Erdoğan: Türk’ü Kürt’ten ayırırsan, Arap’tan ayırırsan yalnız kalır zayıflar

Cumhurbaşkanı Erdoğan "Devletimiz hiçbir gücün karşısında diz çökmez, çökmemiştir. 40 yıl boyunca ağır bedeller ödenmiştir fakat Türkiye geldiğimiz noktada bu meseleyi artık hal yoluna koymuştur. Devletinin toprak bütünlüğü, üniter yapımız, bayrağımız, resmi dilimiz asla tartışma konusu olmaz" dedi

Siyaset 15 Mayıs 2025
Bu haber 1 ay önce yayınlandı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün iki ayrı vesileyle Türkiye’de terörün bitmesi, PKK’nın silah bırakması ihtimaline ilişkin konuşmalar yaptı. Önce partisinin Teşkilat Akademisi’nde konuşan Erdoğan akşam saatlerinde de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin toplantısında aynı konuya değindi.

Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin Teşkilat Akademisi Liderlik Okulu Programı’nda açıklamalar yaptı.

Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şu şekilde:

“Bizler siyaset sahnesine öylesine çıkmış bir kadro değiliz. Bizi bir araya getiren ortak hedeflerimiz, ortak bir davamız var. Biz AK Parti’nin tabelasını asınca siyaset sahnesine çıkmadık. Biz AK Parti’den önce de vardık. Bizim için tarih 100 sene önce 200 sene önce başlamadı. Şu salondaki kadro Malazgirt Meydanı’nda Alparslan’ın ordusundaki umuda sahiptir. Şu salondaki kadro Fatih Sultan Mehmet ile aynı heyecana sahip yürekli bir kadrodur.

Biz nereden geldiğini bilen, ne olduğumuzu nereye gittiğimiz bilen bir kadroyuz. Bizim muhalefetten farkımız budur. Her biriniz, AK Parti teşkilatının bir üyesi olması yanında bir uç beyisiniz. Hem gaza ruhunu taşıyan nefer hem de gönülleri mamur etme aşkıyla tutuşan birer dervişsiniz. Biz bu yola başkaları gibi, çıkar için rant için çıkmadık. Biz bu yola millet uğruna yanmak için çıktık. Bölen parçalayan değil birleştiren olacağız. Başkaları ne yaparsa yapsın biz inadına kardeşliği savunacağız.

Gündemimize hakimiz

-Bölücü terör örgütü kendisini feshedeceğini açıkladı. Bunu milletimizin başına musallat olan kırk yıllık bir müsibetten kurtulması adına müspet karşıladık. Bunun MİT ve güvenlik birimlerimiz tarafından izleneceğini ifade ettik. Biz terörü terk edene suhuletle yaklaşırız ama yanlışta ısrar edenle de mücadelden bir milim geri atmayız. Binlerce yıllık köklü tecrübesiyle bir devlet meseleye nasıl bakarsa biz de meseleye öyle bakıyoruz. 86 milyon insanın sorumluluğunu taşıdığımızın bilinciyle hareket ediyoruz. Her meseleyi analiz ediyor, istişare ediyoruz. Cumhur ittifakı ortağımız MHP ile eş güdüm halindeyiz. Tedbirliyiz, sabırlıyız ama aynı zamanda umutluyuz. Milletimizi on binlerce canını, kaynağını yutan terör girdabından çıkarmakta kararlıyız. Kimsenin kaygısı olmasın. Türkiye Cumhuriyeti Devleti gündemine hakimdir. AK Parti ve Cumhur ittifakı meselenin idrakindedir.

-Biz önce büyük bir milletin mensuplarıyız. Sonra büyük bir teşkilatın mensuplarıyız. Her birimizde hem bu şuur olacak hem de bunun getirdiği özgüven olacak. Biz özgüvenli olacağız ki çevremiz de ülkemiz de özgüvenli olsun. Size bakanlar sizden cesaret alacak. Size bakanlar sizden umut devşirecek. Size bakanlar sizden heyecan alacak, sizden hayat alacak.

Malazgirt ortak zaferimiz

-Dünya yıkılsa, tarumar olsa sizdeki ruh, sizdeki umut, heyecan, cesaret ve fikir dimdik ayakta kalacak. Her birinizden bu şuurla, bu hassasiyetle omuzlarınızda taşıdığınız ağır yükün bilinciyle hareket etmenizi bekliyorum. Sizlerle Türkiye yüzyılı ülküsüne giden zorlu mücadelede yol ve dava arkadaşlığı yapmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum.

