu: “Siz sigarayı bırakamazsınız, o nedenle daha az zararlı ürüne yani elektronik sigaraya geçin.” Bir kere hangi çalışmaya göre daha az zararlı, bu belli değil. Bakın, tütün endüstrisinin de vakıfları var ve pek çok ‘bilimsel çalışmayı’ destekliyorlar. Hatırlayın, pandemi döneminde “Sigara içenler COVID olmuyor” bile dediler. Oysa sigara içenlerde COVID’in 14-16 kat daha ölümcül ve hastalık yapıcı olduğu araştırmalarla ortaya kondu. Yine tütün endüstrisi, vakıfları üzerinden yürüttükleri sosyal sorumluluk projeleriyle az gelişmiş ülkelere giriyorlar ve hükümetlerle iş birliği yapıyorlar. Fakat Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi’ne göre tütün şirketleriyle hükümetler aynı çatı altında toplanamaz.
“Sigarayı bırakma aracı olabilir mi?” sorunuza ise “Hayır” yanıtını vereceğim. Çünkü endüstrinin karşısındaki yansız çalışmalar, elektronik sigaraların sigara bırakma yöntemi olmadığını gösterdi. Şöyle açıklayayım: Sigarada psikolojik bağımlılık, davranışsal bağımlılık ve nikotin bağımlılığı olmak üzere üçlü bağımlılık var. Elektronik sigara parmak ve ağız alışkanlığını devam ettirdiği için psikolojik ve davranışsal bağımlılığı sürdürüyor. Yine bu sigaraların içinde nikotin de bulunduğu için nikotin bağımlılığı da devam ediyor. Bağımlılığı sürdüren üç faktörden hiçbiri ortadan kalkmıyor, dolayısıyla kişi bir süre sonra sigaraya geri dönüyor, hatta çoğu zaman ikisini beraber kullanıyor.
Sigara ya da elektronik sigarayı bırakmak isteyenlere ne önerirsiniz?
Sigara bağımlılığı iradeyle çözülebilecek bir durum değil, bağımlılık bir hastalık ve bağımlılığın tedavisi var. O nedenle bir göğüs hastalıkları uzmanından ya da sigarayı bırakma merkezlerinden yardım alabilirsiniz. Bu merkezlerde sigara ve e-sigara bağımlılığı bilişsel davranışçı tedaviler ve ilaç tedavileriyle başarılı bir şekilde ortadan kaldırılabiliyor. Dolayısıyla tavsiyem, çözümü yanlış yerlerde aramamanız. Son olarak gençler, aileler ve eğitimciler elektronik sigara konusunda çok bilinçli olmalı. Bu ürünler çok tehlikeli, lütfen kimse “Sigaradan daha masum” diye düşünmesin, gençler bu ürünlerden de sigaradan da uzak dursun.
6 Aralık 2024 - D vitaminiyle ilgili bu bilgileri mutlaka öğrenin: 21 soru, 21 cevap
29 Kasım 2024 - Astım ve KOAH’ta 50 yıl sonra “mucize” tedavi mi geldi? Uzmanı yanıtlıyor
22 Kasım 2024 - Tarih yazıldı: Körlüğe karşı yeniden programlanmış hücreler
16 Kasım 2024 - “Bana bir şey olmaz” demeyin. İnme pusuda bekliyor olabilir
6 Kasım 2024 - Aile hekimleri yeni yönetmeliğe neden karşı çıkıyor? Neden iş bıraktılar?