CHP’nin yeni tüzüğünü sorduk: Önseçimde akrabacılık riski, genel merkez kotası, Kılıçdaroğlu’nun temennisi…

Sandıktan birinci çıkarak büyük bir sürpriz yapan CHP üstünden çok zaman geçmeden tüzük kurultayına gidiyor. Peki hangi maddeler neden değişiyor? Tüzük Komisyonu Üyesi Zeynel Emre’ye sorduk.

Siyaset 5 Eylül 2024
Fotoğraf: CHP tüzük kurultayı 4 Eylül'de başladı.

Mart 2024’te düzenlenen yerel seçimlerde 47 yıl sonra sandıktan birinci çıkarak özgüven tazeleyen CHP’de gündem, tüzük kurultayı.

Konu ilk olarak 14-28 Mayıs 2023’te düzenlenen cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerindeki yenilgiden sonra CHP içinde yükselen ‘değişim’ sesleriyle gündeme gelmiş, eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu tüzük değişikliğini masaya koymuştu. Ancak somut bir adım atılmadı.

Tüzük kurultayına ilişkin somut adım, tabana ve kamuoyuna söz verildiği gerekçesiyle Kılıçdaroğlu’nun halefi Özgür Özel tarafından atıldı. Ve süreç Sivas Kongresi’nin 105. yıl dönümünde, yani 4 Eylül itibariyle başladı.

Yapılan sembolik açılışla başlayan kurultayda bugün son toplantı yapılacak ve tüzüğün taslak metni tamamlanacak. Daha sonra da 7-8 Eylül tarihleri arasında parti programı değişikliğiyle ilgili çalıştaylar yapılacak. 9 Eylül’de partinin kuruluş yıldönümü kutlama etkinlikleriyle de sona erecek.

Şimdilik eleştiriler ön seçim ve genel merkeze adaylıkları belirlemede verilen yüzde 15’lik kontenjan konularında yoğunlaşıyor.

Yenilenecek tüzük ve kurultay süreciyle ilgili merak edilenleri CHP İstanbul Milletvekili ve Tüzük Komisyonu Üyesi Zeynel Emre’ye sorduk.

Fotoğraf: 43 yaşındaki Zeynel Emre İstanbul’lu.

İhtiyaçtan doğan bir değişiklik

Neden böyle bir değişikliğe gidildiği sorumuza “tamamen ihtiyaçtan kaynaklı bir değişiklik” yanıtını veren Emre teknoloji ve araçları, Meclis’teki yasal düzenlemeler ve yönetim sistemleri değiştikçe tüzüklerin de değişmesinin gerekli olduğunu söyledi.

“CHP’de son tüzük değişikliği 2018’de yapıldı. 2018’den beri değişen sayısız faktör var. Uzun süredir konuşulan bir süreç. 2023’ten bu yana üzerinde duruyoruz, bu sene gerçekleşiyor” dedikten sonra temel hedefin parti üyelerini sürece daha fazla katmak olduğundan bahsetti ve bu amaçla yapılacak değişikliklere değindi.

Cinsiyet kotası ve önseçim uygulamaları öne çıkıyor

İçeriğe dair konuşan Emre “Öne çıkan konulardan biri önseçim. Geçtiğimiz seçimde olmadı ancak bir sonraki seçimde mutlaka olmasını istediğimiz bir uygulama. Bunun dışında dijital çağa entegrasyon önemsediğimiz bir başka konu. Çağın imkanlarını kullanarak üyelerin süreçlere katılımını arttırmak istiyoruz” dedi.

Emre sözlerine “Ve tabii ki de cinsiyet kotası önemsediğimiz bir başka konu” diyerek devam etti. Kurultayda cinsiyet kotasını önseçimde nasıl uygulayacaklarına dair çalıştıklarını aktardı.
Yayınlanan taslak tüzük metnine göre mevcut tüzükte yüzde 33 olarak belirlenen kadın kotası kademeli olarak önce yüzde 40’a ardından yüzde 50’ye yükseltilecek.

