Sağlık Bakanlığı’ndan 24 sayfalık Maymun Çiçeği rehberi
M çiçeği iki yıl önce 116 ülkeye yayılıp yaklaşık 10 ayda kontrol altına alınmıştı. Peki salgın o zaman neden bu kadar ses getirmedi? Şimdi tehlike ne? Prof. Dr. Esin Şenol, DSÖ’nün ikinci kez acil durum ilan etmesinin ardındaki nedenleri açıklıyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Afrika’yı etkisi altına alan M çiçeği salgınıyla ilgili geçen çarşamba ‘küresel acil durum’ ilan etti. DSÖ iki yıl önce de M çiçeği için bu kararı almış, yaklaşık 10 ay sonra da kaldırmıştı. Peki şimdi hastalık neden daha fazla dikkat çekiyor? M çiçeği COVID 19 gibi bir pandemiye yol açar mı? Hastalık nasıl yayılıyor? Bu soruların yanıtlarını ve daha fazlasını öğrenmek için Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Esin Şenol ile görüştüm. İşte 20 soruda merak edilenler.
Maymun çiçeği, MPox ve M çiçeği. Hastalığın hangi adı doğru?
DSÖ Kasım 2022’de ‘maymun çiçeği’ adını ayrımcılığı ve damgalamayı azaltmak için Mpox olarak değiştirdi. Çünkü hastalık adlandırmalarında hayvan ve bölge adlarının geçmesi ayrımcılığa ve damgalanmaya neden olabiliyor. M çiçeği ise hastalığın Türkçeye çevrilmiş hali.
M çiçeği yeni bir hastalık mı?
Hayır, virüs ilk kez 1958’de Danimarka’da bir laboratuvarda araştırma amaçlı tutulan maymunlarda keşfedildi. İnsanlarda ise ilk kez 1970 yılında Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde görüldü. O zamandan bu yana Afrika’nın bazı bölgelerinde zaman zaman salgınlar meydana geldi. Afrika kıtası, hastalığı kontrol altına almak için uluslararası destek talep etse de bu istekleri karşılık bulmadı. Çünkü M çiçeği uzun süre sadece Afrika’ya özgü bir sorun olarak kabul edildi. Oysa seyahat, ticaret gibi sebeplerle yerel salgınlar hızla küresel bir tehdit haline gelebiliyor. M çiçeği hastalığı ve COVID-19 bu açıdan iyi örnekler.
DSÖ’nün M çiçeği ile ilgili küresel acil durum ilan etmesi ne anlama geliyor? Acil durum kararı ne zaman alınır?
Küresel acil durum ilanı, dünyayı tehdit eden ciddi bir hastalık riski olduğunda alınır. Bu ilan, tüm dünyaya şu mesajı verir: “Hastalık hızla yayılıyor, yüksek ölüm oranına sahip ve sağlık sistemlerine ciddi yük bindirebilir. Salgını durdurmak için gerekli önlemleri alın.”
DSÖ, M çiçeği ile ilgili Temmuz 2022’de de küresel acil durum ilan etti. Hastalık şimdi neden daha fazla dikkat çekti?
O dönemde M çiçeği salgını Afrika dışında ilk kez yaygınlık kazandı. Aralarında Türkiye’nin de olduğu 116 ülkede hastalık tespit edildi. Salgın, dünya çapında 100 bin civarında kişiyi etkiledi ve yaklaşık 200 kişinin ölümüne neden oldu. Ancak salgının kontrol altına alınmasıyla yaklaşık 10 ay sonra yani Mayıs 2023’te acil durum kaldırıldı.
Şu anda daha fazla dikkat çekmesinin sebebi yeni bir varyantın (klad 1b) ortaya çıkması. Bu varyant daha hızlı yayılıyor ve daha yüksek ölüm oranlarına sahip.
M çiçeğinin kaç türü var?
