Özel’den kurultay öncesi ‘değişim’ hatırlatması: 31 Mart’ta eskiyle yeni yarıştı
Ak Parti, kamuoyunca çok tartışılan ve çok eleştirilen 'etki ajanlığı' düzenlemesinde geri adım atmaya hazırlanıyor. Muhalefet temsilcileriyle görüşen AKP'liler, yargı paketinde yer alan söz konusu maddedeki 'muğlaklıkları giderecek'lerini söylüyor.
Milli İstihbarat Teşkilatı’nca 4 Mayıs’ta hazırlanan ve Anadolu Ajansı (AA), TRT başta olmak üzere birçok kanalda yayınlanan videoda açık kaynaklı bilgilerden yararlanarak yapılan analiz çalışmalarıyla raporlar ‘casusluk faaliyeti’ olarak tanımlanıyordu.
‘Yapımdan’ kısa süre sonra TRT Haber ‘9. Yargı Paketi’nin detayları belli oldu’ başlıklı bir haber yaptı. Dikkati çeken, yasalara ‘yeni tip bir casusluk’ tanımının eklenecek olmasıydı. TRT’ye göre yabancı istihbarat örgütlerinin Türkiye’deki casusluk faaliyetinin önlenmesi için yasal düzenlemeler yapılacaktı.
Ardından Yeni Şafak’ta da benzer bir haber yayımlandı. Hükümete yakınlığıyla bilinen gazete düzenlemeyi ‘etki ajanlığı’ olarak tanımladı. “İstihbarat mücadelesinde yeni bir boyut” diyen Yeni Şafak yasanın ‘Türkiye lehine gibi görünüp aleyhte propaganda yaparak kamuoyu oluşturan etki ajanlarını kapsayacağını’ yazdı.
Buna göre ‘sosyal medya aracılığıyla Türkiye aleyhine propaganda yürüten etki ajanlarına, ülkenin ekonomik, toplumsal ve kamu düzenini bozanlara’ cezai müeyyide uygulanacaktı.
Haber kamuoyunda tepki çekti. ANKA Haber Ajansı da bu sırada yasa taslağını yayınladı. Taslak metne göre 9. Yargı Paketi’yle Türk Ceza Kanunu’na (TCK) yeni bir madde ekleniyordu.
Söz konusu madde bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ön gören ‘Devlet güvenliği ile ilgili belgeleri elinde bulundurma’ başlıklı 339. maddenin sonrasına konacak ve 339/A ismini alacaktı.
Maddeye göre ‘devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda’ araştırma yapan veya yaptıranlar hapis cezasına mahkum olacaktı. Ayrıca devletin savaş hazırlıklarını, savaş etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeyle atanlar da hapis cezası alacaktı. Ancak bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması Adalet Bakanı’nın iznine bağlı kılınacaktı.
Pek çok sivil toplum kuruluşu (STK), gazeteci ve araştırmacıyı zan altında bırakma riski barındıran maddenin ‘netleştirileceği’ belirtildi.
AK Parti ile muhalefet arasındaki temaslarda taslağın Meclis’e gelmeden önce maddedeki muğlak ifadelerin düzeltilmesi gerektiği yönünde görüş birliğine varıldığı öğrenildi.
Bir devlet veya organizasyonun çıkarları doğrultusunda Türk vatandaşları veya kurum ve kuruluşları hakkında araştırma yapan veya yaptıranlara hapis cezası getiren maddenin çerçevesinin netleştirilmesi bekleniyor.
CHP milletvekillerinin yargı paketine ilişkin eleştirilerinin odağında ‘etki ajanlığı’ maddesinde yer alan ve uygulamada pek çok farklı yoruma neden olarak yaygın suçlamalara konu olabileceği yer aldı.
Madde mevcut haliyle ‘devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda Türk vatandaşları veya kurum ve kuruluşları ya da Türkiye’de bulunan yabancılar hakkında araştırma yapan veya yaptıranlar hapis cezası’ getirilmesini düzenliyor.
Ana muhalefet partisi maddeyle Avrupa Birliği fonlarından yararlanan birçok kurumun da casuslukla suçlanabileceğine dikkat çekerek itiraz ediyor. Kulislere yansıyan bilgilere göre AKP tarafında bu itiraz yerinde bulunsa da maddenin tamamen çekilmesi değil net sınırlar konarak yeniden düzenlenmesi üzerinde duruluyor.
CHP’nin itirazlarının yoğunlaştığı üç ana madde içinde taslakta yer alan ‘kadının soyadı’ düzenlemesi de var.
Taslağa göre 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 187’nci maddesinde yer alan, kadınların evlendikten sonra bekarlık soyadlarını tek başına kullanamaması söz konusu olacak. Anayasa Mahkemesi’nin kadınların bekarlık soyadını kullanabilmesi yönündeki kararı hatırlatılarak bu maddeye itiraz ediliyor.
Ancak edinilen bilgiye göre Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmayarak Soyadı Kanunu içinde bazı maddelerin değiştirilmesi gündeme gelebilir. Torba kanun halinde getirilecek yargı paketinin TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nda da görüşülmesi üzerinde duruluyor.
CHP’nin bir diğer itirazı taslağın 17’nci maddesinde yer alan Bölge Adliye Mahkemesindeki en kıdemli Cumhuriyet Savcısının Cumhuriyet Başsavcı Vekili olarak görev yapmasına son verilmesi. Bu düzenleme Seçim ve Siyasi Partiler Yasası değişikliği ile getirilen seçim kurullarındaki en kıdemli hakim uygulanmasının kaldırılmasına benzetilerek eleştiriliyor.
Meclis Başkanvekili CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca dün Parlamento Muhabirleri Derneği’ni ziyaretinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. “Etki ajanlığı” düzenlemesinin tamamen geri çekilmesi gerektiğini dile getiren Karaca komisyon aşamasında CHP’nin etkili muhalefet sergileyeceğini belirtti.
ANKA’da yer alan habere göre Karaca şunları söyledi:
“Komisyona geldiğinde o konuda çok ciddi bir muhalefet sergilenecek. Umarım AYM sürecine gitmeden kanun teklifinin sahipleri bu konudaki yanlışlarından dönerler, maddeyi de teklif kapsamından çıkarırlar. Her şey etki ajanlığı kapsamında casusluk faaliyetine girebilir. Hukukta bir virgül, bir kelime çok ciddi yorumlamalara sebebiyet verecek meseleler olabilir. İktidara göre beka farklı bir şey. Muhalefetin bekası açlıkla sınanacak çocuklar, kadınlar ve yoksulluk diyoruz biz. Onu yorumlayacakların politikalarına göre etki ajanlığı farklı bir şey. Kanunlar somut olmalı soyut olmamalı.
Eğer çıkacaksa belli sınırları olmalı ama etki ajanlığı meselesi sınırlandırılarak da geçmemeli. Çok iyi bir düzenleme olabilir ama uygulayıcıların elinde hepimiz için çok farklı yorumlanarak kötü sonuçlar doğurabilir. Kişisel kanaatim etki ajanlığı meselesinin tamamen geri çekilmesi gerektiği yönünde. Daha özgürlükçü, demokratik bir anayasa istiyoruz diyerek anayasa çalışmalarını başlatıyoruz diyenlerin de büyük sınavıdır 9. Yargı Paketi’ndeki etki ajanlığı meselesi. (Kadının soyadını kullanmasına ilişkin düzenleme) AYM kararına rağmen düzenlemenin mutlaka geri çekilmesi gerektiğini ve AYM kararına uygun bir düzenlemenin hayata geçmesini diliyorum.”