Erdoğan: Gazze küresel sistemin iki yüzlülüğünü ortaya çıkardı
Kabine Toplantısı sonrası Erdoğan "Cezasızlık algısını ortadan kaldıracağız" dedi, infaz sisteminde reform mesajı verdi. Kılıçdaroğlu'nun Türkevi açıklamasına yanıt veren Erdoğan İsrail'in Lübnan'a saldırıları ve Diyanet tartışmalarına da değindi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki dört saatlik Kabine Toplantısı’nın ardından kameraların karşısına geçti ve halka seslendi. Ekonomiden güvenliğe, dış politikadan ticarete kadar pek çok önemli konunun görüşüldüğü toplantının ardından Erdoğan bakanlara ve toplantıya katkıda bulunan bürokratlara teşekkür ederek alınan kararların Türkiye’nin geleceği için hayırlı sonuçlar doğurmasını diledi.
Erdoğan konuşmasında Türkiye’nin bölgedeki krizlere rağmen huzur, güvenlik ve refah yolunda emin adımlarla ilerlediğini savundu. “Her gün farklı krizler patlak verse de biz milletimizin refahı ve huzuru için koşturmaya devam ediyoruz” diyen Erdoğan son üç haftayı ziyaretler ve açılışlarla dolu geçirdiğini söyledi.
Bu süreçte özellikle 13 Eylül’de Marmara Üniversitesi’nin Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi açılışını yaptığını hatırlatan Erdoğan üniversitenin Türkiye’ye büyük hizmetler sunduğunu ve bu külliyenin Marmara Üniversitesi’ne kazandırılmasının kendisi için özel bir anlam taşıdığını ifade etti. Üniversitenin geçmişte yetiştirdiği insanlarla Türkiye’nin aydınlık yarınlarına katkı sunduğunu söyleyen Erdoğan yeni akademik yıl için de tüm öğrenci ve hocalara başarılar diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Denis Becirovic’in Türkiye’ye yaptığı ziyaretin oldukça verimli geçtiğini belirtti. Orta Doğu’daki kanlı krizlerin son dönemde Balkanlar’a da sıçramasına dikkat çeken Erdoğan ayrılıkçı gündemlerin bu bölgede körüklendiğine vurgu yaptı. “Balkanlar’da toplumsal fay hatlarını kaşıyanların niyetleri bellidir” diyen Erdoğan Türkiye’nin her zaman Bosna Hersek’te barış ve istikrarın korunmasından yana olduğunun altını çizdi. “İnşallah Bosna Hersek’in yanında olmayı sürdüreceğiz” diyerek Türkiye’nin bölgedeki hassasiyetini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Diyanet İşleri Başkanlığı’na yönelik olumsuz kampanyalara da değindi. Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Diyanet’in halkın yanında durduğunu hatırlatan Erdoğan bu duruşun ardından Diyanet’e karşı başlatılan karalama kampanyalarının yeniden alevlendiğini söyledi. Medyada yer alan bazı başlıkları 28 Şubat dönemindeki manşetlere benzeten Erdoğan “Milletimize yaşam tarzı dayatanların şimdi farklı yaşam biçimlerinin görünür olmasından rahatsız olduğunu görüyoruz” dedi.
Başörtüsünden sakala, kılık kıyafetten dini inançlara kadar toplumun farklı kesimlerine yönelik ayrımcılıkların artık mazide kaldığını belirten Erdoğan kimsenin bu eski günleri geri getiremeyeceğini kesin bir dille vurguladı.
Erdoğan konuşmasının devamında adalet hizmetlerinde yapılan yeniliklere de değindi. 23 yıldır ‘güven veren ve erişilebilir adalet’ hedefinden asla sapmadıklarını belirten Cumhurbaşkanı, hakim ve savcı sayısının son yıllarda önemli ölçüde arttığını söyledi. Niceliğin yanı sıra niteliğin de arttırılmasına öncelik verdiklerini söyleyen Erdoğan bu yıl hayata geçirilen ‘yardımcılık’ müessesesiyle hakim ve savcı adaylarının daha donanımlı bir şekilde yetiştirildiğini belirtti.