İki ana tür var: Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde ve çevresinde baskın olan klad 1 ve 2022 küresel salgınına neden klad 2.
Klad 1’in daha şiddetli enfeksiyonlara yol açtığı ve daha yüksek ölüm oranına sahip olduğu düşünülüyor.
Şu anda gündemde olan tür ise geçen eylül ayında ortaya çıktığı düşünülen Klad 1b varyantı. Klad 1’den türeyen bu varyant daha hızlı yayılıyor ve daha ölümcül.
Yeni varyant yalnızca Afrika’da mı görüldü?
Eylül 2023’ten beri Afrika’da klad 1b’nin yol açtığı M çiçeği salgını devam ediyor. Ocak 2024 tarihinden günümüze kadar yani son sekiz ayda yalnızca Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde 15 bin 600 kişi hastalandı, 537 kişi ise hayatını kaybetti. Ruanda, Burundi gibi komşu ülkelerin de aralarında olduğu 12 ülkeye daha yayılım oldu. Zaten bu hızlı yayılım ve yüksek ölüm oranı nedeniyle geçen hafta önce Afrika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (Afrika CDC), ardından DSÖ acil durum ilan etti. Geçen perşembe yeni varyant ilk kez Afrika dışında bir ülkede, İsveç’te görüldü. Muhtemelen başka ülkelerde de görülecektir.
Virüs ne kadar öldürücü?
2022’deki salgında ölüm oranı binde 2’ydi. Şimdi hastalananlarda ölüm oranı yaklaşık yüzde 3-4.
M çiçeği nasıl bulaşıyor?
Esas bulaşma yolu, hasta bir kişiyle yakın deri temasıdır. Bu temaslar arasında sarılma, dokunma, tokalaşma, cinsel temas gibi fiziksel etkileşimler yer alır. Ayrıca hasta bir kişinin kullandığı çarşaf, havlu, giysi gibi kişisel eşyaların ortak kullanımıyla da virüs bulaşabilir.
Ağızdan ağıza temas, nefesle ve konuşma sırasında damlacıklar yoluyla da bulaşabileceği düşünülüyor.
2022’deki salgın erkekle seks yapan erkekler arasında daha yaygındı. Mevcut salgın ise başta kadınlar ve 15 yaş altı çocuklar olmak üzere herkesi etkiliyor.
Belirtiler temastan ne kadar süre sonra ortaya çıkıyor?
Ortalama 6-13 gün sonra…
İlk çıkan belirtiler neler?
Önce ateş, kırıklık, halsizlik, eklem ağrılarıyla başlıyor. Yani insanlar grip geçirdiklerini zannediyor. Ayrıca boyunda lenf bezleri şişiyor. Sonra da yüzde, ağız içinde, genital bölgede, el içi ve ayak tabanında döküntüler başlıyor. Bu döküntüler zamanla içi sıvı dolu kabarcıklara dönüşebiliyor.
Ama M çiçeği hastalığı herkeste bağıra bağıra görünmüyor. Bazı insanlarda uyuzla veya alerjik döküntülerle karışabiliyor.
Vücutta kalıcı hasar bırakır mı?
Genellikle iyileşen bir hastalık. Ama miyokardit dediğimiz kalp kası tutulumu yapabilir. Ölüm oranının çok yüksek olduğunu hatırlatayım. 100 vakadan üç-dördü hayatını kaybediyor. COVID’in ilk dönemlerinde ölüm oranı 100 vakada 2,5’ti.
Hastalığı bir kez geçirmek kalıcı bir bağışıklık sağlar mı yoksa hastalığı yeniden geçirmek mümkün mü?
Hastalığın tam bağışıklık sağlayıp sağlamadığını henüz kesin olarak bilmiyoruz. Fakat tekrar enfekte olan vakalar mevcut. Bu durum virüsün alt türlerinden kaynaklanıyor olabilir.
Tedavisi var mı?