-Bu topraklardaki bin yıllık tarihimiz bize şu hakikati apaçık göstermiştir. Tüm insanlığın göz bebeği olan bu stratejik coğrafyada Türk, Kürt ve Arap birlikte var olmuş, birlikte savaşmış, galibiyeti de mağlubiyeti de hep birlikte yaşamıştır. Coğrafya ve tarih Türk, Kürt ve Arap’ı çözülmez, dağılmaz şekilde birbirine sıkıca bağlamıştır. Bakın, Malazgirt Zaferi’nin 953. yıl dönümünde de ifade ettim. Malazgirt, Türk, Kürt, Arap’ın ortak zaferidir. Çaldıran, Türk, Kürt, Arap’ın ortak zaferidir. Ridaniye, Kudüs’ün fethi, İstanbul’un fethi, daha nicesi ortak zaferimizdir. Biz bu coğrafyada ittifak yapınca büyüdük, güçlendik, cihana hükmettik. Ancak dağılınca hep beraber fetreti yaşadık. Birbirimize düştüğümüzde zayıfladık, geriledik. Çok büyük acılar yaşadık.

Türk’ü Kürt’ten Arap’tan ayırırsan

-Dikkat edin, bunu hasımlarımız çok iyi biliyor. Bunu emperyalistler gayet iyi biliyor. Böl, parçala, yönet. Asırlardır bu kirli oyunu oynamayı çok ama çok iyi biliyorlar. Onun için aramıza cetvelle çizer gibi sınırlar çizdiler. Onun için aramıza nifak soktular, fitne soktular. Bizi birbirimizden uzaklaştırmak, koparmak için uğraştılar. Bizi birbirimize düşman etmek için ellerinden geleni yaptılar. Bizim farkında olmadıklarımızın onlar farkında. Onlar çok iyi biliyor ki Türk, Kürt, Arap birlikte hareket ederlerse büyük güç olurlar. Bölgeye barış gelir, huzur gelir, refah gelir ve işte bunu engellemek için her yola başvuruyorlar.

-Kardeşlerim, maalesef zaman zaman kurdukları tuzaklarda başarılı da oldular. Yaşanan onca acıya, oluk oluk akan onca kana rağmen bizi birbirimizden ayırmak isteyenlerin oyununa gelenler, tuzağına düşenler oldu. Bugün dahi aldananların, bugün bile basireti bağlananların, gözünü nefret ve kin bürüyenlerin olduğunu görüyoruz. Kardeşliğimize pusu kurmaya ısrarla devam ediyorlar. Birlikteliğimize, dayanışmamıza engel olmak için her yolu deniyorlar. Kimileri ihanetle, kimileri cehaletle bu ayrışmayı körüklüyor. Biz bu tuzağa düşmeyeceğiz. Biz bu oyunlara asla gelmeyeceğiz. Şunu hiçbir zaman unutmayacağız. Türk’ü Kürt’ten ayırırsan, Arap’tan ayırırsan yalnız kalır zayıflar. Başkaları ne yaparsa yapsın biz inadına kardeşliği savunacağız.

TOBB’daki konuşma

Cumhurbaşkanı Erdoğan akşam da Türkiye Idalar ve Borsalar Birliği TOBB’un Hizmet Şeref Belgesi ve Plaket Töreni’ne katıldı ve burada konuştu.

Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

-Terörsüz Türkiye çabalarımızın menziline kazasız belasız ulaşmasında sizlerin desteği, katkısı kritik öneme sahip. Türkiye 1984 yılından bugüne 41 yıl boyunca bölücü terörün kanlı eylemlerine sahip oldu. Bu süre zarfında 10 binden fazla güvenlik görevlimizi maalesef şehit verdik. 41 yıl boyunca 50 binden fazla insan hayatını kaybetti. Terörün Türkiye’ye doğrudan veya dolaylı maliyeti 2 trilyon doları buluyor.