Güçlü genel sekreterlik

Kamuoyuna yansıdığı kadarıyla dikkati çeken bir madde de güçlü genel sekreterlikti.
Siyasetçi bu pozisyonun parti içindeki yetki ve temsilinin artması için de çalıştıklarını söyledi.
Aynı zamanda geçmiş tüzükte yer alan “küçük kurultay”ın “Büyük Danışma Kurulu” adı altında yeniden tüzüğe ekleneceğini söyledi ve parti içinde kurulmuş ancak tam etkin olmayan kurulların zamanında toplanması için böyle bir değişikliğe gidileceğini ekledi.

‘Finalde mutabık olacağız’

Tüzük değişikliğiyle ilgili parti içindeki olumsuz düşünceler için “tüm görüşler kıymetli, herkes fikrini söylemeli” diyen Emre taslak metin üstünden yapılan revizyonların bu öneriler üstünden geldiğini söyledi.

Tüzüğün son halinin CHP’lilerin en çok ortaklaşabilecekleri ve siyasi kanuna en uygun şekilde oluşturulacağına değindi. Farklı görüşlere rağmen tüzüğün final halinin “tüm paydaşlarca çok büyük oranda onaylanacağını” ekledi.

Genel merkez kotasının yüzdesi henüz belli değil

Tüzük taslağında örgüt denetiminde önseçim veya örgüt denetiminde aday yoklaması yapılan seçim çevrelerinde Parti Meclisi’nin (PM), Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) üye tam sayısının yüzde 15’i kadar sırayı “genel merkez kontenjanı” olarak belirleyebileceği maddesi de var.

Genel Merkez kontenjanına ayrılan sıraların üçte birinin il örgütüne, üçte birinin gençlik ve kadın kolları üyelerine ve kalan üçte birinin de  TBMM’nin mevcut partili üyelerine ayrılması hedefleniyor.

Bu maddenin neden eklendiğiyle ilgili soruya Zeynel Emre’den gelen yanıt şu şekilde:
“Şöyle bir örnek vereyim. Mesela bir milletvekilimiz günlerce plan bütçe komisyonunda görev yapıyor, doğal olarak da bölgesinde çok aktif çalışamayabiliyor. Bu durumda partinin bölgeye git-gelleri engellememesi adına küçük oranda böyle bir değişiklik yapılması planlanıyor. Yüzde henüz belli değil, tartışılıyor.”

Genel başkan adaylarına yüzde 10 sınırı

Mevcut tüzükte genel başkan adayı olmak için delegelerin en az yüzde beşinin yazılı önerisi koşulu varken yayınlanan taslak metinde bu madde “en az yüzde beş, en çok yüzde 10’unun yazılı önerisi” olarak sınırlanıyor.

Bu “yüzde 10” sınırlaması ise bazı soru işaretleri yarattı. Neden böyle bir maksimum sınıra ihtiyaç duyulduğunu sorduğumuz Emre, “Genel başkan yarışlarında bir imza arttırma çabalarına girilebiliyor. Bunun önüne geçmek istiyoruz. Yeterli imzayı bulsun yeterli. Bu şekilde daha demokratik olacağına inandığımız için bu sınırlamayı getirmek istiyoruz” ifadesini kullandı.

‘Kimsenin on binlerce akrabası yoktur’

Yayınlanan taslak tüzük metnine göre milletvekilliği seçimlerinde bir kişi en fazla üç dönem üst üste seçilebilecekken dönem sürelerinin toplamı 15 yılı geçmiyorsa bu kural uygulanmayacak.
Önseçim, örgüt denetiminde önseçim, aday yoklaması, örgüt denetiminde aday yoklaması yöntemlerinde ise dönem koşulu aranmayacak.

Tartışmalı olan bir diğer madde de buydu. Çünkü bir milletvekili adayının belli bir seçim bölgesinde, ilçe ya da il örgütüne çok sayıda akraba ve tanıdığını üye yaparak dönem sınırını egale edip önseçimle milletvekili adayı olabileceği eleştirileri geldi.

Konuyla ilgili “Büyükşehirlerde yüz binlerce üyemiz var. Sadece İstanbul’da 300 binden fazla kişi parti içerisinde görev alıyor. Her milletvekilinin bölgesinde 100 binden fazla kişi çalışıyor. Her bölgeye tek tek bakın, kimsenin eşi dostu ya da akrabası yoktur” şeklinde konuşan Emre “Kim ne kadar süre boyunca akrabasıyla seçilebilir? Zannediyorum kimsenin on binlerce akrabası yoktur. Hakkaniyetli önseçim yapıldığı sürece böyle bir problem yaşanmaz” dedi.