Son olarak ceza infaz sisteminde bazı reform adımlarının atılacağını belirten Erdoğan toplumda oluşan ‘cezasızlık’ algısını ortadan kaldıracak adımları Meclis ile iş birliği içinde atacaklarının altını çizdi.
Konuşmasında ayrıca yakın zamanda şehit edilen polis memuru Şeyda Yılmaz’ı anan Erdoğan güvenlik güçlerinin 85 milyon vatandaşın emniyeti ve huzuru için çalıştığını söyledi.
Erdoğan jandarma ve emniyet güçlerine teslim edilen 7 bin 204 yeni aracın asayiş ve trafik hizmetlerinde kolaylık sağlayacağını belirtti. Güvenlik güçlerinin suç işleyenlere karşı tavizsiz bir duruş sergilemesi gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı tüm şehitlere rahmet diledi.
Süper Lig kulüpleriyle yaptığı görüşmede fair-play vurgusu yapan Erdoğan rekabetin centilmenlik içinde sürdürülmesini temenni ettiğini ifade etti. Ayrıca Basketbol Gelişim Merkezi’nin açılışını yaptıklarını hatırlattı ve bu merkezin Türk basketbolu için önemli bir yatırım olduğunu söyledi.
Birleşmiş Milletler (BM) 79’uncu Genel Kurulu kapsamında New York’ta çeşitli temaslarda bulunan Erdoğan bir dizi ülke lideri ve yetkiliyle görüştüğünü belirtti. Türkiye’nin Türkevi binasının diplomatik temaslar için önemli bir merkez haline geldiğini ifade etti. BM kürsüsünde yaptığı konuşmada İsrail’in Gazze’ye saldırılarına dikkat çektiğini ve Filistin halkına yardım çağrısında bulunduğunu hatırlattı:
“Yine konuşmamızda Türkiye’nin dış politika vizyonuna dair kapsamlı bir ufuk turu yaptık. Tüm görüşmelerimde, yaklaşan kış mevsimi öncesinde insanlık olarak Filistin halkına yönelik yardımlarımızı artırmamız gerektiğini dile getirdim. Gerek Genel Kurul salonunda gerekse daha sonraki görüşmelerimizde aldığımız tepkiler son derece olumluydu. Verdiğimiz mesajlarla bir kez daha insanlığın ortak vicdanına tercüman olduğumuzu gördük. Türkiye bugün özgürlük için, adalet için, hak ve hakkaniyet için mücadele eden tüm mazlumların küresel platformdaki sesi haline gelmiştir. Bundan, ülkemiz ve milletimiz adına onur duyuyoruz.”
Erdoğan New York’u her ziyaretlerinde Türkevi’ni ülkeye kazandırmanın haklı gururunu yaşadıklarını savunarak şöyle konuştu:
“Ana muhalefet partisinin devrik eski genel başkanının Türkevi’nden niçin bu kadar rahatsız olduğunu da açıkçası anlayamıyoruz. Türkevi binamız tıpkı şu an çatısı altında olduğumuz Cumhurbaşkanlığı Külliyemiz gibi 85 milyonundur, 85 milyonun iftihar vesilesidir. Kapısı da milletin evi gibi, Türk milletinin her bir ferdine açıktır. Bunda ayıplanacak, eleştirilecek bir durum da göremiyoruz. Türkiye’nin başarılarına sevinmek yerine bundan gocunanları bugün bir kez daha milletimizin vicdanına havale ediyoruz.”
Erdoğan İsrail’in Lübnan’a saldırılarının arttığını, çok sayıda sivilin hayatını kaybettiğini söyledi. Türkiye’nin Lübnan’a insani yardım gönderdiğini belirterek uluslararası toplumun bu saldırılara karşı sessiz kalmaması gerektiğini vurguladı.
Erdoğan Türkiye’nin uluslararası platformda hak ve adalet arayışını sürdürdüğünü de söyledi. İsrail saldırılarında vefat edenlere Allah’tan rahmet, Lübnan halkına taziyelerini ileten Erdoğan şöyle konuştu:
“Lübnan Başbakanı Sayın Mikati ile görüşmemizde Türkiye’nin güçlü desteğinin yanlarında olduğunu çok net biçimde söyledim. İlk etapta acil ilaç ve tıbbi malzeme yardımımızı bölgeye süratle gönderdik. 30 ton insani yardım malzemesi çarşamba günü Beyrut’a ulaştı. Güvenlik şartları elverdiği ölçüde yardımlarımızı devam ettireceğiz. Tabii İsrail’in sivil asker ayrımı gözetmeden sürdürdüğü saldırılara bağlı olarak, Lübnanlı kardeşlerimizin ihtiyaçları da katlanarak artıyor.