“Dışarıdan olduğu kadar içeriden yapılan sabotajlarla bu engellendi”

-Terör sadece terör olarak kalmadı. Terör üzerinden değişik sektörler ortaya çıktı. Terör baronları diyoruz ya. Terör eylemlerinden örgüt kadar başkaları da şahsi rant elde ettiler. Silah tüccarları, zehir tacirleri, insan kaçakçıları, terörün bölgesinde ve gölgesinde işlerini büyüttüler. Terör meselesi üzerinden siyasi istismar yaptılar. Türkiye dışarıdan şiddet eylemlerine maruz kalırken, içeride bunu fırsata çevirmeye çalışan terör baronlarının da istismarına uğradı. Geçmişte bu meselenin çözümü için bilhassa merhum Özal döneminde çok cesur adımlar atıldı. Dışarıdan olduğu kadar içeriden yapılan sabotajlarla bu engellendi. Göreve geldiğimiz andan itibaren hem ülkemizin demokrasi açığını özellikle kapatmak, terör belasından ülkemizi ve Kürt kardeşlerimizi kurtarmak için hakikaten çok büyük emek verdik. Hak ve özgürlük alanlarının genişletilmesinden vesayetle mücadeleye, sessiz devrim dediğimiz tarihi nitelikte adımlar attık. Terör örgütünün beslenme alanlarını hamdolsun önemli ölçüde kuruttuk.

“Önemli bir fırsat penceresi aralanıyor”

-Terör örgütü kanlı eylemler yaparken dönem dönem içeride muhalefet iktidarı yıpratmak için bu saldırıları acımasızca kullandı. Topluma korku sarmak, siyaseti terör sopasıyla hizaya sokmak için yıllarca bu eylemler istismar edildi. Terör belasından kurtulma umudu artınca ‘bunlar çözmesin de gerekirse devam etsin’ diyecek kadar vicdanını kaybedenler çıktı. Tıpkı yakın tarihte Edirne’yi düşmana karşı savunmak için yola çıkan Enver Paşa’ya ‘Edirne’ye Enver gireceğine Bulgar’ girsin diyenler gibi bize de ‘Bunlar yerine biteceğine bitmesin’ diyenler çıktı. Biz FETÖ’nün üzerine kararlılıkla gittikçe bu ülkenin ana muhalefet yetkilileri FETÖ’cülere kol kanat geriyordu. 15 Temmuz’a kontrollü darbe iftirası atanları unutmayacağız. Bölücü örgüt çıkıyor, kendini feshettiğini silah bırakacağını açıklıyor. Kanla yazılan ihanet sayfasının tamamen kapanması noktasında önemli bir fırsat penceresi aralanıyor.

“Devletinin toprak bütünlüğü, üniter yapımız, bayrağımız, resmi dilimiz asla tartışma konusu olmaz”

-Doğu ve Güneydoğu’da vatandaşlarımız terörden kurtuluyoruz diyerek sokaklarda meydanlarda sevinç halayları çekiyor. Ama bakıyorsunuz birileri adeta karalar bağlamış durumda. Ellerindeki kanlı sektörü, istismar tezgahını kaybetmekten korkanlar neredeyse terör örgütüne yalvaracaklar ‘ne olur bizi bırakıp gitme’ diye ağlayacaklar. Şunu açık ve net tekrar söylemek isterim. Türkiye Cumhuriyeti devleti büyük bir devlettir, kudretli devlettir. Devletimiz hiçbir gücün karşısında diz çökmez ve çökmemiştir. 40 yıl boyunca ağır bedeller ödenmiştir fakat Türkiye geldiğimiz noktada bu meseleyi artık hal yoluna koymuştur. Devletinin toprak bütünlüğü, üniter yapımız, bayrağımız, resmi dilimiz asla tartışma konusu olmaz. Ne yapılıyorsa tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyerek sembolleştirdiğimiz ilkelerimiz çerçevesinde yapılmaktadır.

“Terörsüz Türkiye en çok da Türkiye ekonomisini şaha kaldıracaktır”

-Cumhuriyetimizin temel niteliklerin dokunulmasına öncelikle biz karşı çıkarız. Yapıcı eleştirilere sonuna kadar açığız, bundan memnuniyet duyarız.

-Kimsenin kaygısı, endişesi, korkusu olmasın. Biz sayın Bahçeli ile birlikte ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz. Devletimizin tüm kurumları, kadroları ne yaptıklarını çok iyi biliyorlar. Büyük bir sabır, kararlılıkla yürüttüğümüz terörsüz Türkiye girişimimizle ülkemizin huzuru, refahı, kalkınma, ilerlemesinin önünde bir engeli daha inşallah çekip alıyoruz. Terörsüz Türkiye en çok da Türkiye ekonomisini şaha kaldıracaktır. Menzile vardığımızda bundan en fazla TOBB camiası istifade edecektir. Türkiye artık yeni bir ligde top koşturmaya başlayacak. Sizler omuz omuza verdiğinizde inşallah Türkiye bu meseleden çok daha hızlı çıkacaktır.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.