Şimdi de şistozomiyaz salgını: Bağırsaklara yerleşip büyümeyi yavaşlatıyor
DSÖ’den M çiçeği virüsü için küresel eylem çağrısı yaptı, salgınla mücadele için 135 milyon dolarlık kaynak gerektiğini duyurdu. Kızılhaç da Afrika’da M çiçeğiyle mücadele için 40 milyon İsviçre frangı toplamak üzere acil yardım kampanyası başlattı.
Dünya genelinde endişe yaratan M çiçeği salgını, sağlık otoritelerini harekete geçirdi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, bu yeni salgının kontrol altına alınabilmesi için tüm dünyaya acil bir çağrıda bulundu.
Ghebreyesus önümüzdeki 6 ay içinde M çiçeği virüsüyle etkili bir şekilde mücadele edebilmek için 135 milyon dolarlık bir kaynağa ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Sosyal medya platformu X’te yayımlanan açıklamasında bu salgının durdurulabileceğini vurgulayan Ghebreyesus “Bu karmaşık salgına müdahale etmek için küresel çapta kapsamlı ve koordineli bir çalışma şart” dedi.
DSÖ bu süreçte uluslararası iş birliğinin önemine dikkat çekerek ülkelerin birlikte hareket etmesi gerektiğini söylüyor.
Güney Afrika’da ise durum biraz daha umut verici. Cumhurbaşkanlığı İşleri Bakanı Khumbudzo Ntshavheni ülkede şu ana kadar 24 M çiçeği vakası kaydedildiğini ve ne yazık ki 3 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Ancak sevindirici bir şekilde, son vakanın Temmuz ayında kaydedildiğini ve salgının ülkede kontrol altında olduğunu söyledi.
Güney Afrika’da M çiçeği salgını sadece insanları etkilemekle kalmadı, aynı zamanda hayvancılık sektöründe de ciddi önlemler alınmasını gerektirdi.
Ntshavheni bugüne kadar 30 büyükbaş hayvan çiftliğinin karantina altına alındığını ve toplamda 92 binin üzerinde sığır ve 600’e yakın koyunun aşılandığını belirtti.
Dünya genelinde M çiçeği salgınına karşı yürütülen mücadele önümüzdeki aylarda daha da yoğunlaşacağa benziyor. DSÖ bu salgının üstesinden gelebilmek için tüm dünyayı birlik olmaya çağırıyor.
Bu tehlikeli virüsle mücadele için Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC) acil bir yardım kampanyası başlattı. IFRC Afrika’daki M çiçeği salgınına karşı mücadele edebilmek için 40 milyon İsviçre frangı toplama hedefi koydu.
IFRC’nin Acil Durumlar Halk Sağlığı Kıdemli Görevlisi ve Acil Durum Operasyonları Başkanı Gwen Eamer bu kritik kampanyanın nedenini açıklarken, “Bu salgının ölçeği sınırlarımızı zorluyor. Daha fazla kaynağa acilen ihtiyacımız var” dedi. Eamer, toplanacak yardımların Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Burundi gibi salgının en yoğun yaşandığı ülkelere yönlendirileceğini belirtti. Ayrıca virüsün yeni türü olan “klad 1b” vakalarının görüldüğü veya risk altında olan diğer Afrika ülkelerinde de kullanılacağını vurguladı.
Eamer bu mücadeleyi yalnızca kısa vadeli bir kriz olarak görmediklerini ve Afrika genelinde uzun vadeli dayanıklılık oluşturmayı hedeflediklerini söyledi. Bu, aşıya erişimden testlerin yaygınlaştırılmasına kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Ayrıca, bu hastalıkla ilgili toplumsal dışlanmanın da ele alınmasının önemine dikkat çekti. Eamer “M çiçeği, en savunmasız ve dışlanmış grupları orantısız bir şekilde etkiliyor” diye ekledi.
Bu arada DSÖ Sözcüsü Tarik Jasarevic de salgının ciddiyetini vurguladı. Jasarevic virüsün hızla yayılan “klad 1b” türüne dikkat çekerek, bu yeni türün bulaşma yollarını daha iyi anlamaları gerektiğini belirtti. Ülkelerin, virüsün sınırlarına ulaşması durumunda hazırlıklı olmaları gerektiğini söyleyen Jasarevic, bulaşma zincirini anlamanın salgınla mücadelede kritik bir adım olduğunu söyledi.
M çiçeği virüsü genellikle kemirgen hayvanlardan ya da enfekte olmuş insanlardan bulaşan bir hastalık. İlk belirtiler virüsü kaptıktan sonraki 5 ila 21 günde ortaya çıkabiliyor. Virüs genelde yüksek ateş, baş, sırt ve kas ağrısı, lenf bezlerinde şişlik, yorgunluk, üşüme, titreme ve ciltte su çiçeğine benzer kabarcıklara neden oluyor.
Virüs kişisel eşyaların ve vücut sıvılarının temasıyla yayılabiliyor. Tedavi için özel bir yöntem bulunmamakla birlikte, antiviral ilaçlar kullanılıyor ve hastaların büyük çoğunluğu birkaç hafta içinde iyileşiyor (Yazarlarımızdan Özgür Gökmen Çelenk’in M çiçeği virüsüne ilişkin detaylı yazısı için tıklayın).
DSÖ “maymun çiçeği hastalığı (Monkeypox)” ismini, 2022’de ırkçılık ve ayrımcılık kaygısıyla “mpox” olarak değiştirmişti.
Bu arada özel bir tedavi yöntemi bulunmayan hastalığın tedavisi antiviral ilaçlarla yapılıyor. Vakaların büyük kısmı hastalığı hafif geçiriyor ve birkaç hafta içinde sağlığına kavuşuyor.