Tedavide çiçek hastalığında kullanılan ‘Tecovirimat’ adlı bir antiviral ilaç kullanılıyor. Ama bu ilacın ne kadar etkili olduğu konusunda kesin bir bilgiye sahip değiliz.
M çiçeğinin çiçek hastalığıyla bir ilgisi var mı?
Evet, var. M çiçeği virüsü çiçek hastalığı virüsünün yakın akrabası.
Aşıyla önlenebilir mi?
Evet, M çiçeği aşıyla önlenebilir. ABD’de 2019 yılında onaylanan Jynneos adında bir aşı var. Bu aşı hem çiçek hastalığına hem de M çiçeğine karşı etkili. Ancak bu aşının tedarikinde ciddi sorunlar yaşanıyor. Özellikle Afrika’da yaklaşık 10 milyon doz aşıya ihtiyaç varken aşı üreticisi firma Afrika’ya yalnızca 15 bin doz aşı bağışlamış durumda. Bu sayının ihtiyaç duyulan miktarın çok altında olması salgının kontrol alınmasını ciddi şekilde tehlikeye sokuyor.
Çiçek aşısıyla aşılanmış kişiler M çiçeğine karşı bağışık mı?
Evet, çiçek aşısı yaptırmış kişilerin M çiçeğine karşı bağışıklık geliştirdiği düşünülüyor. Ülkemizde çiçek aşısı en son 1980 yılında uygulandı. Bu tarihten sonra çiçek hastalığı ortadan kalktığı için aşı uygulamasına son verildi. 1980 öncesinde aşılanan kişilerin M çiçeğine karşı yaklaşık yüzde 85 oranında korunabileceği düşünülüyor.
Türkiye’de hiç vaka görüldü mü?
2022 yılındaki salgında Türkiye’de de vakalar saptandı. Fakat Sağlık Bakanlığı kaç kişi olduğunu açıklamadı. Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’ne (CDC) göre 2022’de ülkemizde 12 kişide M çiçeği görüldü. Bakanlık önceki gün 2024 boyunca hiç vaka görülmediğini açıkladı.
M çiçeği sizce COVID-19 gibi bir pandemiye sebep olur mu?
Hayır, bence pandemiye yol açmaz. Ancak önümüzdeki yıllarda dalgalar halinde yeniden ortaya çıkabileceğini ve bizi rahatsız etmeye devam edeceğini düşünüyorum.
M çiçeği insandan kedi köpek gibi evcil hayvanlara geçer mi?
CDC’nin yaptığı yeni bir çalışmaya göre kedi ve köpek gibi evcil hayvanların üzerinde M çiçeği PCR ile tespit edilse de bu hayvanlarda aktif bir enfeksiyon geliştiğine dair bir kanıt yok.
Bu arada sincap, fare gibi kemirgenlerden insanlara M çiçeğinin geçebildiğini not düşelim.
Peki korunmak için önerileriniz nelerdir?
Uluslararası uçuşlarda özellikle de Afrika’ya yapılanlarda maske takmak ve el hijyenine dikkat etmek gerekiyor. Şüpheli belirtiler fark edildiğinde vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı.
Şüpheli belirtiler gösteren kişilerle yakın temas halinde de hemen sağlık uzmanlarına danışmak önemli.
Ortak kullanılan giysi ve çarşaflara da dikkat etmek gerekiyor. Ne yazık ki göçmen kampları veya deprem bölgesi gibi yerlerde kırılgan gruplar arasında hastalığın yayılma riski yüksek. Türkiye’de bir yayılma olursa hastalığı kontrol altına almak zor olabilir. Bu yüzden durum ciddileşmeden önlem almak çok önemli. Hekimlerin bilgilendirilmesi, aktif taramaların yapılması, bir salgın hazırlık planının oluşturulması, ilaç ve aşı tedariğinin sağlanması gibi adımlar atılmalı. Ama anladığım kadarıyla vakalar ayyuka çıkmadan harekete geçmeyeceğiz.