Kılıçdaroğlu da böyle olsun isterdi

Peki tüzük taslağı Kılıçdaroğlu’na gösterildi mi?

Birçok kişi tarafından merak edilen bu soruyu sorduğumuz Zeynel Emre tüzük değişim sürecinin 2023’ten beri devam eden bir durum olduğunu hatırlatarak Kılıçdaroğlu’nun da daha iyi bir tüzük hazırlanmasını isteyeceğinden bahsetti:

“Benim bildiğim kadarıyla geçtiğimiz günlerde Sayın Özgür Özel yaptığı ziyarette tüzük taslağını kendisinin görüş ve önerilerine sundular. Ben de bu görev bana verildiğinde kendisine fikrini sordum ve bana da ‘bildiğiniz, daha önce çalıştığınız bir alan’ dedi. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da ister ki yeni tüzük daha demokratik, daha kapsayıcı olsun. Kendisinin temennileri de daha iyi bir tüzük çıkması yönündedir.”

Bugün taslak tüzük metnine dair son kurultay yapılacak ve 9 Eylül’de yeni tüzük halka arz edilecek.

Tüzükte neler var?

Tüzük taslağında yer alan maddelerden birkaçı şu şekilde:

-Milletvekilliği seçimlerinde bir kişi en fazla üç dönem üst üste seçilebilecek. Dönem sürelerinin toplamı 15 yılı geçmiyorsa bu kural uygulanmayacak. Önseçim, örgüt denetiminde önseçim, aday yoklaması, örgüt denetiminde aday yoklaması yöntemlerinde dönem koşulu aranmayacak.

-Yerel seçimlerde ise bir kişi merkez yoklaması yöntemiyle en fazla üç dönem üst üste belediye başkanı, belediye veya il genel meclis üyesi seçilebilecek.
Mevcut tüzükte yüzde 33 olarak belirlenen kadın kotasının ise kademeli olarak önce yüzde 40’a ardından yüzde 50’ye yükseltilecek.

-Milletvekilliği için aday saptanmasında yöntemler, önseçim, örgüt denetiminde önseçim, aday yoklaması, örgüt denetiminde aday yoklaması ve merkez yoklaması olarak belirleniyor. Hangi seçim çevresinde hangi aday saptama yönteminin kullanılacağına ilçe ve il örgütlerinin görüşü doğrultusunda PM karar verecek.

-Kongrelerin başlangıç ve bitiş tarihleri MYK tarafından belirlenecek. Kongre tarihi tarihi iki yıldan az, üç yıldan fazla sürede yapılamayacak.

-Parti üyelerinin seçme seçilme hakkını kullanabilmeleri için en az bir yıl üye olma şartı aranacak.

-Genel başkanın belirlediği genel başkan yardımcıları ve genel sekreter, PM’den güvenoyu alarak göreve başlayacak. TBMM grup başkanı ve başkanvekilleri de MYK üyesi sayılacak.
Genel başkanın yokluğunda MYK’ya başkanın belirlediği genel başkan vekili değil, genel sekreterden başlayarak Protokol Yönetmeliği ile belirlenen sırayla genel başkan yardımcıları başkanlık edecek.

-Nüfusu 20 binden fazla olan yerlerde milletvekilleri, belediye ve il genel meclis üyeleri, partili belediyeler, bunların bağlı kuruluşları ve iştiraklerinde çalışanlar kongrelerde aday olamayacak ve ilçe kongresi delegesi olarak seçilemeyecek.

-Geçmişte tüzükte yer alan “küçük kurultay”, “Büyük Danışma Kurulu” adı altında yeniden tüzüğe ekleniyor. Her takvim yılı içerisinde en az bir kez ve yerel ve genel seçimlerin ardından yapılacak danışma kurullarının ardından toplanıp il ve ilçe danışma kurulu raporlarını değerlendirecek, ayrıca parti politikalarına ilişkin görüşlerini alacak.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.