Milletimizin yüz akı olan sivil toplum kuruluşlarımız, zor koşullara rağmen sahadalar; insani yardım noktasında ellerinden geleni yapıyorlar. Biz de İsrail’in saldırılarını durdurması için diplomatik temaslarımıza hız verdik. Dışişleri Bakanımız, MİT Başkanımız ve diğer yetkililerimiz bu noktada muhataplarıyla yoğun temas halinde. Uluslararası toplum İsrail’in tüm bölgeyi ateşe atan bu haydutluğuna daha fazla sessiz kalamaz. Şayet Güvenlik Konseyi gerekli iradeyi göstermezse Genel Kurul’un (BM) 1950 tarihli Barış İçin Birlik Kararı’nda olduğu gibi kuvvet kullanma tavsiyesinde bulunma yetkisi süratle devreye alınmalıdır.”
İsrail’in saldırılarının kabul edilemez olduğunu ifade eden Erdoğan “Zulme karşı sesimizi yükseltmezsek, kimse bizi ciddiye almaz” diyerek İslam ülkelerinin bu konuda daha kararlı adımlar atmaları gerektiğini belirtti. Erdoğan özellikle İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’daki katliamlarına tepki göstermeyen ülkeleri eleştirerek, “Zulme sessiz kalmak zulme ortak olmaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı bu bölgelerdeki zulme en büyük tepkinin Müslüman ülkelerden gelmesi gerektiğini savundu. İslam dünyasının bu süreçte önderlik yapması gerektiğini belirterek Müslümanların yardımlaşma ve birlik olma gerekliliğini hatırlattı. Ancak İslam ülkelerinin bu konuda ciddi bir zafiyet yaşadığını da üzülerek dile getirdi. Erdoğan özellikle ekonomik, ticari ve diplomatik adımların atılmadığını vurguladı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın sunumlarını dinleyen Erdoğan özellikle göç yönetimi ve düzensiz göçle mücadele üzerine kapsamlı değerlendirmelerde bulunduklarını belirtti.
Erdoğan Türkiye’deki sığınmacıların gönüllü geri dönüşüyle ilgili eylem planlarının oluşturulduğunu ifade ederek yeni düzensiz göç dalgalarına karşı sınır ötesinde önlemler aldıklarını vurguladı. Göç konusunu yönetirken Türkiye’nin çıkarlarına zarar vermeden, insan haklarına uygun bir şekilde hareket ettiklerini belirten Erdoğan ülkenin ticari hayatını olumsuz etkileyen fırsatçılara karşı sıkı tedbirler alacaklarını söyledi. Özellikle fahiş fiyat artışları yapanlara yönelik denetimlerin artacağını ve bu tür haksız kazanç sağlayanlara göz açtırmayacaklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca 12. Kalkınma Planı doğrultusunda Türkiye’nin dört bir yanındaki bölgesel kalkınma projelerine hız verdiklerini açıkladı. Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, Doğu Karadeniz ve Konya Ovası’na yönelik özel odaklanmalar olacağını belirten Erdoğan, bu bölgelerdeki sulama projelerini tamamlamayı, kırsal ekonomiyi çeşitlendirmeyi ve turizm gelirlerini artırmayı hedeflediklerini dile getirdi.
Ayrıca özel sektörün yerel kalkınmaya daha fazla katkı sağlayacağı bir teşvik programının ilan edileceğini belirtti. “Fırsatçılara göz açtırmayacağız” diyerek ticari hayata zarar verenlerin üzerine gidileceğini savundu. Ekonomi alanında alınan tedbirlerin etkisini göstermeye başladığını, fiyat artışlarının azaldığını ve önümüzdeki dönemde daha da istikrarlı bir ekonomi beklediklerini söyledi.